Esas No: 2022/2232
Karar No: 2022/5363
Karar Tarihi: 17.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/2232 Esas 2022/5363 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Sanık, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na muhalefet suçundan 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmıştır. Ancak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi sonucunda, sanık hakkında şikayet yokluğu sebebiyle düşme kararı verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanuna göre, şikayet süresi içinde hak sahiplerinin veya meslek birliklerinin haklarını kanıtlayan belge ve sair delilleri Cumhuriyet Başsavcılığına sunmaması halinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Bu nedenle, Uşak 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararı CMK'nun 223/8. maddesi uyarınca düşürülmüştür. Kararda, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 71/1 maddesi ile Türk Ceza Kanunu'nun 62. ve 52/2. maddeleri detaylı bir şekilde açıklanmaktadır.
"İçtihat Metni"
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na muhalefet suçundan sanık ...'ün anılan Kanun'un 71/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair UŞAK 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/01/2017 tarihli ve 2016/71 Esas, 2017/5 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 18/11/2021 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/12/2021 tarihli ve KYB. 2021-143540 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
1)Dosya kapsamına göre, sanık hakkında kısa kararda, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 71/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 6.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesine rağmen, gerekçeli kararda, 5846 sayılı Kanun'un 71/1 ve 5237 sayılı Kanun'un 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmek suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmasında,
2)5846 sayılı Kanun'un, 08/02/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile değişik soruşturma ve kovuşturma usulünü düzenleyen 75. maddesindeki; "...71 ve 72. maddelerde sayılan suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması şikayete bağlıdır. Yapılan şikayetin geçerli kabul edilebilmesi için hak sahiplerinin veya üyesi oldukları meslek birliklerinin haklarını kanıtlayan belge ve sair delilleri Cumhuriyet Başsavcılığına vermeleri gerekir. Bu belge ve sair delillerin şikayet süresi içinde Cumhuriyet Başsavcılığına verilmemesi halinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir...” şeklindeki düzenlemeye göre, meslek birliğinin şikayet ve katılma dilekçelerine ekledikleri belge ve delillerin incelenmesi sonucunda;
Şikayetçi ... meslek Birliğinin yabancı meslek birliği UCMR-ADA ile "karşılıklı temsil anlaşması" imzaladığı, ancak suça konu yabancı eserin hak sahibi olan gerçek veya tüzel kişilerin şikayet ve temsil haklarını, adı geçen birliğe veya şirkete devrettiğine dair hukuken geçerli ve yeterli belgeleri kanuni süresi içinde dosyaya sunamadığı gözetildiğinde, sanık hakkında şikayet yokluğu sebebiyle düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
3)Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarihli ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." şeklinde belirtildiği üzere ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, aynı Kanunun 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında anılan Kanunun 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi halinde zararın giderilebilmesi koşulundan bahsedilebileceği, somut olayda suçun işlenmesi ile ortaya çıkan ölçülebilir bir zarar bulunmadığı gibi, suç tarihi itibariyle sanığın adli sicil kaydının bulunmaması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmesine karşılık, katılan tarafın zararının giderilmediği gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar
verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
5846 sayılı Kanunun 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile değişik soruşturma ve kovuşturma usulünü düzenleyen 75. maddesindeki "71 ve 72. maddelerde sayılan suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması şikayete bağlıdır. Yapılan şikayetin geçerli kabul edilebilmesi için hak sahiplerinin veya üyesi oldukları meslek birliklerinin haklarını kanıtlayan belge ve sair delilleri Cumhuriyet Başsavcılığına vermeleri gerekir. Bu belge ve sair delillerin şikayet süresi içinde Cumhuriyet Başsavcılığına verilmemesi halinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir” şeklindeki düzenlemeye göre, şikayetçi ... Meslek Birliği vekilinin dava konusu materyaller ile ilgili olarak 6 aylık kanuni şikayet süresi içerisinde hak sahipliğine ilişkin hukuken geçerli belgeleri ibraz etmediği gözetildiğinde, sanık hakkında şikayet yokluğu sebebiyle düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmakla;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarnamenin (2) numaralı içeriğinde yer alan husus yerinde görüldüğünden UŞAK 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.01.2017 tarihli ve 2016/71 Esas, 2017/5 Karar sayılı kararının CMK'nun 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının tamamen hükümden çıkartılarak yerine; "Sanık hakkında açılan kamu davasının muhakeme şartı olan şikayet yokluğu sebebiyle CMK'nun 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE" ibaresinin yazılmasına; bozma nedenine göre, kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarnamenin (1) ve (3) numaralı içeriğinde yer alan hususlar bakımından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 17.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.