Esas No: 2020/252
Karar No: 2021/1376
Karar Tarihi: 27.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/252 Esas 2021/1376 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
....
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
....
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
.....
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/10/2019
NUMARASI .....
DAVANIN KONUSU : ... Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/10/2019 tarih ve ........ sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkilinin dünyaca tanınan ... markasının lisansörü olarak Türkiye’de faaliyet gösteren, Türkiye’de 17,5 milyon aboneye hizmet veren bir ... kuruluşu olduğunu, adına tescilli "..." ve "..." asıl unsurlu seri markaların bulunduğunu, davalı Şirketin ise ..... sayılı "..." ibareli marka başvurusunu yaptığını, müvekkilince bu başvuruya yapılan itirazın davalı Kurum tarafından reddedildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu başvuru ile müvekkili markaları arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, tescili halinde dava konusu başvurunun, müvekkilinin seri markalarından biri olarak algılanacağını, "..." ibaresinin müvekkili tarafından kullanımı sonucu ayırt edicilik ve tanınmışlık kazandığını, başvurunun tescil edilmesi durumunda davalının, bu tanınmışlıktan haksız yarar sağlayacağını, müvekkili markalarının itibarlarının ve ayırt edici karakterlerinin zedeleneceğini, marka başvurusunun tamamen müvekkilinin ticari itibarından faydalanmak için yapıldığını ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek,......... sayılı kararının iptaline, marka başvurusunun tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, markalar arasında iltibas tehlikesinin bulunmadığı, hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı, davacı markasının tanınmış marka olduğunun ispat edilemediği, davalının marka başvurusunun kötü niyetli olarak yapıldığının da kanıtlanamadığı, ... kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, taraf markaları arasında benzerlik olmadığı, tüketici tarafından bağlantı kurulmayacağı tespitinin hatalı olup kabulüne imkan bulunmadığını, başvuruda yer alan "..." ibaresinin, başvurunun kapsamındaki hizmetler yönünden tanımlayıcı olduğunu ve bu nedenle başvurunun asli unsurunu "..." ibaresinin oluşturduğunu, müvekkili markalarının asli unsurunun da "..." ibaresi olması nedeniyle markalar arasında karıştırılma tehlikesinin bulunduğunu, başvurunun müvekkilinin seri markalarından bir olarak algılanacağını, müvekkilinin ... ibareli markalarının seri marka olmalarının yanı sıra kullanım ile de bu markaların ayırt edici hale geldiklerini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, ... kararının iptali ile marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, "..." ibareli dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet "..." asıl unsurlu markalar arasında 6769 sayılı SMK'nın 6/1 maddesi anlamında ortalama tüketiciler üzerinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimali dahil iltibasa yol açacak düzeyde benzerliğin olmadığı, zira taraf markalarında ortak olarak yer alan "..." ibaresinin ayırt ediciliğinin zayıf olduğu ve başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlandığı, marka işaretleri arasında benzerlik olmadığından aynı Kanun'un 6/5 maddesi koşullarının da somut olayda bulunmadığı, başvurunun kötü niyetli yapıldığının da ispat edilemediği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL'nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 27/10/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/11/2021
...
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.