20. Hukuk Dairesi 2012/15482 E. , 2013/4917 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ...Köyü 140 ada 1, 141 ada 3, 4, 5, 6, 7 ve 10, 144 ada 16, 17, 18, 19, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35 ve 36, 146 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar belgesizden kazandırıcı zamanlaşımına dayanarak davalı gerçek kişiler adına tesbit edilmiş , 144 ada 22 parsel mera vasfıyla sınırlandırılmıştır.
Davacıların 31.12.2007 havale tarihli dava dilekçesi ile ...Köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu 140 ada 1 parsel, 141 ada 3, 5 ve 7 parsel, 144 ada 17, 19, 23, 33 ve 35 parsel ve 146 ada 2 parselin davalı ... adına; 141 ada 4, 10 parsel ve 144 ada 16, 25, 26, 28, 30, 31 ve 34 parselin davalı ... adına; 144 ada 18 parselin davalı ... adına; 141 ada 6 parsel ve 144 ada 24, 27, 29, 32 ve 36 parselin davalı ... adına; 144 ada 22 parselin ise davalı Hazine adına tesbit edildiğini; oysaki, dava konusu parsellerin tamamının kök muris ... ..."a ait olup, onun vefatıyla tek mirasçısı olarak annesi..."ya kaldığını, ..."nın ise 07.07.1972 tarihli senetle yarı yarıya kendilerine sattığını, o tarihten beri davalı parsellerin kendi zilyetliklerinde bulunduğunu, davalıların hiçbir hak ve zilyetlikleri bulunmamasına rağmen taşınmazların adlarına tesbit edilmesinin yolsuz olduğunu beyan ederek, tesbitin iptali ile eşit oranda kendi adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talebiyle dava açmışlar; mahkemenin davanın görev nedeniyle reddine, dosyanın görevli ve yetkili asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine dair verdiği karar davacıların temyizi üzerine 7. Hukuk Dairesinin 13.11.2008 gün ve 2008/3823-4952 sayılı kararıyla; “Duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre davanın çekişmeli taşınmazların askı ilanından önce açıldığı; somut olayda dava ve temyize konu yirmi parça taşınmazın kanunî (30) otuz günlük askı ilânının 18.01.2008 ve 18.02.2008 tarihleri arasında yapıldığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Davanın ise kanunî (30) otuz günlük askı ilânından önce 31.12.2007 tarihinde açıldığı dosya içeriğiyle belirlenmiştir. Hal böyle olunca açılan davanın peşin dava niteliğinde olduğu ve askı ilân süresi içerisinde açıldığının kabulü gerekir. Aksinin kabulü konuyu düzenleyen 3402 sayılı Kadastro Kanununun 11. maddesi hükmüne ve hukukun temel kurallarına aykırıdır.
O halde, mahkemece davanın askı ilânından önce peşin dava olarak açıldığı, bu nedenlerle dava ve temyize konu taşınmazların kadastro tesbitinin kesinleşmediği uyuşmazlığın kadastro mahkemesinde çözümleneceği dikkate alınarak taraflardan iddia ve savunmaları doğrultusunda delilleri ayrı, ayrı sorulup saptanmalı, gösterecekleri deliller toplanmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuncuna göre bir karar verilmesi gerektiği ” gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra 6100 sayılı Kanunun 448. maddesi uyarınca gider avansının tamamlanması hususunda iki haftalık kesin süre verildiği, bu ihtarı içerir davetiyenin 21/10/2011 tarihinde davacılar vekiline usulüne uygun olarak tebliğ
edilmesine rağmen; davacıların kendilerine verilen kesin süre içerisinde keşif avansı ve davetiye giderini mahkeme veznesine depo etmediklerinden keşif talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş olup, davacıların keşif talebinden vazgeçmiş sayılması üzerine dosyada mevcut delillerin değerlendirilerek davacıların davasını ispat edemediğinden davacının davasının usûlden reddine,
Dava konusu ...Köyü 140 ada 1 parsel, 141 ada 3, 4, 5, 6, 7 ve 10 parsel, 144 ada 16, 17, 18, 19, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35 ve 36 parsel ve 146 ada 2 parsel sayılı taşınmazların kadastro tesbiti gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Davacılar vekiline 9, 10, 11, 12, 13 ve 14. celselerde keşif masrafını yatırması için süre verildiği buna rağmen davacılar vekili tarafından keşif masrafı yatırılmadığı, bunun üzerine 01.10.2011 tarihli celsede davacılar vekiline 6100 sayılı H.M.K"nun 448. maddesi gereğince gider avansının tamamlanması hususunda iki haftalık kesin süre verildiği ve bu ihtarı içerir davetiyenin 21/10/2011 tarihinde davacılar vekiline usûlüne uygun olarak tebliğ edilmiş olduğu, buna rağmen davacılar vekili tarafından gider avansının yatırılmadığı ve mahkemece davanın usûlden reddine karar verildiği, gerekçeli kararın 06.07.2012 tarihinde usûlüne uygun olarak davacılar vekiline tebliğ edildiği ve davacılar vekili tarafından 06.07.2012 tarihinde vekillikten istifa ettiğine dair dilekçe verildiği ve dilekçenin davacılara tebliğ edildiği anlaşılmakta olup, mahkemece davacılar vekiline usûlüne uygun olarak 6100 sayılı H.M.K"nun 448. maddesi gereğince gider avansının tamamlanması hususunda iki haftalık kesin süre verildiği ve bu ihtarı içerir davetiyenin 21/10/2011 tarihinde davacılar vekiline usûlüne uygun olarak tebliğ edilmiş olduğu anlaşıldığından ve davacılar ile vekilleri arasındaki ilişkinin bu davada değerlendirilemeyeceğinden davacıların temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 02/05/2013 günü oy birliği ile karar verildi.