Esas No: 2021/10585
Karar No: 2022/4951
Karar Tarihi: 15.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/10585 Esas 2022/4951 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm temyiz edilmiş ve yapılan incelemeler sonucunda mahkemenin TCK'nun 62/1. maddesi yerine 62/2. maddesi uyguladığı ve adli para cezalarının taksitlendirilmesi sırasında TCK'nun 52/4. maddesine aykırı davrandığı tespit edilmiştir. Ayrıca, suçtan doğrudan zarar görmeyen bir kişinin davaya katılan olarak kabul edilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi de yanlıştır. Kararın bozulması gerektiği sonucuna varılmış ve sanığın temyiz itirazları yerinde görülmüştür.
Kararda bahsi geçen kanun maddeleri şunlardır: 5607 sayılı Kanunun 3/22. maddesi, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi, 7242 sayılı Kanunun 63. maddesi, 5607 sayılı Kanuna eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası, TCK'nun 62/1. ve 62/2. maddeleri, TCK'nun 52/4. maddesi, CMUK'nun 232/6. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
1-Sanık hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesi olarak TCK'nun 62/1. maddesi yerine 62/2. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMUK'nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
2-Sanık hakkında tayin edilen adli para cezalarının taksitle tahsiline karar verilirken, 5237 sayılı TCK.nun 52/4. maddesi hükmüne aykırı olarak ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde taksit aralıklarının ve taksit sayılarının karar yerinde gösterilmemesi,
3-Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan ...'nin davaya katılan olarak kabul edilerek lehine vekalet ücretine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.