Esas No: 2021/9141
Karar No: 2022/5128
Karar Tarihi: 16.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9141 Esas 2022/5128 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Sanık, şoförlüğünü yaptığı tankerde ele geçirilen kaçak baz yağa yönelik suçlamayı kabul etmemiş ve taşıdığı eşyanın içeriğini kontrol edemeyeceğini, sadece nakliyesini gerçekleştirdiğini savunmuştur. Mahkeme, sanığın kasti hareketinin olmadığına dair bir kanıt bulunmasına rağmen suçlamayı kabul etmemesi nedeniyle hüküm vermiştir. Ancak sanığın avukatının itirazları doğrultusunda yapılan temyiz incelemesi sonucunda hüküm, suç tarihinde yürürlükte olan kanuna göre değil, sonradan yapılan düzenlemelere göre değerlendirilmemesi ve diğer hukuki hatalar nedeniyle bozulmuştur.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/12. ve 3/22. maddeleri
- 6455 sayılı Yasa ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun'un 3/12. maddesi
- 6545 sayılı Yasa ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun'un 3/12. maddesi
- 7242 sayılı Yasa'nın 61. ve 62. maddeleri
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. ve 62. maddeleri
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi
- Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı
- TCK'n
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Olay tutanağı ve dosya kapsamına göre, sanığın şoförlüğünü yaptığı tankerde 15.640 lt baz yağ ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın savunmasında taşıdığı eşyanın içeriğini kontrol edemeyeceğini, sadece nakliyesini gerçekleştirdiğini beyan ettiği, bu doğrultuda sanığın atılı suça yönelik kastının bulunmadığı anlaşıldığından beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
II) Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
1. Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/12. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/12. maddesi kapsamında bulunduğu,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık Umut Yıldırım lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/12. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/12.. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanık Umut Yıldırım’ın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2. Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 03.10.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 13.01.2014 olduğu,
Yapılan UYAP sorgulamasında halen derdest olduğu anlaşılan Gebze 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/97 Esas sırasında kayıtlı dosyada suç tarihinin 06.07.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 11.10.2013 olduğu,
Yapılan UYAP sorgulamasında halen derdest olduğu anlaşılan Kocaeli 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/13 Esas sırasında kayıtlı dosyada suç tarihinin 25.07.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 22.07.2015 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyanın incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
3. Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK'nun 62/1. madde ve fıkrası yerine TCK'nun 62. maddesinin yazılması suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4. TCK'nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
5. Dava konusu kaçak eşyaların 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaletiyle TCK’nun 54/4. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi gerekirken TCK’nun 54/1. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan malen sorumlu vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.