21. Hukuk Dairesi 2019/5185 E. , 2019/8106 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
K A R A R
A) DAVACILARIN TALEBİ :
Davacılar vekili, 5510 sayılı Yasa"nın 81/1-ı bendi kapsamında prim teşvikine yönelik başvurusunun hukuka uygun olduğunun tespiti ile fazladan ödenen primlerin, yasal faizleriyle birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) DAVALILARIN CEVABI :
Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; talebin zamanaşımına uğradığını, davacı şirketlerin genelge gereğince söz konusu hizmet alımı işinden dolayı bahse konu teşvikten yararlanmasının mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözkonusu davanın haksız ve yersiz olduğunu, prim kesintisi yapılmaması durumunda davacı şirketlerin sebepsiz olarak zenginleşeceğini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :
İlk Derece Mahkemesince 11/10/2018 tarihli kararda, yargılama aşamasında yürürlüğe giren 7103 sayılı Kanunun"un 70. maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen ek 17. madde kapsamında, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
D) BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNİN KARARI :
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, davacı istinafının 6100 sayılı HMK"nın 353/ 1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine; Davalı Hazine istinafının ise 6100 sayılı HMK"nın 353/1.b-2 maddesi uyarınca kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve yerine, Hazine hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine, 7103 sayılı Yasa"nın 70. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"ya eklenen Ek-17 maddesi kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu"na yönelik davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
E) TEMYİZ TALEPLERİ :
Davacılar vekili, 7103 sayılı Yasa kapsamında işlem yapılmadığı halde karar verilmesine yer olmadığı kararı verildiğini, işin esasına girilerek karar verilmesi gerektiğini savunarak kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı ... Kurum vekili, müvekkili yönünden davanın reddedilmesini, hazine aleyhine karar verilmesi gerektiğini savunarak kararın bozulmasını talep etmiştir.
F) DELİLLERİNİ DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, 5510 sayılı Yasa"nın 81. maddesi ve devamında mevzuatta yürürlüğe giren %5 prim teşvikinden yararlanmanın tespitine ve fazla ödenen primlerin iadesine ilişkindir.
27.03.2018 günlü 30373 (mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7103 sayılı Vergi Kanunları İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 70. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’ya eklenen Ek 17. maddesi ile prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanabileceği halde yararlanmayan işverenlere belirlenen şartlarda prim teşviki, destek ve indiriminden istifade etme imkanı tanınmıştır. Ek 17. maddede aynen; “Bu Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabileceği halde yararlanılmadığı ay/dönemlerde gerekli tüm koşulların sağlanmış olması ve yararlanılmayan ayı/dönemi takip eden altı ay içerisinde Kuruma müracaat edilmesi şartlarıyla, başvuru tarihinden geriye yönelik en fazla altı aya ilişkin olmak üzere, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabilir veya yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka bir prim teşviki, destek ve indirimi ile değiştirilebilir.Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlere ilişkin olmak üzere tüm şartları sağladığı halde bu Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanmamış işverenler ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yararlanılan prim teşviki, destek ve indirimlerin değiştirilmesine yönelik talepte bulunan işverenler tarafından en son bu maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından itibaren bir ay içinde Kuruma başvurulması halinde, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabilir veya yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka bir prim teşvik, destek ve indirimi ile değiştirilebilir.Bu maddenin ikinci fıkrası kapsamında talepte bulunan işverenlere iade edilecek tutar, maddenin yürürlük tarihinden önce talepte bulunanlar için maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından, yürürlük tarihinden sonra talepte bulunanlar için ise, talep tarihini takip eden aybaşından itibaren kanuni faiz esas alınmak suretiyle hesaplanarak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak üç yıl içinde ödenir. Ödeme, öncelikle bu Kanunun 88 inci maddesinin on dört ve on altıncı fıkralarına göre muaccel hale gelmiş prim ve her türlü borçlardan, sonrasında ise ilgili kanunlar uyarınca yapılandırma veya taksitlendirme de dâhil olmak üzere müeccel haldeki prim ve her türlü borçlarından mahsup yoluyla gerçekleştirilir. Ancak, üç yıl sonunda ilgili kanunları gereği yapılandırılma veya taksitlendirilme sebebiyle vadesi gelmemiş taksit ödemelerinden peşinen mahsup edilir. Kuruma borcu bulunmayan işverenlere altı ayda bir eşit taksitlerle iade yapılır.
Görülmekte olan davalarda ayrıca bir başvuru şartı aranmaksızın, dava öncesi yapılan idari başvuru tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte hesaplanacak tutar üçüncü fıkra hükümlerine göre mahsup veya iade edilir. Mahkemelerce, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davalarda davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilir. Yargılama giderleri idare üzerinde bırakılır ve vekâlet ücretinin dörtte birine hükmedilir. Ayrıca, ilk derece mahkemelerince verilen kararlar hakkında Sosyal Güvenlik Kurumunca kanun yollarına başvurulmaz ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan kanun yolu başvurularından vazgeçilmiş sayılır." şeklinde düzenleme getirilmiştir.Somut olayda, 5510 sayılı Yasa"nın, yargılama aşamasında yürürlüğe giren Ek 17. Maddesi kapsamında, Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan bir başvuru veya Kurumun işlemine dair dosyada herhangi bir delil bulunmamaktadır. Yapılacak iş, 5510 sayılı Yasa"nın yargılama aşamasında yürürlüğe giren Ek 17. Maddesine göre Kurum tarafından yapılan işlem olup olmadığı araştırılarak, anılan Yasa maddesi kapsamında değerlendirme yapmak, Kurumun başvuruyu kabul etmemesi halinde işin esasına girerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir. O halde, davacıların ve davalı ..."nun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.G) SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı 6100 sayılı HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca, taraflar yönünden BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, 24/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.