20. Hukuk Dairesi 2013/801 E. , 2013/5163 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü 101 ada 59 parsel sayılı 5031,47 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, zeytin bahçesi niteliğiyle belgesizden 1995 yılından beri ecrimisil ödemek suretiyle ..."ın kullanımında olduğu, üzerindeki zeytin ağaçlarının ..."a ait olduğu beyanlar hanesine yazılarak ... adına tesbit edilmiştir. Davacı, taşınmazın kendisine ait olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece davanın reddine, çekişmeli parselin tespitinin iptaline ve orman niteliğiyle ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; davacı ... tarafından hüküm temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 01/11/2010 gün ve 2010/9865-13371 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece, taşınmazın memleket haritasında çalılık alanda kalması nedeniyle öncesinin orman olduğu, kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği ile mülk edinme koşullarının gerçekleşmediği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli bulunmamaktadır.
Aynı gün Dairede temyiz incelemesi yapılan 2009/70 Esas sayılı dosyada 101 ada 49 ve 50, 2009/71 sayılı dosyada 101 ada 51, 2009/72 sayılı dosyada 101 ada 71, 72 ve 55 2009/73 sayılı dosyada 101 ada 58 sayılı parselin ve 2009/74 sayılı dosyada 101 ada 59 parselin kadastro tespitlerinin davacıları tarafından ecrimisil ödenmek suretiyle kullanıldıkları belirtilerek, ... adına yapıldığı, davalı Hazinenin cevap dilekçesi ekinde ise, ecrimisil hesap tutanağı ve ekinde krokinin sunulmuş ve bu krokiye göre de dava konusu 101 ada 49 parselin 21 nolu, 50 parselin 20 nolu, 51 parselin 18 nolu, 71 parselin 16 nolu, 72 parselin 17 nolu, 55 parselin 10 nolu, 58 parselin 9 nolu ve 59 parselin 7 nolu haksız işgale (ecrimisil) konu parseller olarak gösterildikleri saptanmıştır. Mahkemece, davacıya tahakkuk ettirilen ecrimisil bedelini ödeyip ödemediği, ödenmişse, kaç yıl ödediği araştırılmamış, ödenmişse Hazinenin üstün hakkını kabul edilmiş sayılacağından, kullanımının malik sıfatıyla olmadığı düşünülmediği gibi, kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği yoluyla kazanım koşullarının da yeterli olarak tespit edilmediği, maddi olaylara dayanmayan soyut içerikli olan yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına dayanılarak hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, mahkemece hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda taşınmazların eski tarihli memleket haritasında açık alanda kaldığı ve orman olmadığı bildirilmiş, bitişikte orman olarak tesbiti yapılan 101 ada 3 parsel sayılı taşınmazın da davalı parsellerle aynı şekilde görüldüğü halde bilirkişilerce taşınmazların eğimi, bitki örtüsü ve memleket haritasındaki rumuzu incelenmemiş, dava konusu taşınmazın 1980 ve 1990’lı yıllarına ait hava fotoğraflarında kullanılan bir yer olup olmadığı araştırılmamış, arazi kadastrosuna altlık olarak kullanılan fotogometri yöntemiyle düzenlenen kadastro paftası getirtilerek kullanım sınırları olup olmadığı belirlenmemiş ve bu pafta memleket haritası ile çakıştırılarak taşınmazın yeri tam ve kesin olarak tespit edilmemiştir.
Bu nedenle; mahkemece usulünce orman ve zilyetlik araştırması yapılması" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine, çekişmeli taşınmazın 19/10/2010 havalı tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle işaretli 130,19 m²"lik kısmının orman niteliğiyle ...,
(B) harfiyle işaretli 4901,28 m²"lik kısmının ise, tespitteki niteliğiyle ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04.04.2012 tarih ve 2011/17247 E. - 2012/5105 K. saylı kararı ile davacının çekişmeli taşınmazın (A) harfiyle işaretli bölümüne yönelik temyiz itirazları yönünden hüküm onanmış; (B) harfiyle işaretli bölümle ilgili temyiz itirazları yönünden hüküm bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece çekişmeli taşınmazın (B) harfiyle işaretli bölümü üzerinde davalı yararına kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğiyle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığının belirlendiği gerekçesiyle bu bölüm yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de, ulaşılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Şöyle ki; raporu hükme dayanak alınan orman bilirkişi kurul raporunda taşınmazın eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafında maki sembolüyle işaretli açık alanda kaldığı ve eğiminin % 8-10 olduğu ve 6831 sayılı Kanunun 1/j maddesi gereğince orman sayılamayan yerlerden olduğunun bildirildiği, ziraat bilirkişi raporunda ise, her ne kadar üzerindeki zeytinlerin yaşlarının 13-14 olduğu belirtilmesine karşın, taşınmazın imar ve ihyasının tamamlandığı ve 20 yılı aşkın bir süredir tarım arazisi olarak kullanıldığı, yine keşifte bilgisine başvurulan yerel bilirkişi ve tanıkların, zeytin ağaçları dikilmeden önce de taşınmazın tarım arazisi olarak kullanıldığı beyanları karşısında davacı yararına kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğiyle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek bu bölüm yönünden davanın kabulüne karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararında belirtilen gerekçe ile davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 101 ada 59 nolu parselin (A) harfi ile gösterilen bölüm yönünden kurulan hükmün 02.07.2012 tarihinde kesinleştiğinin tesbitine, (B) harfi ile gösterilen 4901,28 m2 yüzölçümlü bölümün davacı ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına, toplanan delillere ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümü hakkında verilen karar Dairemizin 04.04.2012 tarih ve 2011/17247 E. - 2012/5105 K. sayılı kararı ile onanarak kesinleştiğinden, taşınmazın bu bölümü yönünden, yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, hüküm yerinde, bu bölüm yönünden verilen kararın kesinleştiğinin tespitine karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün 1. fıkrasının çıkartılarak, bunun yerine “Dava konusu 101 ada 59 nolu parselin, 19.10.2011 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 130,19 m2 yüzölçümlü bölümün orman niteliği ile ... adına tescili yönünde verilen karar, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04.04.2012 tarih ve 2011/17247 E. - 2012/5105 K. sayılı kararı ile onanarak kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA 07/05/2013 günü oy birliğiyle karar verildi.