Esas No: 2021/1047
Karar No: 2021/1687
Karar Tarihi: 27.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/1047 Esas 2021/1687 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
....
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE :... ... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/09/2018
ESAS-KARAR NO ...
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 27/10/2021
YAZILDIĞI TARİH : 24/11/2021
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin mutfak ekipmanları satın alma ve montajı sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan bakiye alacağının tahsili amacıyla Ankara 19. İcra Müdürlüğü'nün .....E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, KDV muafiyeti konusunda taraflar arasında sözleşmeye dayalı olarak anlaşmaya varıldığını, davacı tarafça müvekkili firmaya teslim edilmeyen ürün bulunduğu gibi ayrıca KDV 'nin davacı tarafa ait olduğuna dair anlaşmaya aykırı olarak fatura tanzim edildiğini bildirerek davanın reddini ve müvekkili lehine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davalıya ait ticari defter kayıtlarına göre davalının 25.814,09 TL borçlu olarak göründüğü, davacının icra takibine konu ettiği, 3.750,00 TL’lik ürünün davalı kayıtlarında yer almadığı gibi teslim olgusunun davacı yanca ispat edilemediği, davalı yanın takipte kötüniyetli olmadığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Mahkemece gerekçeli kararda KDV muafiyetinin müvekkiline uygulanmamasına ilişkin gerekçe oluşturulmadığı, taraflar arasındaki sözleşme gereğince müvekkilinin KDV’den muaf olduğu, hükme esas alına bilirkişi raporundaki KDV’ye ilişkin değerlendirmenin yerinde olmadığı gibi müvekkili tarafından dönemsellik ilkesi gereğince anılan bedelin iade alınabilmesinin mümkün olmadığı, mahkemece müvekkili lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmemesinin ise yerinde olmadığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacının bakiye alacağının kapsamı ile kötüniyet tazminatı talepleri noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, mutfak ekipmanları satın alma ve montajı sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan bakiye alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 19. İcra Müdürlüğü’nün .... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde.... Vekili tarafından daval...... Aleyhine cari hesap ekstresinden kaynaklanan bakiye alacağa dayalı olarak 29.564,09 TL'nin tahsili için 03/11/2016 tarihinde icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın 11/10/2016 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durduğu, davanın süresinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda davacının takipte talep ettiği kadar ticari defter kayıtlarında alacak kaydının yer aldığı, davalı yana ait ticari defterlerde ise takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı taraftan olan alacağının 25.814,29 TL olduğu belirtilmiştir. Taraflara ait ticari defter ve kayıtlar arasındaki 3.750,00 TL’lik faturanın davalı yana ait ticari defterlere kaydedilmemesinden kaynaklandığı, dosya kapsamına sunulan belgelerden de teslim olgusunun davacı yanca ispat edilemediği ifade edilmiştir. Ayrıca bir kısım faturaların davacı tarafından KDV’li bir kısmının ise KDV’siz olarak düzenlendiği, davalı yanın KDV’li olarak düzenlenen faturaları da ticari defterlerine işlediği gibi itiraz da etmediği, ayrıca davalı yana ait ticari defterlerde 191 İndirilecek KDV hesabına borç kaydedildiği, izleyen dönemlerde 391 Hesaplanan KDV Hesabı’ndan mashup edilmek suretiyle vergi idaresinden hesaben tahdil edilmiş olduğu yahut olacağı ifade edilmiştir.
Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna söz konusu bedelin dönemsellik ilkesi gereğince iade alınamayacağı ifade edilmiştir.
Her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmede teşvik kapsamındaki ürünlerde KDV istisnası uygulanacağına dair hüküm kararlaştırılmış ise de teşvik belgenin cevaba cevap dilekçesinde muafiyet uygulanmayan faturalarda davalı yanca sunulmadığı davacı tarafından ifade edilmiş, davalı tarafından bu belgenin sunulduğu dosya kapsamı ile iddia ve ispat edilmediği gibi söz konusu faturalarda KDV muafiyetinin uygulanacağına dair herhangi bir ibare yer almadığı gibi davalı tarafından faturalara süresi içerisinde itiraz edilmeyerek ticari kayıtlarına işlendiği hatta, 191 İndirilecek KDV hesabına dahi yansıtıldığı anlaşıldığından bu yöndeki davalı istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı yanca kötüniyet tazminatı talep edilmiş ise de somut olayda icra takibini yapan davacı yanın kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden mahkemece kötüniyet tazminatı talebinin reddi kararı yerindedir.
Mahkemece, yargılamanın HMK'da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.763,36TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 441,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.322,36 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK'nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK'nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 27/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
...
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.