MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında Ortaköy Köyü çalışma alanında bulunan 108 ada 1, 2, 111 ada 1, 112 ada 6, 114 ada 1, 124 ada 1 125 ada 2 parsel sayılı 9548.02, 6374.40, 10769.57, 2687.48, 8875.24, 1306.98, 19193.50 metrekare yüzölçümünde, 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi gereğince Orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlardan 108 ada 1 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine “parsel ... oğlu ...’ın kullanımındadır.” şerhi verilerek, 108 ada 2 parsel sayıl taşınmazın beyanlar hanesine “parsel üzerindeki 2 katlı Betonarme ev 1951 doğumlu ... oğlu ...’ın kullanımında olup, halen kendisine aittir” şerhi verilerek, 111 ada 1 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine “parsel 1956 doğumlu ... oğlu ...’ın kullanımındadır.” şerhi verilerek, 112 ada 6 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine “parsel 1956 doğumlu ... oğlu ...’ın kullanımındadır” şerhi verilerek, 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine “parsel 1951 doğumlu ... oğlu ...’ın kullanımındadır” şerhi verilerek, 124 ada 1 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine “parsel 1956 doğumlu ... oğlu ...’ın kullanımındadır” şerhi verilerek, 125 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine “parsel üzerindeki tek katlı ahşap ev ve tavuk kümesi 1956 doğumlu ... oğlu ...’ın kullanımında olup halen kendisine aittir” şerhi verilerek Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazların kullanımının ortak muristen geldiğini ve taksim edilmediğini ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının davasının reddine ve çekişmeli 108 ada 1, 2, 111 ada 1, 112 ada 6, 114 ada 1, 124 ada 1 ve 125 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların davalıların kullanımında olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Taraflar arasında çekişmeli taşınmazların ortak muris ..."dan geldiği ve davacı ..."ın ... mirasçısı olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalılar tarafından taksim olgusu iddia ve ispat edilmediğine göre taşınmazlar üzerinde davalılarca sürdürülen zilyetliğin tereke adına sürdürüldüğünün kabulü gerekir. Hal böyle olunca, beyanlar hanesine davacının miras payı oranında zilyet olduğuna ilişkin şerh verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 06.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.