Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5358
Karar No: 2020/1128
Karar Tarihi: 12.02.2012

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/5358 Esas 2020/1128 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/5358 E.  ,  2020/1128 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KARAMÜRSEL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının reddine dair verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar; davacılardan ... ’nın 23/10/2015 günü saat 12:20 sıralarında ... Mahallesi, ... Caddesi No:289, ... Sitesi, 2 blok önünden davalıya ait köpeğin kovalaması sonucu D-130 karayoluna koşarak çıkması üzerine, markası ve plakası alınamayan bir aracın çarpması sonucu ağır şekilde yaralandığını, davalıya ait köpeğin ...’yı kovalamasının ardından, araç çarpmasıyla vücudunda kırıklar oluştuğunu, bu durumun geçimini ve iş yaşamını da sekteye uğrattığını, davacılardan ... ve ..."nın davacı ..."nın anne ve babası olduğunu, uzun süre hastanede tedavi gören davacıların bu süreçte oldukça yıprandıklarını ileri sürerek ..."nın sürekli iş göremezlik zararları için 1.000,00 TL maddi ve uğradığı manevi zarar için 50.000,00 TL manevi, ... için 25.000,00 TL manevi ve ... için 25.000,00 TL manevi olmak üzere toplamda 101.000,00 TL tazminatın olayın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı; olayla ilgili Kocaeli 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2016/1085 D.İş kararı, Savcılık tarafından verilen takipsizlik kararı ve Yargıtayca verilen onama kararında olayda kusurlu olduğuna dair herhangi bir hüküm verilmediğini, ‘golden’ cinsi sakin ve uysal köpeğinin tasmasının elinde tutulu olduğunun herkesçe görüldüğü halde, köpeğinin serbest olduğunu ve 16 yaşındaki kızı korkutarak ürküttüğü iddiasının gerçek olmadığını, davacılardan ...’nin ortada hiçbir neden olmadan ağacın altında tuvaletini yapan ve tasması kendi elinde tutulu olan köpeğine yerden taş alarak atar gibi yapması ve ‘köpeği çek biz geçeceğiz’ diye bağırması üzerine köpeğinin havlamasına sebep olduğunu, köpeğinin herhangi bir saldırısının söz konusu olmadığını, o yaştaki bir kızın köpek havaladı diye korkup ürkmesinin normal bir davranış olmadığını, olayda kendisine izafe edilecek herhangi bir kusurun olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece; dosyada davacının özen sorumluluğunu ihlal ettiğine dair herhangi bir somut delil bulunmadığı, her ne kadar talimatla ifadesi alınan davacı tanığı ..."ın olay mahallinde seyyar satıcı olarak bulunduğunu ve olayı gördüğünü beyan etmiş ise de, bu tanığın soruşturma aşamasında herhangi bir ifadesinin bulunmadığı, bu tanığın olaydan çok sonra mahkemede görülen iş bu tazminat davasıyla beyanlarının ortaya çıktığı, buna karşı davalı tanığı olarak mahkemece dinlenen ... soruşturma aşamasında olayın hemen ertesinde sıcağı sıcağına ifadeler verdiği, tanığın soruşturma aşamasında verdiği ifadeler ile mahkemedeki beyanlarının örtüştüğü, bu nedenle dinlenen tanıklardan görgüye dayalı tanıklıkları olduğu belirtilen ... tanıklığına üstünlük tanındığı, bu haliyle davalının özen yükümlülüğünü ihlal ettiğinin ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; davalının TBK"nın 67.maddesi uyarınca özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğine dair dosya kapsamında bir delil bulunmadığından davalının köpeğinin Aysel"i kovalaması hususunun davacı tarafça ispatlanamadığından mahkemece davanın esası yönünden davanın reddine yönelik verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte mahkemece davacı taraftan peşin olarak 1.724,83 TL nispi harç alındığı halde gerekçeli kararda davacıdan 29,20 TL maktu harç alınmış gibi karar verilmesi isabetsiz görüldüğünden davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile; Karamürsel Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2016/332 Esas, 2019/183 Karar sayılı kararına yönelik olmak üzere HMK"nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca anılan mahkeme kararının kaldırılarak, kaldırılan kararın yerine yeniden hüküm tesisi ile; Yerinde görülmeyen davanın reddine, alınması gerekli 44,40 TL harç dikkate alınarak davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin nispi harç tutarı 1.724,83 TL olduğundan, fazla alınan 1.680,43 TL harcın talebi halinde karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesi tarafından davacıya iadesine karar verilmiş, hüküm; davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dava, 6098 sayılı TBK’nın 67. maddesine dayalı hayvan tutucusunun sorumluluğuna ilişkin tazminat alacağına ilişkindir.
