Esas No: 2021/31250
Karar No: 2022/5294
Karar Tarihi: 16.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/31250 Esas 2022/5294 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Suça sürüklenen çocuk hakkında açılan 5607 sayılı Kanuna muhalefet davasında verilen hüküm temyiz edildi. Mahkemede yapılacak incelemenin ardından suçtan zarar gören Gümrük müdürlüğü vekilinin itiraz hakkı olduğu belirtildi. Hüküm açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmemesi nedeniyle denetim süresinin başlamadığı ve hükmün açıklanma koşullarının bulunmadığı, dava zamanaşımının da kesilmediği sonucuna varıldı. Suç tarihi ve yukarı sınırına göre dava zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu ve suça sürüklenen çocuk yönünden 5 yıl 4 aya düştüğü belirlendi. Temyiz itirazının yerinde görülmesi sonucu hüküm bozuldu ve suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davası zamanaşımı nedeniyle düşürüldü. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise şöyle:
- 5271 sayılı CMK'nun 260. maddesi
- CMK'nun 231/11. madde ve fıkrası
- 5237 sayılı TCK'nun 66/1-e ve 66/2. maddeleri
- 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 13/1. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, iade
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
5271 sayılı CMK'nun 260. maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için yasa yollarının açık olduğu gözetilip, şikayetçi Gümrük müdürlüğü vekilinin suçtan zarar görme olasılığına göre kurulan hükmü temyize hakkı bulunduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
CMK'nun 231/11. madde ve fıkrasında, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde, mahkemenin hükmü açıklayacağı belirtilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 07.03.2017 tarihli ve 2015/8-268 Esas - 2017/124 Karar sayılı; 17.01.2017 tarihli ve 2015/15-536 Esas - 2017/14 Karar sayılı; 01.03.2016 tarihli ve 2015/3-599 Esas - 2016/99 sayılı kararlarında ayrıntıları açıklandığı üzere; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda dava zamanaşımı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihte durmaya başlayacaktır. Kararın kesinleşmesi yoklukta verilenlerin yöntemince tebliğinden, huzurda verilenlerin de usulünce tefhiminden itibaren yasada öngörülen sürede kanun yoluna başvurulmaması ya da başvurulup reddedilmesi durumunda mümkün olacaktır. Bu açıklamalar ışığında, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması için öncelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesi gerekmektedir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kesinleşmemiş ise, denetim süresi başlamayacak ve sanığın denetim süresi içinde suç işlendiğinden de bahsedilmeyecektir.
Suça sürüklenen çocuk hakkında 04.10.2011 tarihinde işlediği 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan açılan kamu davasının ... Çocuk Mahkemesi'nde yapılan yargılaması sonucunda, 18.01.2012 tarih ve 2011/240 E- 2012/16 K. sayılı kararıyla verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın suçtan zarar gören Gümrük müdürlüğüne tebliğ edilmeksizin 30.01.2012 tarihinde kesinleştirildiği, akabinde suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içinde yeni bir suç işlediğine ilişkin ihbarda bulunulması üzerine yapılan yargılama sonucunda temyiz incelemesine konu 01.04.2016 tarihli hükmün kurulduğu,
Suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçun tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği nazara alındığında suça sürüklenen çocuğun eyleminin 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçunu oluşturduğu, bu suçtan zarar gören ve davaya katılma hakkı bulunan kurum olan Gümrük müdürlüğünün suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara yönelik itiraz hakkının bulunduğu, ancak söz konusu kararın anılan kuruma tebliğ edilmemiş olması karşısında; suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmediği, kararın kesinleşmemesi nedeniyle denetim süresinin başlamadığı ve denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlendiğinden bahisle hükmün açıklanma koşullarının da bulunmadığı, dava zamanaşımının durmasının ve kesilmesinin de söz konusu olmadığı, anlaşılmakla yapılan incelemede;
Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan suç için öngörülen cezanın türü ve yukarı sınırına göre, dava zamanaşımı süresinin 5237 sayılı TCK'nun 66/1-e maddesi gereğince 8 yıl olduğu, suça sürüklenen çocuk yönünden TCK'nun 66/2. maddesi gereğince bu sürenin 5 yıl 4 aya düştüğü gözetilerek, zamanaşımını kesen en son işlem olan savunmasının alındığı 18.01.2012 tarihi itibariyle temyiz inceleme gününde, 5237 sayılı TCK'nun 66/1-e ve 66/2. maddeleri gereğince asli dava zamanaşımı sürelerinin temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk müdafiinin ve müşteki Gümrük müdürlüğü vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, anılan maddeler ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, adli emanetin ... sırasında kayıtlı olan 1 adet beyaz renkli ... marka ... imei no.lu cep telefonu kaçak eşya niteliğinde olmadığından iadesine,diğer 2 cep telefonunun ise 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK'nun 54/4. maddesi gereğince MÜSADERESİNE, 16.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.