Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2019/2539
Karar No: 2021/502
Karar Tarihi: 15.03.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2019/2539 Esas 2021/502 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/2539
Karar No : 2021/502

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …'i temsilen … Sendikası

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 05/07/2019 tarih ve E:2015/11932, K:2019/6654 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından 21/01/2015 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren Lisansüstü Eğitim-Öğretim Programı Açılması ve Yürütülmesine Dair İlkeler'in "A-Program Açılabilmesi İçin Asgari Yeterlilikler" başlıklı bölümünün 1., 2., 3. ve 4. maddeleri ile "F-Diğer Hususlar" başlıklı bölümünün 1. maddesinde yer alan "iki yıl içinde (2016-2017 Bahar Dönemine kadar)" ibaresinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 05/07/2019 tarih ve E:2015/11932, K:2019/6654 sayılı kararıyla;
Anayasa'nın 124. ve 131. maddeleri; 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 3., 6. ve 7. maddeleri ile 03/03/1983 tarih ve 17976 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Lisansüstü Eğitim-Öğretim Enstitülerinin Teşkilat ve İşleyiş Yönetmeliği'nin 1. ve 4. maddelerine yer verilmiş,
Davalı idarenin usule ilişkin iddiası yerinde görülmeyip işin esasına geçilerek;
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından 21/01/2015 tarihinde yayımlanmak suretiyle yürürlüğe konulan Lisansüstü Eğitim-Öğretim Programı Açılması ve Yürütülmesine Dair İlkeler'in "A-Program Açılabilmesi İçin Asgari Yeterlilikler" başlıklı bölümünün Lisansüstü Eğitim-Öğretim ve Sınav Yönetmeliği çerçevesinde açılacak her bir program için ayrı ayrı olmak üzere sağlanması gereken yeterlilikleri içeren 1., 2., 3. ve 4. maddelerinde,
''1. Program açılacak üniversite kadrosunda görev yapmakta olup doktorası veya doçentliği program açılmak istenen alandan olan; açılmak istenen program disiplinler arası ise o alanla doğrudan ilişkili lisansüstü eğitim programında ders verecek öğretim üyeleri olmalıdır.
2. Doktora programı, en az ikisi profesör kadrosunda olmak üzere altı öğretim üyesi, birisinin profesör olması halinde ise en az ikisi doçent olmak üzere üniversite kadrosunda asgari toplam altı öğretim üyesi ile açılabilir. Bu öğretim üyelerinden bir tanesi yabancı uyruklu olabilir.
3. Yüksek lisans programı ise en az ikisi profesör ve/veya doçent unvanına sahip olmak üzere üniversite kadrosunda asgari üç öğretim üyesi ile açılabilir.
4. Doktora programı için söz konusu öğretim üyelerinin, en az dört yarıyıl bir lisans ya da iki yarıyıl boyunca tezli yüksek lisans programında ders vermiş olması; yüksek lisans programı için ise en az iki yarıyıl boyunca bir lisans programında ders vermiş olması gerekir.'' düzenlemesi yapıldığı, ''F-Diğer Hususlar" başlıklı bölümünün 1. maddesinde ise, ''Bu ilkelerden önce gerekli yeterlilikleri sağlayan ancak yukarıda yer alan asgari yeterlilikleri sağlayamayan lisansüstü programların, bu ilkelerin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde (2016-2017 Bahar Dönemine kadar) aranan yeni yeterlilikleri sağlaması gerekmekte olup bunu sağlayamayan lisansüstü programlara öğrenci alımı durdurulur.'' düzenlemesine yer verildiği;
Dava konusu düzenlemeler ile mevzuat hükümlerinin incelenmesinden; dava konusu düzenlemelerin tüm yükseköğretim kurumlarını bağladığı, yükseköğretim kurumları arasında yeknesaklık sağlandığı, düzenlemelerin lisansüstü programların sağlıklı bir şekilde yürütülmesi, eğitim-öğretimin daha verimli olması, öğrenci ve öğretim elemanlarının daha aktif yetişmesi, lisansüstü eğitimin daha kaliteli yapılmasını sağlamaya yönelik olduğu;
