Esas No: 2021/21508
Karar No: 2022/5104
Karar Tarihi: 15.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/21508 Esas 2022/5104 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Askeri Ceza Kanununa muhalefet suçundan hüküm giyen bir kişinin temyiz başvurusu değerlendirilmiştir. Ancak mahkeme, sadece doğrudan hükmolunan adli para cezasına karşı temyiz mümkün olabileceği gerekçesiyle, hapisten çevrili adli para cezaları için temyize izin verilemeyeceğine karar vermiştir. Sanığa yüklenen bakaya suçunun oluşması için kesinleşmiş bir idari para cezasının bulunması gerektiği belirtilmiştir. Ancak sanık hakkında verilen idari yaptırım kararının usulsüz olarak iadeli taahhütlü posta yoluyla gönderildiği ve bu nedenle kesinleşmediği tespit edilmiştir. Dolayısıyla, suçun unsurları oluşmadığından sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi hatalı bulunarak, kararın bozulmasına karar verilmiştir. Yasanın hangi maddelerine dayanıldığı belirtilmemiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Askeri Ceza Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
14/04/2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31/03/2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 2. maddesi gereğince sadece doğrudan hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmayıp, hapisten çevrili adli para cezalarının ise temyizi mümkün olduğundan tebliğnamedeki temyiz isteminin reddine dair düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanığa yüklenen 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun 63/1-b maddesinde düzenlenen bakaya suçunun oluşması için, öncelikle suç tarihinde yürürlükte bulunan 1111 sayılı Askerlik Kanunu'nun 89/4. maddesinin (a), (b), (c), (d) veya (e) bentlerinde yer alan kabahatlerin herhangi birinden dolayı kesinleşmiş bir idari para cezasının bulunması gerektiği cihetle;
Sanık hakkında ... Valiliği İl İdare Kurulunca 20.02.2014 tarihli ve ... Karar sayılı kararı ile verilen idari yaptırım kararının sanığın bilinen en son adresine PTT kanalıyla iadeli taahhütlü olarak gönderildiği ve gönderinin 19.03.2014 tarihinde sanığın annesine teslim edildiği, ancak 30/03/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun "Kararların Tebliği" başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen, "İdari yaptırım kararı, 11/02/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre ilgili kişiye tebliğ edilir..." şeklindeki düzenleme gereğince idari yaptırım kararının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre sanığa tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeden iadeli taahhütlü posta yoluyla gönderilmesinin usulsüz olduğu, bu nedenle idari yaptım kararının usulüne uygun olarak kesinleşmediği dolayısıyla suç tarihinden önce sanık hakkında kesinleşmiş bir idari yaptırım kararı bulunmadığı anlaşıldığından unsurları itibariyle oluşmayan atılı suçtan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.