Abaküs Yazılım
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/285
Karar No: 2021/1349
Karar Tarihi: 27.10.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/285 Esas 2021/1349 Karar Sayılı İlamı

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

....
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2019
NUMARASI :...

DAVANIN KONUSU : Marka ... Kararının İptali ile Marka Hükümsüzlüğü


Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/12/2019 tarih ve..... sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin ... nezdinde tescilli birçok “...” markasının ve tanınmış “...” markasının sahibi olduğunu, müvekkilinin “...” ibaresinin görsel ve yazılı basında çok fazla ve yoğun reklamı yapılan bir marka/tanıtma vasıtası olduğunu ve bu sebeple tüketiciler nezdinde refleks olarak algılanan ... arasında yer aldığını, “...” markalarının toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi karşısında bazı kişi ve kuruluşların iltibas yaratmaya ve haksız rekabet yapmaya yöneldiğini, davalı Şirketin müvekkilinin markaları ile tartışmasız olarak iltibas yaratacak “... ... ...” markasının 39. sınıf hizmetler bakımından tescili için... sayı ile tescil başvurusunda bulunduğunu, başvurunun yayınlandığını ve müvekkili tarafından itiraz edildiğini, ....... sayılı kararı ile itirazın nihai olarak reddedildiğini, markanın müvekkilinin tescilli ... ibareli markaları ile çok yakın derece benzer olduğunu, “...” ve “...” ibarelerinin ayırt ediciliğinin zayıf bulunduğunu ileri sürerek ... sayılı “... ... ...+Şekil” marka başvurusunun tescile bağlanmış ise hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının mesnet markalarından .... sayılı .... sayılı ... markaları haricinde davaya konu marka başvurusunun tescil kapsamında yer alan 39. Sınıf hizmetleri veya bu hizmetler ile benzer mal/hizmetleri içeren marka bulunmadığı, dava konusu marka başvurusunda ... ibaresi asli/esas unsur olarak algılanmadığı gibi, marka içerdiği renk, şekil ve kelime öğeleri ile davacının ... ibareli markalarından bütünsel olarak açık bir şekilde farklılaştığını, dolayısı ile taraf markaların benzer olmadığı, taraf markaları arasında iltibas ihtimalinin bulunmadığı, dava konusu marka başvurusunun incelemesinde ayrıntılı olarak belirtildiği üzere ilgili marka tek başına ... olarak algılanamayacak bir marka olmakla birlikte içerdiği renk, şekil ve kelime unsurları ile davacı markasından karıştırılma ihtimali yaratmayacak şekilde farklılaştığı, ayrıca iş bu markanın tescili halinde davacının Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği veya davacı markasının itibarının zarar vereceği veya ayırt edici karakterinin zedeleneceği sonucuna ulaşılamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, dosya içeriğinde yer alan bilirkişi raporuna, ciddi itirazlar yapıldığı halde, yerel mahkeme tarafından itirazlar dikkate alınmadan, dosya ek rapora dahi gönderilmeden karar verildiğini, "... ... ...+Şekil" unsurlarından oluşan markanın müvekkiline ait ... unsurlu çok tanınmış markalarının başına, ayırt ediciliği son derece zayıf olan "..." ve "..." ibarelerinin eklenmesi suretiyle oluşturulduğunu, müvekkili tarafından açılan ve lehe sonuçlanan birçok davada, ... ibaresinin önüne ve arkasına getirilen eklerin, markaları, ... markalarından uzaklaştırmaya yetmediği şeklinde kararlar tesis edildiğini, müvekkiline ait olan ... esas unsurlu markaların tanınmış marka olduğu bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere, iş bu halde, dava konusu edilen "... ... ..." ibareli marka başvurusunun, müvekkiline ait tanınmış markaların itibarına zarar vereceği, ayırt edici karakterini zedeleyici veya markalardan haksız bir yarar sağlayabileceğini, ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, ... kararının iptali ile marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgeler incelendiğinde, davalı Şirketin "... ... ..." ibareli marka başvurusunda bulunduğu, başvurunun yayınlanmasından sonra davacının “...” esas ibareli markalarını gerekçe göstererek başvuruya itiraz ettiği, itirazların önce ... Dairesi ve nihai olarak ... tarafından reddedildiği, bu bağlamda dosya kapsamındaki uyuşmazlığın davalının başvurusuna konu marka ile davacının itirazına mesnet markaları arasında SMK'nın 6/1. maddesi kapsamında iltibas bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6769 sayılı SMK'nın 6/1. maddesinde, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir. Bu durumda önemli olan, halkın işaretler arasında herhangi bir şekilde herhangi bir nedenle bağlantı kurma ihtimali olup, buradaki "ihtimal" kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelimedir ve şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ile bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir (Yargıtay HGK, 15/11/2013 Tarih, 2013/11-202, 2013/1587).
Açıklananlar çerçevesinde ... arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.06.2016 gün ve... sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, davalının başvurusuna konu ibarenin "... ... ..." olduğu, davacının itirazına mesnet markalarının esas unsurunun da "..." ibaresinden oluştuğu, davacının itirazına mesnet markasının davalının başvurusunda başlangıç kısmında yer aldığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 12.11.2019 tarih... Karar ve 10/12/2020 Tarihli kararlarında da belirtiği üzere karıştırma ihtimali değerlendirilirken markaların ilk kısımlarının son kısımlarına göre daha çok göze çarpacağı ve tüketicileri etkileyeceği, bu kapsamda tüketicilerin davaya konu başvuru markasında "..." ibaresini öncelikle algılayacağı, öte yandan ... adının yerleşim yeri adı olması, ... kelimesinin de seyahat anlamına gelmesi itibariyle başvuru konusu markaya yeterli ayırtedicilik katmadığı, davacının ... ibareli markalarının tanınmış olmasının iltibas üzerinde etkili bulunduğu, SMK'nın 6/1. maddesi uyarınca davalının başvurusuna konu markasının davacının aynı sınıfta tescilli bulunan ... esas ibareli markaları ile iltibas tehlikesine yol açacak derecede benzer olduğu kanaatine varılmıştır.
Ancak 6769 sayılı SMK'nın 6/1. maddesinin somut uyuşmazlığa tatbik edilebilmesi için karşılaştırılan markaların kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği şartının da gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu kapsamda yapılan irdelemede davalının başvurusunun 39. Sınıfı kapsadığı, davacının itirazına mesnet markalarının (... ..., ...) kapsamında da başvuru kapsamında bulunan emtianın bulunduğu anlaşıldığından SMK'nın 6/1. maddesindeki emtia benzerliği koşulunun sağlandığı anlaşılmaktadır.
HMK'nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse "düzelterek yeniden esas hakkında" duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden Dairemizce davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenle kabulü ile HMK.'nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.





HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/12/2019 gün ve .... sayılı kararın KALDIRILMASINA;
2-Davanın KABULÜ ile, .....sayılı ... kararının İPTALİNE,
3-Davalı Şirket adına tescil edildiği anlaşılan.... sayılı “... ... ...+Şekil” ibareli markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, sicilden terkinine,
4-Harçlar Kanunu'na göre alınması gereken 59,30 TL. maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 44,40 TL. harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL'nin davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 1.800,00.TL bilirkişi ücreti, 187,62.TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan tebligat ve posta giderleri toplamı 109,58.TL olmak üzere toplam 2.097,20.TL yargılama gideri ve 44,40.TL peşin harç, 44,40.TL başvuru harç tutarı eklenerek oluşan toplam 2.186,00.TL'nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalılar tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re'sen davacıya iadesine (HMK m.333),
9-Davacıdan peşin olarak alınan 54,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
10-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 27/10/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2021

Başkan
...

Üye
...

Üye
...

Katip
...



.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi