Mahkemesi : İş Mahkemesi


Dava ve ıslah dilekçesi ile talep, davacıya 01.12.2009 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanarak 01.12.2009-01.12.2012 tarihleri arasındaki yaşlılık aylıklarının yasal faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi......... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-)....... İş Mahkemesi’nin 2006/5035 Esas 2009/1039 Karar sayılı dosyasında davacının 4956 sayılı Kanunun geçici 18. maddesine ilişkin yaptığı başvuru üzerine 1982-2000 arası dönem yönünden borçlanma talebine istinaden davacıya gönderilen 09.04.2004 tarihinden itibaren 1 yıllık süre içinde (06.01.2005 tarihinde) yapılan ödemelerin süresinde olması sebebiyle, ödeme tarihindeki karşılığı gün sayısı kadar davacıya hizmet verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacının 4956 sayılı Yasanın 47. maddesi ile 1479 sayılı Yasaya eklenen geçici 18. maddesi uyarınca kazanabileceği gün sayısının 6119 gün olarak tespiti ile yine davacının 20/04/1982 -19/04/1999 tarihleri arasındaki sürelerde sigortalı sayılması gerektiğinin tespitine karar verildiği, kararın Yargıtay’ın temyiz incelemesinden geçmek suretiyle 15.03.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
1479 sayılı Kanun’un 35’inci maddesinde yaşlılık aylığından yararlanma koşulları öngörülmüş olup; sigortalıya, yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için kural olarak maddede (ve 1479 sayılı Kanun’un geçici 10’uncu maddesinde) belirlenen yaşa ulaşmış olmak, belirli bir süre prim ödemek, talepte bulunmak ve talepte bulunulan tarihte prim ve her türlü borçlarını ödemiş olmak gerekir. Ancak, tahsis talep tarihinde prim borcu mevcut ise borcun ödendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmelidir.
Davacının mahkeme kararı ile kabul edilen 6119 gün vergi borçlanması süresinin yanı sıra 04.10.2000 tescil tarihine istinaden 2116 gün zorunlu....... ve 600 gün askerlik borçlanması süresi olmak üzere toplam 8935 gün Bağ-Kur hizmetinin bulunduğu, 1479 sayılı Kanun’un geçici 10. maddesinin 3-(c) bendine göre davacının kısmi aylık için gerekli 5400 gün prim ödeme süresi şartını taşıdığı, 57 yaşını 07.11.2009 tarihinde doldurduğu ve 26.05.2007 tarihli tahsis talebi gözetilerek, davacının yaşlılık aylığı koşullarını taşıdığı 07.11.2009 tarihini takip eden aybaşından itibaren yani 01.12.2009 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine ve davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, vergi borçlanmasına ilişkin mahkeme kararının bu tarihte henüz kesinleşmediği, bu nedenle 01.12.2009 tarihi itibariyle hizmet süresinin yeterli olmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usûl ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.