22. Hukuk Dairesi 2014/29583 E. , 2015/2920 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
AVUKAT ...
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret alacağı ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının, davalıya ait işyerinde 21.06.2006 tarihinden beri çelik boru teknisyeni olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini, alacak ve tazminatlarının ödenmediğini ileri sürerek, ücret alacağı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve fazla mesai ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili; iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II maddesi gereğince haklı sebeple feshedildiğini, haftalık kırkbeş saatlik çalışma süresinin aşılmadığını, ücretlerin tek bir bordro üzerinden ve bankadan ödendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının, davalıya ait işyerinde 21.06.2006-02.12.2006, 31.12.2006-08.11.2007, 01.12.2007-04.10.2010 tarihleri arasında çalıştığı,...ve işyeri kayıtlarına göre son ücretinin 1.471,25 TL olduğu, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, fazla çalışma yaptığı, ücret alacağı bulunmadığı gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde taraflar temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı ve davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı, işçilik alacaklarının ıslah dilekçesi ile talep edilen kısmının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, faizlerin yürütülme tarihleri ve hükmedilen faiz türü konularında uyuşmazlık bulunmaktadır.
a)Somut olayda, davacının ücreti ...ayıtları, ücret bordroları ve banka kayıtlarına göre belirlenmiş ise de, davacı banka aracılığı ile ödenen miktar dışında elden ödeme yapıldığını iddia etmektedir. Banka kayıtlarına göre 2008 yılında ödenen ücret miktarı 2010 yılında ödenen miktardan daha fazladır. Davacı tanıklan, yemek ücreti, lojman gideri ve mazot giderlerinin elden ödendiğini beyan etmişlerdir. Bu durumda, işverence yemek verilip verilmediği, lojman temin edilip edilmediği araştırılarak, gerektiğinde tanıklar yeniden dinlenerek, var ise bu ücretler tesbit edilerek brüt giydirilmiş ücretin buna göre belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
b)Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkar olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı sebeplerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu benimsenmiş ilkeye göre, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmez, zamanaşımı, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktar için kesilir. 4857 sayılı Kanun"un 32/8 maddesinde işçi ücretinin beş yıllık özel bir zamanaşımı süresine tabi olduğu açıkça belirtilmiştir. Kısmi bir dava açılması halinde alacağın yalnız o kısım için zamanaşımı kesilir. Dava dışı kalan bölümü hakkında, zamanaşımı işlemeye devam eder.
Davanın açıldığı tarih itibariyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 7. maddesi uyarınca iş mahkemelerinde sözlü yargılama usulü uygulanır. Bu sebeple zamanaşımı defi ilk oturuma kadar ve en geç ilk oturumda yapılabilir.
Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zamanaşımı defi de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder.
Somut olayda, davacının taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda artırarak ıslah ettiği, davalınmda ıslah dilekçesine karşı süresi içinde zamanaşımı definde bulunduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ıslah tarihine göre zamanaşımı değerlendirmesi yapılmadığı anlaşılmış olup, davalının ıslah dilekçesine karşı yaptığı zamanaşımı defi dikkate alınarak alacakların yeniden hesaplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması yanlış olmuştur.
c)İhbar tazminatı ve fazla çalışma ücretinin tümüne dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş ise de, dava dilekçesinde istenen miktarlar için dava tarihinden, ıslah ile artırılan kısım için ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi ve kıdem tazminatı ve fazla çalışma ücretine en yüksek mevduat faizi yerine kanuni faize hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
...