10. Hukuk Dairesi 2014/15560 E. , 2015/5126 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Dava,.........sosyal güvenlik rejimine giriş tarihinin Türkiye’de sigortalılık başlangıcı olarak kabul edilmesi gerektiğinin ve aksine Kurum işleminin iptali istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ..... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; 21.06.2013 tarihinde 5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi kapsamında işe girişi bulunan, 27.06.2013 tarihinde......ülkesindeki çalışılan 5.700 günlük süreyi borçlanma talebinde bulunan ve Kurumca tahakkuk ettirilen borçlanma bedelinin tamamını süresinde ödeyen davacı, 3201 sayılı Kanun kapsamında...... sosyal güvenlik rejimine giriş tarihi olan 17.09.1991 tarihinin Türkiye’de sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitini ve aksine Kurum işleminin iptalini istemiş, mahkemece davanın istem gibi kabulüne karar verilmiştir.
Uyuşmazlık; 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun uyarınca yapılan borçlanma neticesinde yurt dışında çalışmaya başlanılan tarihin sigortalılık başlangıcına esas alınıp alınmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Yurt dışındaki vatandaşların, sosyal güvenliklerinin sağlanmasına yönelik ilk düzenleme, 1978 yılında çıkarılan 2147 sayılı “Yurt Dışında Çalışan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Çalışma Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunu” olup, bilahare halen yürürlükte bulunan ve önceki Kanundan yararlananların kazanılmış haklarını saklı tutan 3201 sayılı “Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun” yürürlüğe girmiştir.
3201 sayılı Kanun uyarınca yurt dışı hizmet borçlanması, yurt dışında geçmiş sürelerin Türkiye"de geçmiş gibi değerlendirilmesi imkanını tanımaktadır. Bu Kanun hükümlerine göre borçlanılan yurt dışı çalışma süresi, bedelinin ödenmesi halinde, ait olduğu devrede dikkate alınarak, tahsis istemi yönünden bir değerlendirme yapılmalıdır.
İkili uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde özel hüküm bulunmayan veya sözleşme imzalanmayan ülkelerdeki çalışmalarını borçlananlar yönünden sigortalılık başlangıcının ve dolayısıyla sigortalılık süresinin nasıl hesaplanacağı ise 3201 sayılı Kanunun 5. maddesinde düzenlenmiştir.
Anılan maddeye göre, Türkiye"de tescili bulunan sigortalılar yönünden sigortalılık başlangıcı, tescil tarihinden itibaren borçlanılan süre kadar geriye gidilerek bulunacak tarih; tescili olmayanlar yönünden ise, borcun tamamen ödendiği tarihten borçlanma süresi kadar geriye gidilerek bulunacak tarihtir.
Yukarıda açıklanan hususlar Hukuk Genel Kurulunun 30.03.2012 gün 2012/21-29 E., 2012/267 K. sayılı kararlarında da benimsenmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti ile......i arasında imzalanan bir Sosyal Güvenlik Sözleşmesi bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; Türkiye"de 21.06.2013 tarihinde tescili bulunan davacı yönünden sigortalılık başlangıcının, 3201 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca, tescil tarihinden itibaren borçlanılan süre kadar geriye gidilerek tespit edilmesi gerekmektedir.
Mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilerek, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.