    TBK’nın 67. maddesinde öngörülen hayvan idare edenin (tutucusunun) sorumluluğu, özel bir sorumluluktur. Anılan madde hükmüne göre, hayvanın bakımını ve yönetimini, dikkat, özen ve gözetim görevini üzerine alan ve ondan sürekli şekilde faydalanan kişi, hayvanı bulunduran sıfatıyla bu hayvanın sebebiyet vermiş olduğu zararları ödeme yükümlülüğü altındadır.
    TBK’nın 67.maddesindeki hayvan; insan tarafından elde tutulabilen, yönetilebilen kontrol edilebilen üzerinde hakimiyet kurulabilen hayvandır. Yani söz konusu hayvan o kişinin hâkimiyeti altında olmalıdır. Hayvanın maliki olması şart olmayıp, oluşan zarar sırasında hayvan o kişinin gözetimi altında ise sorumlu olmaktadır.
    Bir hayvanın bakımını ve yönetimini üstlenen kişi, sahibi olduğu hayvanın başkasına zarar vermesini önleyecek tedbirleri almak, hayvan üzerinde somut durumun gerekli kıldığı her türlü gerekli özeni ve dikkati göstermek zorunda tutulmuştur.
    Özen ve gözetimin derecesi somut olaydaki durum ve şartlara, hayvanın huyu, cinsi, yaşı, tehlikeliliği ve tepkisi gözönünde tutularak değerlendirilmelidir. Hayvan bulunduranın muhafaza ödevi yanında ayrıca “hayvanı gözetme” ödevi de bulunmaktadır. Tutucunun yükümlü olduğu diğer bir ödev de “bakım ödevidir”, tutucu; özel durumun gerekli kıldığı her türlü bakım tedbirlerini almalıdır. Gözetim ödevinin her an kesintisiz yerine getirilmesi şart değildir. Buradaki ölçü somut duruma göre gerekli zamanlarda zorunlu bakım, yönetim, gözetim ve denetimdir. Bulunduran veya yardımcısının bakım, denetim ve gözetimi fiilen yapması gerekir. Özen veya gözetim ödevi subjektif olmayıp objektif niteliktedir. (F.Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 2015 s.636)
    TBK’nın 67. maddesi gereğince hayvan bulunduranın sorumlu tutulabilmesi için kusuru aranmaz ancak sorumluluktan kurtulabilmesi; hayvanı, hal ve şartlara göre, gerekli bulunan özenle gözetmiş olduğunu ya da bu özen gösterilmiş olsaydı bile, zararın önlenemeyeceğini ispat etmesine bağlıdır. Bu durumun ispat edilememesi halinde oluşan zararı tazmin etmek zorundadır. Bu zarar maddi bir zarar olabileceği gibi manevi bir zararda olabilir.
    Ancak, hayvan tutucunun aynı zamanda kusuru varsa, bu kusur munzam (ek) kusur olarak gözönünde tutulur. Munzam kusur halinde, kusursuz sorumlu kişi illiyet bağını kesen sebeplere dayanarak sorumluluktan kurtulamayacağı gibi tazminat miktarının takdirinde bu kusur gözönünde tutulacaktır.
    Tüm bu açıklamalardan sonra somut olay incelendiğinde; her ne kadar dosyada beyanı alınan tanıklardan ...; davalıya ait köpeğin, davalı tarafından tasmasından tutulmuş vaziyette olduğu, davacı ...’i kovalamadığını beyan etmiş; diğer tanık ... de köpeğin davacı ...’i kovaladığını beyan ederek birbirleri ile çelişkili ifadelerde bulunmuş iseler de; her iki tanığın ortak beyanı davalıya ait köpeğin davacı ...’e doğru havlaması nedeni ile ...’in korkarak yola doğru koştuğu yönündedir. Buna göre davacı ...’in davalıya ait köpeğin kendisine doğru havlaması nedeni ile korkarak yola doğru koştuğu, bunun üzerüne o sırada oradan geçen bir aracın kendisine çarptığı sabittir. Buna göre; somut olayda, davalının eylemi ile davacının yaralanması arasındaki illiyet bağının kesildiğinden bahsedilemeyeceği gibi davalının üzerine düşen her türlü özen yükümlülüğünü yerine getirdiğinden de bahsedilemeyecektir.
    O halde mahkemece yapılacak iş; davalının eylemi ile davacının yaralanması arasındaki illiyet bağının kesilmediği, davalının, zararın oluşmaması adına üzerine düşen her türlü özen yükümlülüğünü yerine getirdiğinden bahsedilemeyeceği göz önünde bulundurularak, tarafların kusur durumları şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlendikten sonra oluşacak sonuç dairesinde bir karar vermektir.
    2- Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun 371. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı taraf yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12/02/2012 gününde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi