20. Hukuk Dairesi 2012/15040 E. , 2013/5096 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi, Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili ile Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2008 yılında yapılan kadastro sırasında .... Köyü 112 ada 10 parsel sayılı, 4571,86 m² yüzölçümlü taşınmaz, Kasım 1961 tarih 1315 sayılı tapu kaydı ile ... adına, 139 ada 1 ve 16 parsel sayılı, 45445,47 m² ve 29921,38 m² yüzölçümlü taşınmazlar, hâli arazi ve çalılık niteliği ile Hazine adına, 143 ada 5 ve 166 ada 83 parsel sayılı, 4064,06 m² ve 2327,09 m² yüzölçümlü taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile ... adına ve 145 ada 2 parsel sayılı, 9537,08 m² yüzölçümlü taşınmaz, 1933 tarih 1704 sayılı tapu kaydı ile ...Mahallesi Ahalisi adına tesbit ve tescil edilmiştir. Davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü, taşınmazların vakıf tapuları kapsamında kaldığını ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, dava konusu 166 ada 83 numaralı parselin tapu kaydının iptali ile, fen bilirkişi raporunda krokide (B) harfi ile gösterilen 1515,95 m²"lik kısmın tarla vasfı ile 166 adanın son parsel numarasından sonra gelen parsel numarası ile ... Vakfı adına, 166 ada 83 parselden ekli krokide (B) harfi ile gösterilen kısım düşüldükten sonra geriye ve (A) harfi ile gösterilen 811,14 m²"lik kısmın 166 ada 83 parsel numarası ile ve tarla vasfı ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
Dava konusu 143 ada 5 numaralı parselin mevcut tapu kaydının iptali ile, aynı ada ve parsel numarası ile tarla vasfı ile... Köyü, Cola Mahallesi Camiisi Vakfı adına tapuya kayıt ve tesciline,
Dava konusu 145 ada 2 numaralı parselin mevcut tapu kaydının iptali ile aynı ada ve parsel numarası ile tarla vasfı ile... Köyü, Künye Mahallesi Camii Şerif Vakfı adına tapuya kayıt ve tesciline,
Dava konusu 139 ada 1 numaralı parselin tapu kaydının iptali ile, fen bilirkişi raporunda krokide (A) harfi ile gösterilen 6885,87 m²"lik kısmın tarla vasfı ile 139 adanın son parsel numarasından sonra gelen parsel numarası ile... Köyü, ... Mahallesi, Camii Şerif Vakfı adına; 139 ada 1 parselden ekli krokide (A) harfi ile gösterilen kısım düşüldükten sonra geriye ve (B) harfi ile gösterilen 5091,88 m²"lik kısmın 139 adanın son parsel numarasından sonra gelen parsel numarası ile hâli arazi vasfı ile Hazine adına; 139 ada 1 parselden ekli krokide (A) harfi ile gösterilen kısım düşüldükten sonra geriye ve (C) harfi ile gösterilen 33497,72 m²"lik kısmın 139 ada 1 parsel numarası ile hâli arazi vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline,
Dava konusu 139 ada 16 (dayanak tapu kaydında 1115 nolu parsel) ve 112 ada 10 (dayanak tapu kaydında 1339 parsel) parsel sayılı taşınmazlara yönelik talebinin reddine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ile Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili tarafından 139 ada 16 sayılı, Hazine tarafından 139 ada 1 sayılı parsele yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmış, taşınmaz orman sınırları dışında bırakılmıştır.
1) Davalı ... Yönetiminin temyiz itirazları yönünden;
Çekişmeli taşınmazların, tapuda ham toprak niteliğiyle Hazine, tarla ve arsa niteliğiyle köy tüzelkişiliği ile gerçek kişiler adına kayıtlı olduğu, davada Orman Yönetiminin taraf sıfatının bulunmadığı, husumetin yanlış olarak yöneltilmiş olmasının da Yönetime taraf sıfatı kazandırmayacağı ve harcının yatırılması suretiyle usûle uygun davaya müdahale istemi de bulunmadığı, hükmünde sadece taraflarca temyiz edilebileceğinden Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin REDDİNE karar verilmesi gerekmiştir.
2) Vakıflar Genel Müdürlüğü ile Hazinenin temyiz itirazları yönünden;
Davacı Vakıflar Genel Müdürlüğünün tapu kaydına tutunarak açtığı dava sonucunda mahkemece, Hazine adına kayıtlı ve temyize konu 139 ada 16 sayılı parselin orman sayılan, 139 ada 1 sayılı parselin ise orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle 1 sayılı parsel yönünden davanın kabulüne, 16 sayılı parsel yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda 16 sayılı parselin orman sayılan yerlerden olduğu bildirilmiş ise de, rapora ekli 1971 ve 1993 tarihli memleket haritalarında taşınmazın orman sayılmayan açık alanda görüldüğü gibi eylemli olarak orman niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır. Memleket haritalarındaki görünümü aynı olan 139 ada 1 sayılı parsel için de orman sayılan yerlerden olmadığı şeklinde rapor verilmiş olup, bu şekilde çelişkiye düşüldüğü gibi, rapor ile rapor ekindeki haritalarda bir birleriyle uyuşmamaktadır. Diğer taraftan, dayanılan tapu kayıtları yöntemince uygulanmadığından davalı taşınmazlara uyup uymadığı denetime elverişli şekilde belirlenmemiştir.
Mahkemece, dayanak tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri, (dayanak tapu kaydının revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları), komşu parsel tutanak ve dayanakları, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisi veya olmadığı takdirde bir tapu fen elemanından oluşacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaza ve çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3/3/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yer üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; 3402 sayılı Kanunun 20/A maddesine göre, “kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırları itibar” olunacağından, çekişmeli taşınmazların dayanak tapu kayıtlarına ait krokilerin
kapsamında kalıp kalmadığı saptanmalı, taşınmazlar eski tarihli belgelerde orman değilse ve dayanak tapu kayıtları kapsamında kalıyorsa dava kabul edilmeli, aksi takdirde reddedilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
Kabule göre de, 139 ada 1 sayılı parsel hakkında hüküm kurulurken, (A) harfli bölümün iki kez toplam miktardan düşülmesi suretiyle infazda sorun yaratacak şekilde yanlış hüküm kurulması da isabetsizdir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde peşin harcın temyiz edene geri verilmesine
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; Hazine ve Vakıflar Genel Müdürlüğünün temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde Vakıflar Genel Müdürlüğüne iadesine 06/05/2013 günü oy birliği ile karar verildi.