Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/11601
Karar No: 2013/4302

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/11601 Esas 2013/4302 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2012/11601 E.  ,  2013/4302 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ...., ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında .... Köyü, .... Mevkii 227 ada 8 parsel sayılı 17682,17 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle Haziran 1992 tarih 1, Ocak 1988 taih 1, Eylül 1987 tarih 1 ve Mart 1982 tarih 2 sıra numaralı tapu kaydı ile ... ve arkadaşları adına kayıtlı ise de, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/511 Esas sayılı dosyasında dava konusu edildiğinden söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir.
    ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/511 Esasına kayıtlı dava dosyasında, davacılar ... ve arkadaşları tarafından, davalılar ...., ..., ... ve ... aleyhine, açılan davada, Temmuz 1969 gün ve 63, 64 ve Şubat 1962 tarih 4 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı halde, davalılar adına tescil hükmü ile oluşan Haziran 1992 tarih 1, Ocak 1988 taih 1, Eylül 1987 tarih 1 ve Mart 1982 tarih 2 sıra numaralı tapu kayıtlarının iptalini istemişlerdir.
    ... ve ..., 1994 yılında davacıların tutundukları tapudan pay satın aldıkları iddiasıyla bu payın adlarına tescili istemiyle davaya katılmışlardır.
    Birleştirmeler ve ayırmalardan sonra .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.12.2009 gün ve 2009/530-316 sayılı kararıyla, davacılar ..., ..., ..., ...., ..., ... ve ... ve .... ile katılanlar ... ve ..."ın davalarının açılmamış sayılmasına, davacılar ...., ... ve ... tarafından açılan davada görevsizliğe ve dava dosyasının 3402 sayılı Kanunun 5 ve 27. maddeleri gereğince kadastro mahkemesine aktarılmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, davaların reddine; çekişmeli.... Köyü 227 ada 8 sayılı parselin fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 15.403,36 m2 yüzölçümündeki bölümünün paylı olarak davalılar .... ve arkadaşları adına krokide (B) harfi ile gösterilen bölümünün ise, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar ...., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce bir idarî birim sınır gözetilmeden orman serisi bazında 1967 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1981 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması, 1988 ilâ 1990 yılları arasında yapılıp 08.07.1991 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşmemiş olan aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ile 6831 sayılı Kanunun 2896 ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2/B uygulaması vardır.

    Çekişmeli parselin kadastro tesbitine esas alınan tapu kaydı, davacı .... ve arkadaşları tarafından, davalılar Hazine, ... Köyü Tüzel Kişiliği ve Orman Yönetimi aleyhine, tapusuz taşınmazın Medenî Kanunun 639. maddesine göre tapuya tescili istemiyle açılan davanın kabulüne ve sınırları bildirilen 15400 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline ilişkin, ..... Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.05.1980 gün ve 1979/104-87 sayılı kararın kesinleşmesiyle, Mart 1982 tarih 2 sicil numarasında .... ve.... adına kayıt edilmiş; Eylül 1987 tarih 1 numaralı sicilde ..., Şubat 1988 tarih 1 numaralı sicilde ... ve Haziran 1992 tarih 1 numaralı sicilde Ayşe Altın"ın payı vardır.
    Davacılar ..., ..., ..., ...., ..., ... ve ... ve .... nin açtığı, .... ve ..."ın katıldığı tapu iptal davası, asliye hukuk mahkemesinin 1984/42 Esasına kayıtlı dava ile birleştirilip, bu davadan ayrılarak, ....Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/529 Esasına kayıt edilmiş, tensip zaptı bile düzenlenmeden, 08.12.2009 gün ve 2009/529-315 sayılı kararı ile davanın takipsiz bırakılması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına hükmedilmişse de, bu karardan önce çekişmeli taşınmaz için 2008 yılında kadastro tesbit tutanağa düzenlendiğine göre, bu tarihte davanın kadastro mahkemesine aktarılmasına karar verilmesi gerekirken, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi ve kadastro mahkemesinde yapılan yargılamadan haberdar edilmemeleri doğru olmayıp, adı geçen davacılar ... ve arkadaşları ile katılanlar ... ve ..."ın davacı sıfatıyla davada yer alması zorunludur.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.11.2011 gün ve 2011/11-554 E. - 2011/684 K. Sayılı kararında da değinildiği gibi, ..."nin öldüğü tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı H.U.M.K."nun 73. (6100 sayılı HMK’nun 27.) maddesinde kanunun gösterdiği istisnalar dışında hâkimin tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremeyeceği öngörülmüştür. Mahkemece, davacı ..."nin ölümüyle, mirasçıları davadan ve duruşma gününden haberdar edilip, kanunî şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesi mümkün değildir. Aksi halde iddia ve savunma hakkı kısıtlanmış sayılır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde yer bulan “Hukukî Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukukî dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir.
    Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir. Hukukî dinlenilme hakkı, sadece belli bir yargılama için ya da yargılamanın belli bir aşaması için geçerli olan bir ilke değil, tüm yargılamalar için ve yargılamanın her aşamasında uyulması gereken bir ilkedir. Bu çerçevede gerek çekişmeli ve çekişmesiz yargı işlerinde gerekse bu yargılamalarla bağlantılı geçici hukukî korumalarda, icra takiplerinde, tahkim yargılamasında, hatta hukukî uyuşmazlıklarla ilgili yargılama dışında ortaya çıkan çözüm yollarında, her bir yargılama, çözüm yolu ve uyuşmazlığın niteliğiyle bağlantılı şekilde hukukî dinlenilme hakkına uygun davranılmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilerek, davacılar ..., ...,

    ...."ın duruşma gününden haberdar edilerek, davacı ve katılan sıfatıyla davayı takip etmeleri için kendilerine imkan tanınması ve bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması gerekirken, yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi usûl ve kanuna aykırı olup, taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup, temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; ... ve arkadaşlarının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, bozma nedenine göre taraflar yararına ve aleyhine avukatlık ücretine hükmedilmesine yer olmadığına 12.04.2013 günü oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi