Abaküs Yazılım
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/249
Karar No: 2021/1373
Karar Tarihi: 27.10.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/249 Esas 2021/1373 Karar Sayılı İlamı

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
....
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/10/2019
NUMARASI ....

DAVANIN KONUSU : ... Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/10/2019 tarih ve..... sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı ... tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkili adına tescilli "..." asıl unsurlu tescilli markaların bulunduğunu, bu markaların tanınmış marka statüsünde bulunduklarına dair kesinleşmiş mahkeme kararlarının olduğunu, davalı gerçek kişilerin ise..... ibareli marka başvurusu yaptıklarını, müvekkilince bu başvuruya yapılan itirazın önce ...... sonrasında ise ... tarafından reddedildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu başvuru ile müvekkili markaları arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, başvuruda farklı olarak yer verilen "..." ibaresinin ayırt ediciliğinin çok düşük olduğunu, müvekkili markalarının tanınmış olmaları nedeniyle de başvurunun reddinin gerektiğini ileri sürerek, ...... sayılı kararının 18. sınıf mallar ile bu mallara özgülenmiş 35. sınıftaki perakendecilik hizmetleri yönünden iptaline, tescili halinde dava konusu markanın aynı mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet ... arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu .... ibareli marka ile redde mesnet gösterilen ... arasında “18. Sınıf: İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. ..., koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları. 35. Sınıf: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. ..., koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” mal ve hizmetleri bakımından karıştırılma ihtimali bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne,.... sayılı kararının 18. sınıf ve 35.sınıfta 18. sınıfı kapsayan mal ve hizmetler bakımından iptaline, belirtilen mal ve hizmetler yönünden davaya konu markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı ... vekili, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet ... arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını, taraf markalarında ortak olarak yer alan "..." ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olduğunu ve bu ibarenin markalarda ortak olarak yer almasının iltibasa yol açmayacağını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava,... kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İşlem dosyasının incelenmesinden; davalı gerçek kişilerin "... ... ..., ... ile ..." ibaresinin, 09,14,18, 25 ve 35. sınıflarda yer alan mal ve hizmetlerde tescili için yaptıkları ....sayılı marka başvurusuna, davacının "..." asıl unsurlu markalarına dayanarak yaptığı itirazının nihai olarak ... tarafından reddedildiği, ... kararının davacı tarafa 04/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın iki aylık hak düşürücü süre içinde 04/08/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK'nın 6/1 maddesi uyarınca karıştırılma ihtimali bulunduğu gerekçesiyle yazılı şekilde davanın kabulüne verilmiş olup, istinaf itirazları gözetildiğinde istinaf incelemesine konu uyuşmazlık dava konusu "... ... ..., ... ile ..." ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet "..." asıl unsurlu ... arasında 6769 sayılı SMK'nın 6/1 maddesi anlamında karıştırılma ihtimali bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 6/1maddesi uyarınca, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir. Açıklanan hüküm çerçevesinde ... arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir. Burada öncelikle iltibas (Karıştırılma) kavramının da açıklanması gerekmektedir. İltibas, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir (Savaş Bozbel, Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2015, s. 408- 409). İltibas ihtimalinin değerlendirilmesinde ölçü, bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, ortalama tüketicilerdir. Öte yandan, markaların ayırt edicilik güçlerinin de iltibas ihtimalinin değerlendirilmesinde dikkate alınması gerekmektedir. Zira, ayırt edici niteliği zayıf olan ... yönünden iltibas ihtimali daha düşük olacaktır. Diğer bir deyişle, tescili istenilen mal ve hizmetleri, diğer işletmelerin mal ve hizmetlerinden ayırt etme gücü düşük kalan, zayıf marka olarak nitelendirilebilecek markaların koruma alanı daha dar bulunmaktadır. Böyle durumlarda, küçük farklılıklar dahi tescil olunmak istenen markaya ayırt edicilik kazandırabilecektir.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde; mahkemece alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, dava konusu edilen 18. sınıf mallarla, bu malların satışına özgülenmiş 35/5. sınıftaki perakendecilik hizmetleri ile davacının itirazına mesnet markaların kapsamlarında yer alan mal ve hizmetler arasında aynılık/benzerlik mevcuttur.
Marka işaretlerinin karşılatırılmasına gelince; davalının başvurusu "... ..., ... ... ile ..." ibaresinden, itiraza mesnet davacı markaları ise "... ...", "... ... ...", "...", "... ..." ibarelerinden meydana gelmekte olup, markalarda ortak olarak bulunan "..." kelimesinin asıl unsur olarak yer aldığı görülmektedir. Ancak, yukarıda belirtildiği üzere ... arasında karıştırılma ihtimalinin varlığı değerlendirilirken, markaların birbirlerine olan görsel, sescil ve kavramsal benzerlikleri yanında, markaya konu unsurların ayırt edicilik gücünün de dikkate alınması gerekir. Bu anlamda markalarda yer alan ve tescil kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden tanımlayıcı olan ibarelerin karşılaştırmada dikkate alınmaması, tanımlayıcı olmamakla birlikte tanımlayıcılığa yakın olan ibareler yönünden ise koruma düzeyinin düşük tutulması gereklidir. Somut olayda "..." ibaresi tek başına tanımlayıcı bir ibare olduğundan ve kimsenin tekeline bırakılacak ibarelerden olmadığından, davalının başvuru markasında yer alan "..., ... ... ile ..." ibaresinin, başvuruya ayırt edicilik kattığının kabulü gerekir. Emsal olaylara ilişkin Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin.... Karar ve 06/11/2019 tarihli kararlarının da bu yönde olduğu anlaşılmaktadır. Hatta Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin....Karar ve 16/12/2019 tarihli ilamında, nitelik ve değer belirten işaretlerden olmakla tek başına "..." ibaresinin KHK'nın 7/1-c maddesince tanımlayıcı bir ibare olduğuna ve kimsenin tekeline bırakılacak ibarelerden olmadığına, davalının ''...'' ibareli başvuru markasında yer alan “...” ibaresinin ise markaya ayırtedicilik katacağının kabul edilmesi gerektiğine karar verilmiştir.
Diğer taraftan davacı tarafça "..." ibaresinin ayırt edici niteliğinin son derece düşük olduğu ileri sürülmüşse de yukarıda açıklandığı üzere "..." ibaresinin tanımlayıcı bir ibare olup, kimsenin tekeline bırakılacak ibarelerden olmaması karşısında, dava konusu başvuruda "..." ibaresinden farklı olarak yer verilen ibarelerin başvuruya ayırt edicilik kattığı sonucuna varılmış ve davacının bu iddiası yerinde görülmemiştir.
O halde ilk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan nedenlerle dava konusu "... ..., ... ... ile ..." ibareli marka ile davacının itirazına mesnet "... ...", "... ... ...", "...", ".... ..." ibareli markaları arasında emtia benzerliği şartı gerçekleşmesine rağmen marka işaretleri arasında benzerlik bulunmadığından somut olayda 6769 sayılı SMK'nın 6/1 maddesindeki koşulların gerçekleşmediği gözetilerek ... kararının iptaline yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde bu yönden davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, davalı ... vekilinin istinaf itirazlarının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Somut olayda uyuşmazlığın niteliği ve istinaf edenin sıfatı gözetildiğinde, bir başka hususun daha tartışılması gereklidir. Zira somut uyuşmazlıkta davacı tarafından sunulan dava dilekçesinde, gerçekte ayrı davaların konusunu oluşturan iki faklı talep birleştirilmiş ve davalı ... ... kararının iptali ile diğer davalılar markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesi birlikte talep edilmiştir. Mahkemece her iki talebin de kabulüne karar verildiği halde ilk derece mahkemesı kararı, davalı gerçek kişiler tarafından istinaf edilmemiştir. Davalı ...'in yukarıda belirtilen istinaf itirazları ile ... kararının iptali davası yönünden oluşacak hukuki sonucun, diğer davalıları ilgilendiren hükümsüzlük davasına yansıması düşünülemez. Dolayısıyla Dairemizce, ... kararının iptali davası yönünden ulaşılan sonucun, ilk derece mahkemesince verilen hükümsüzlük kararına yansıtılması mümkün olmamıştır.
Bu durum karşısında Dairemizce, HMK.'nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse "düzelterek yeniden esas hakkında" duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 24/10/2019 gün ve.......... sayılı kararın KALDIRILMASINA,
2-... kararının iptali istemli DAVANIN REDDİNE,
3-Marka hükümsüzlüğü istemli davanın KABULÜ ile dava konusu ....sayılı markanın, 18. sınıftaki "İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. ..., koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları." malları ile 35. sınıftaki "Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. ..., koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)" hizmetleri yönünden HÜKÜMSÜZLÜĞÜ ile sicilden TERKİNİNE,
4-Harçlar Kanunu'na göre alınması gereken 59,30.TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 35,90.TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40.TL'nin davalılar ..., ..., ..., ...'dan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan kabul edilen marka hükümsüzlüğü davası yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalılar ..., ..., ..., ...'dan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı ... ve davalı ... kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden reddedilen ... kararının iptali davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 750,00.TL bilirkişi ücreti, 341,00.TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 106,00.TL tebligat ve posta masrafından oluşan toplam 1.197,00.TL yargılama giderinin takdiren 1/2'sinin marka hükümsüzlüğü davası yönünden yapıldığının kabulü ile 598,50.TL'ye, 35,90.TL peşin harç, 35,90.TL başvuru harç tutarı eklenerek oluşan toplam 670,30 TL'nin davalılar ..., ..., ..., ...'dan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı ... tarafından istinaf aşamasında yapılan 38,90.TL posta masrafından oluşan yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı Kuruma verilmesine,
9-Davalılar ..., ..., ..., ... tarafından ilk derece yargılamasında ve istinaf aşamasında yapılan herhangi bir gider bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re'sen davacıya iadesine (HMK m.333),
11-Davalı ... Kurumundan peşin olarak alınan 44,40.TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı Kuruma iadesine,
12-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 27/10/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/11/2021

...




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi