
Esas No: 2021/16953
Karar No: 2022/1460
Karar Tarihi: 22.02.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/16953 Esas 2022/1460 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacılar ile davalılar arasında bir taşınmazın yüzölçümü ile ilgili açılan davalarda, birleştirilen davanın kısmen kabulüne, davalıya ait taşınmazın yenileme kadastrosu tespitlerinin kısmen iptali ile bilirkişi raporunda belirtilen kısmının ifraz edilerek davacılara ait taşınmaza eklenmesine, davalıya ait taşınmazın tapuya tescili ile tapu kadastro genel müdürlüğüne yönelik davaların reddine karar verilmiş. Ancak, davacıların sahip oldukları dava ehliyetinin taşınmazın maliki hakkında işlenmemiş ölüm kaydı nedeniyle açıldığı tespit edilerek davanın taraf sıfatı noksanlığından reddine karar verilmesi isabetli bulunmamıştır. Bu nedenle hüküm bozularak, yerel mahkeme kararının esasına dair karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı HMK'nin 114/1-d ve 115. maddeleri
- 1086 sayılı HUMK'un 442/3. ve 428. maddeleri
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosu
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair kararın davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine ... (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 04.11.2019 tarihli ve 2016/9106 Esas, 2019/6868 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiştir. Davacı ... vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi,gereği düşünüldü:
K A R A R
Uygulama kadastrosu sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda ... adına kayıtlı olan temyize konu eski 89 parsel sayılı 5800,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 111 ada 3 parsel numarasıyla ve 5349,27 metrekare yüzölçümlü olarak tapuda... adına kayıtlı bulunan eski 32 parsel sayılı 63.500,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise 104 ada 2 parsel numarasıyla ve 54.975,54 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün küçüldüğünü ve bu yanlışlığın komşu 111 ada 2 ve 4 parsel sayılı taşınmazlardan kaynaklandığı iddiasına dayanarak; davacı ... ve arkadaşları ise, uygulama kadastrosu sırasında kendilerine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin davalılara ait 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece davaların birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda davacı ... ve arkadaşlarının açmış oldukları davanın kısmen kabulüne, 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ve 104 ada 2 parsel sayılı taşınmazın yenileme kadastrosu tespitlerinin kısmen iptali ile bilirkişi raporunda 104 da 1 parselde (A) harfi ile gösterilen kısmının ifrazı ile davacılara ait 104 ada 2 parsele eklenmesine, 104 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bu şekliyle tapuya tesciline, davalıya ait 104 ada 1 nolu parselin geriye kalan bölümünün yenileme tespiti gibi tapuya tesciline, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüne yönelik davanın husumet yönünden reddine; davacı ...’in 111 ada 3 parsel lehine, 111 ada 2 parsel ve 111 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine açtığı davanın taraf sıfatı yokluğundan reddine, davacı ...'in Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'ne yönelik davasının husumet yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ve bir kısım davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. ... (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 04.11.2019 tarihli ve 2016/9106 Esas, 2019/6868 Karar sayılı ilamıyla; davacı ... ... dava konusu 111 ada 2 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açmış olduğu davaya ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına, birleşen dosya davacıları ... ve arkadaşlarının sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, ancak davalı ... aleyhine açılan dava, asıl dava dosyasının davacısı ... tarafından açıldığı, birleşen dosya davacıları ... ve arkadaşları tarafından bu davalıya yönelik bir dava açılmadığı halde, davacılar ... ve arkadaşları aleyhine davalı ... yararına vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz olduğu, ancak; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hüküm fıkrasının (A) maddesinin 5. bendinin hüküm yerinden çıkartılarak hükmün bu şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, onama ilamına karşı davacı ... ... vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Karar düzeltme istemi 111 ada 2 parsel ve 111 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar hakkında verilen taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddine dair karara yöneliktir.
6100 sayılı HMK’nin 114/1-d maddesi gereğince; tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması dava şartı olup devamındaki 115. maddesinde; Mahkemenin, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı, tarafların da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebileceği, Mahkemenin, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar vereceği, ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre vereceği, bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedeceği, dava şartı noksanlığının, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemeyeceği hükme bağlanmıştır.
Somut dosya kapsamına gelince; davacı ... ... vekili tarafından 02.01.2014 tarihinde verilen dava dilekçesinde, 111 ada 3 parselin malikinin murisleri ... adına kayıtlı olduğunu, adı geçenin ölü olduğu halde nüfus kayıtlarına işlenmediği, hakkında ölüm araştırmasının devam ettiği, ölüm kaydı işlenince ayrıca mirasçılık belgesini sunacakları belirtilmek suretiyle uygulama kadastrosu sırasında 111 ada 3 parselin bir bölümünün 111 ada 2 ve 4 parsellerde bırakıldığını öne sürerek dava açıldığı, dosyaya getirtilen nüfus kaydına göre de muris ...’in 02.01.2014 tarihli olarak ölüm kaydının işlendiği ve davacının da murisin mirasçılarından olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer bir anlatımla; davacının murisi ...’in ölüm kaydının davanın açıldığı gün işlenmekle davacı ...’in mirasçı olması nedeniyle aktif dava ehliyetinin de aynı gün sağlandığı, taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı olma zorunluluğunun bulunmadığı, hal böyle olunca; mahkemece tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delilleri toplanarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken taraf sıfatı yokluğundan davanın reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığı gerekçesiyle hükmün bozulması gerekirken sehven onandığı anlaşılmaktadır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin karar düzeltme talebinin, 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 442/3. maddesi gereğince kabulüne; 111 ada 2 parsel ve 111 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki ... (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 04.11.2019 tarihli ve 2016/9106 Esas, 2019/6868 Karar sayılı onama ilamının ortadan kaldırılarak 111 ada 2 ve 111 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine 22.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.