MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.


Borçlu vekili, takip konusu, menfi tespit ilamının kesinleşmeden takibe konulamayacağını, faizin kararın kesinleşme tarihinden itibaren hesaplanması gerektiğini, İİK "nun 72/.... maddesi gereği takip alacaklısının takip yapmasının mümkün olmadığını, İİK"nun 72/.... maddesi gereği de takibin iptali gerektiğini belirterek İcra Mahkemesi"ne başvuruda bulunmuştur.
Mahkemece; takip konusu ilamın ....05.2015 tarihinde kesinleşmesinden sonra ........2015 tarihinde icra takibinin başlatıldığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlu vekili başvurusunda, İİK"nun 72/...., 72/.... maddelerine dayalı şikayetinin yanı sıra faizin kesinleşme tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği gerekçesi ile faiz miktarına da itiraz etmiştir.
Mahkemece, anılan hususlarda inceleme yapılıp sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile sonuca gidilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun Geçici .... maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/.... maddesi gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı ... gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 29,... TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 31.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.