Esas No: 2021/10470
Karar No: 2022/5424
Karar Tarihi: 17.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/10470 Esas 2022/5424 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ceza kararı, 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan verilen hükümlülük, müsadere ve tasfiye kararı hakkındadır. Kararın temyiz edilmesi sonrasında yapılan incelemede, suç tarihinde yürürlükte olan ve daha sonra değiştirilen yasaların sanığın hukuki durumunu belirleyeceği ve yerel mahkemenin bu hükümleri uygulama görevinin olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, verilen adli para cezasının hesaplaması sırasında uygulama maddesi ile ilgili bir hata yapılmıştır. Anayasa Mahkemesi'nin kararı da dikkate alınarak sanığın malen sorumlu olduğu nakil aracının müsaderesi için gereken şartların olup olmadığı değerlendirilmeksizin müsadere kararı verilmiştir. Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu'nun katılma hakkı da yanlış belirtilmiştir. Sanık lehine olan 7242 sayılı Yasaya ilişkin düzenlemeler de kararda yer almıştır. Kanun maddeleri ise aşağıdaki gibidir:
- 5607 sayılı Yasa, 3/18, 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. madde ve fıkraları
- 6455 sayılı Yasa
- 6545 sayılı Yasa
- 7242 sayılı Yasa, 61. madde, 62. madde, 63. madde, geçici 12. madde
- 5237 sayılı TCK, 7. madde, 54/3. ve 54/4
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, tasfiye
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11.04.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca, kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesi’ne ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. madde ve fıkralarının somut olaya uygulanarak, belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- Sanık hakkında verilen gün adli para cezasının bir gün karşılığı 20,00 TL üzerinden hesaplanması sırasında uygulama maddesinin TCK'nun 52/2. maddesi yerine, aynı Yasanın 50/1. maddesi olarak gösterilmesi suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
3- TCK'nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E. - 2015/85 K. sayılı kararı göz önünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Sanığın soruşturma aşamasında sunduğu vekaletnameye göre nakil aracını malen sorumlu olan Khaled Halabie’den emanet aldığını savunması karşısında, kayden araç malikinin usulüne uygun tebligat ile duruşmadan haberdar edilip, dinlenilmesinin ardından davaya katılma hakkı tanınarak malen sorumlunun iyiniyetli üçüncü kişi durumunda oIup olmadığı tespit edilerek, mahkemece suça konu aracın müsaderesi için gereken şartların gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesinden sonra şartların oluştuğunun kabul edilmesi halinde 5237 sayılı TCK’nun 54/3. maddesi uyarınca müsaderenin hakkaniyete uygun olup olmadığı da tartışılarak sonucuna göre aracın müsadere edilip edilmeyeceğine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi,
5- Suçta kullanılan nakil aracının 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollaması ile 5237 sayılı Yasanın 54/1. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde “5607 sayılı Yasanın 10. maddesi delaletiyle TCK'nun 54. maddesi gereğince müsaderesine,” hükmedilmesi,
6- Suça konu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde tasfiyesine de karar verilmesi,
7- Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’nun davaya katılan olarak kabulü ve de Gümrük İdaresi ile birlikte vekalet ücretinin hangi kurum lehine takdir edildiğinin belirtilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.