Ayrıca, "Yükseköğretim Kurumlarının Yurtiçindeki Yükseköğretim Kurumlarıyla Ortak Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Programları Tesisi Hakkında Yönetmelik" hükümleri uyarınca, öğretim üyesi yeterli olmayan alanlarda iki üniversitenin ortak program açmayı önerebildiği ve Kurul tarafından da bunun desteklendiği, müzik ve sahne sanatları alanlarında ilkelerin yayımından sonra herhangi bir ortak lisansüstü programı açılması teklifinin olmadığı, ilkelerin yayımından sonra müzik ve sahne sanatları alanlarında, altı yükseklisans programı ile iki sanatta yeterlilik programının açılmasının uygun görüldüğü;
Bu itibarla, davalı idarenin, Anayasa ve 2547 sayılı Kanun ile verilen görev ve yetki dahilinde ve lisansüstü eğitimin amaçlarının gerçekleştirilmesini, eğitim kalitesinin arttırılmasını hedefleyerek yaptığı sonucuna varılan dava konusu düzenlemelerde hukuka, mevzuata ve kamu yararına aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu hükümlerin, ülkemizde mevcut olan tüm alanları kapsamak üzere öngörüldüğü, bu koşullarda örneğin hukuk ve tıp gibi bölümlerde bir alanda onlarca öğretim üyesi olması sebebiyle dava konusu şartların bu bölümlerde uygulanmasında ciddi bir zorluk bulunmadığı, ancak güzel sanatlar alanlarında genel itibarıyla ülke genelindeki üniversitelerde çok az sayıda öğretim üyesinin bulunması sebebiyle dava konusu düzenlemede öngörülen sayıda öğretim üyesinin temininin mümkün olmadığı, eski sistemde, alanlar arası öğretim üyesi temininin de mümkün olduğu, yani dansçılık doktora programında asgari sayıda öğretim üyesi bulunamadığı durumda birbirine çok yakın diğer alanlardan mesela sahne sanatları bölümü öğretim üyelerinin katılımı sağlanarak programın açılmasının mümkün olduğu, ancak dava konusu düzenlemenin bunu engellediği, bu durumun üniversitelerde müzik ve sahne sanatları eğitiminin yok olmasına neden olacağı, düzenlemenin 1. maddesi yönünden; daha önce, disiplinlerarası geçişin mümkün olduğu, ülkemizde aranan şartları sağlayacak konservatuvarın neredeyse bulunmadığı, bu durumda ülke genelindeki lisansüstü programların %70'inin kapanmak durumunda kalacağı; düzenlemenin 2. ve 3. maddeleri yönünden; bu düzenlemeler yapılmadan önce programların açılmasında Yükseköğretim Kurulunun Akademik Teşkilat Yönetmeliği'ne aykırı olarak asgari öğretim üyesi sayısı uygulamasının olduğu, yeni düzenleme ile bu sayıların artırıldığı, istenilen sayıda öğretim üyesinin ülkedeki neredeyse hiçbir konservatuvarda bulunmadığı, dünyada kendi alanlarında ismi öne çıkmış en önemli sanatçıların dahi akademik unvanlarının bulunmadığı, ancak bu isimlerin öğrencilerin yetiştiği konservatuvarlarda dersler verdikleri; düzenlemenin 4. maddesi yönünden; dava konusu düzenlemeler ile lisansüstü programların açılmasında zorunlu asgari öğretim üyelerine ilişkin şartların ağırlaştırıldığı, ana bilim/ana sanat ile bilim ve sanat dalları başkanlarının seçilmesine ilişkin Akademik Teşkilat Yönetmeliği'nin 16. ve 17. madde düzenlemelerinde, ana sanat dalının başkanının bir öğretim görevlisi olabiliyorken, o sanat dalının öğretim görevlisi olan başkanının dahi düzenlemeye göre lisansüstü programın açılması için aranan asgari öğretim üyesi sayısına dahil edilemeyeceği; düzenlemenin "F-Diğer Hususlar" başlıklı bölümünün 1. maddesinde yer alan "iki yıl içinde (2016-2017 Bahar Dönemine kadar)" ibaresi yönünden; söz konusu şartların yerine getirilmesi için iki yıllık süre verilmesinin bu şartları yerine getirmeyi imkansız hale getirdiği, konuyla ilgili uzmanların söz konusu şartların yerine getirebilmesi için en azından 10 yıllık bir süre gerektiğini belirttikleri ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 05/07/2019 tarih ve E:2015/11932, K:2019/6654 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 15/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi