Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/27870
Karar No: 2015/5134
Karar Tarihi: 19.03.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/27870 Esas 2015/5134 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/27870 E.  ,  2015/5134 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İş Mahkemesi
    .

    Dava, ...sigortasına giriş tarihinin Türkiye’de sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi kapsamında sigortalı olarak tescili bulunan, ...’da geçen sürelerini 3201 sayılı Kanuna göre 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında borçlanarak, borçlanma bedelini süresinde ödemiş olan davacı, sigorta başlangıcının Türkiye Cumhuriyeti ile .... Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesi gereğince, 01.08.1988 tarihi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş; mahkemece, dava dilekçesi esas alınarak karar verilmiştir. Dava dosyası içerinde yer alan 30.01.2014 günlü... Sigorta Kurumuna ait sigorta hesap cetvelinde; davacının, 01.08.1988-31.01.1992 tarihleri arasında, ........(mesleki eğitimden dolayı zorunlu prim süresi)” şeklinde sürenin yer aldığı görülmektedir.
    Konuya ilişkin 10.04.1965 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak 01.11.1965 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti ile ...... Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesi"nin uzun vadeli sigorta kollarından olan “Malûllük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları (aylıkları)” başlıklı beşinci bölüme 02.11.1984 tarihinde imzalanıp 05.12.1985 tarihli 3241 sayılı Yasayla onaylanıp yürürlüğe giren Ek Sözleşme ile getirilen sözleşmenin 29’uncu maddesinin 4’üncü bent hükmüne göre, bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce, bir .... Sigortası"na girmiş bulunması halinde, ..... Sigortası"na giriş tarihi, Türk Sigortası"na giriş tarihi olarak kabul edileceği açıkça ifade edilmiştir.
    3201 sayılı Kanunu"nda, borçlanılacak süreler belirtilmiş olup; yukarıda da belirtildiği gibi, sözleşme gereği sigorta başlangıcına esas alınacak çalışmanın....sigortasına (uzun vadeli sigorta kollarına–malûliyet, yaşlılık ve ölüm sigortası-) tabi olması gerekir.
    Dosyadaki... belgesinde, 01.08.1988-31.01.1992 tarihleri arasında “.......... (mesleki eğitimden dolayı zorunlu prim süresi)” şeklinde sürenin yer alması karşısında, mahkemece, tespitine karar verilen tarihteki primlerin rant sigortasına dayalı olup-olmadığı araştırılmalı; sözleşme gereğince ....sigortasına dayalı olmayan çalışmanın sigorta başlangıcına esas alınamayacağı, varsa sonraki... sigortasına dayalı çalışma tarihinin sigorta başlangıcı olarak esas alınabileceği gözetilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
    2-Mahkemece, davacının....primlerini iadesini isteyerek,....ülkesindeki sigortalılığını tasfiye edip etmediği davalı Kuruma sorulduğu, davalı Kurumun 25.08.2014 tarihli cevabi yazısında ....sigorta merciine mahkemenin tasfiye olup olmadığına ilişkin yazışma yaptığını belirtmesine rağmen, tasfiye olup olmadığına ilişkin nihai cevap gelmeden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
    Prim iadesi suretiyle tasfiye edilen yurt dışı hizmetlerindeki anılan tasfiye edilme hali, söz konusu yurt dışı sürelerinin, 3201 sayılı Kanun uyarınca borçlandırılarak, sigortalının sosyal güvenliği bakımından değerlendirilmesinde, aksine bir düzenleme bulunmadığından engel değildir. Ancak tasfiye edilen yurt dışı hizmetlerin, sigortalılık başlangıcında esas alınabilmesi mümkün de bulunmamaktadır. Zira, Türkiye Cumhuriyeti ile .....Cumhuriyeti arasındaki Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin, konuya ilişkin 29’uncu maddesinin 4’üncü bent hükmü, bir kimsenin Türk sigortasına girmeden önce,.......Sigortasına girmiş bulunması halinde,....Sigortasına giriş tarihinin, Türk sigortasına giriş tarihi olarak kabul edileceğini belirtmekle birlikte, anılan hükmün uygulanabilirliği, her iki ülke mevzuatına göre dikkate alınabilecek bir sigortalılık süresinin bulunması halinde mümkündür.
    Dava konusu somut olayda; davacının,...izmetlerinin tasfiye olup olmadığı araştırılmalı, sigortalı hizmetlerin tasfiye edilmesi halinde, tasfiyeye uğramış hizmetlerin sosyal sigorta hukuku açısından geçerliliğini yitirmiş sayılması ve artık her iki ülke mevzuatına göre nazara alınabilecek bir sigortalılık süresi kalmayacağından, Türkiye Cumhuriyeti ile .... Cumhuriyeti arasında aktedilen Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin, konuya ilişkin 29’uncu maddesinin 4’üncü bent hükmü uyarınca,... sigortasına giriş tarihinin, Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak sayılması mümkün olmayacaktır. (Hukuk Genel Kurulu"nun 13.02.2002 gün, 2002/10-21-70 sayılı kararı)
    Kuşkusuz, bu halde, sigorta başlangıcı, 3201 sayılı Kanunun 5’inci madde hükmü çerçevesinde belirlenmesi gerekecektir. Ancak 11.09.2014 tarihli Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun ile 3201 sayılı Kanunda yapılan değişikliklerin ardından davalı Kurum tarafından çıkarılan 29.09.2014 tarih 2014/27 sayılı Genelge uyarınca davacıya anılan Genelge kapsamında Kuruma başvurması için süre verilerek, uyuşmazlığın devam edip etmediği belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda araştırma yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi