Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/32945
Karar No: 2016/4355
Karar Tarihi: 04.05.2016

Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/32945 Esas 2016/4355 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraatlarına ilişkin hükümler temyiz edilmiştir. Belgelerde sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine imzanın taklit edilmesinde kastın varlığı ileri sürülemeyeceği, rızanın kastı ortadan kaldırabilmesi için fiilin işlenmesinden önce açıklanmasının zorunlu olduğu, rızanın açık veya zımni de olabileceği belirtilmiştir. Sanıkların eylemlerinde sahtecilik suçunun manevi unsurunun oluşmadığı ve dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının da teşekkül etmediğinden, eylemin taraflar arasında mal alım satımından kaynaklanan bir hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu kabul edilmiştir. Ancak beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına, hazine aleyhine 2.400 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükümlerin düzeltilerek onanması kararlaştırılmıştır. Kararda atıfta bulunulan kanun maddeleri 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 322. maddeleridir.
15. Ceza Dairesi         2013/32945 E.  ,  2016/4355 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Resmi belgede sahtecilik,nitelikli dolandırıcılık
.

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, katılan vekili ve sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık müdafinin temyizinin vekalet ücretine yönelik olduğu anlaşılarak yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/03/1992 gün ve 80/98 sayılı kararında açıklandığı ve Dairemizin benzer birçok kararında vurgulandığı üzere, belgelerde sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine imzanın taklit edilmesinde kastın varlığı ileri sürülemeyeceği, rızanın kastı ortadan kaldırabilmesi için fiilin işlenmesinden önce açıklanmasının zorunlu olduğu, rızanın açık veya zımni de olabileceği, özellikle iki kişi arasındaki ilişkiler, böyle bir rızanın varlığını ciddi olarak kabule elverişli olduğu takdirde, bu rızaya dayanarak başkasının imzasının atılmasında sahtecilik kastının varlığının kabul olunamayacağı ve mağdurun rızası hukuka uygunluk nedeni sayılamaz ise de failin, belgede sahtecilik kastına etki yaptığı, sahtecilik suçlarında kastın, zarar vermek bilinç ve iradesi olduğu cihetle; iş ortağı ve kardeş olan sanıklardan ... çek hesap sahibi olan sanık ... .... ait çekleri onun izni ve bilgisi üzerine doldurup kendi imzasını atarak şirketin borcuna karşılık katılana verdiği, taraflar arasındaki süregelen ticari ilişkide bu kabil işlemlerin zaman zaman yapıldığı hatta suça konu çeklerle beraber verilen diğer çeklerin durumu da aynı olmasına rağmen ödenmeleri nedeniyle şikayete konu edilmediği,bu nedenle sanıkların eylemlerinde sahtecilik suçunun manevi unsurunun oluşmadığı anlaşılmış, öte yandan sanıkların katılanla yıllardır süregelen ticari ilişkileri bulunduğu, çekleri sanık ..."ın tanzim etmesinin aldatıcı unsur


olarak değerlendirilemeyeceği, sanıkların zarar verme bilinç ve iradesiyle hareket ettiklerinin kanıtlanamadığı, dolayısıyla dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının da teşekkül etmediğinden, eylemin taraflar arasında mal alım satımından kaynaklanan bir hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu gerekçesine dayanan kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına, hazine aleyhine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13/5.maddesi gereğince, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasına “beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanıklar yararına, hazine aleyhine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5.maddesi gereğince, 2.400 TL maktu vekalet ücreti tayin edilmesine,” şeklindeki bendin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.05.2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.













Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi