Esas No: 2022/629
Karar No: 2022/4697
Karar Tarihi: 10.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/629 Esas 2022/4697 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Sanık, akaryakıt istasyonunda pompacı olarak çalışırken, yapılan bir denetim sırasında kaçak yakıt ele geçirildi. Sanığın kaçak yakıtla ilgisi olduğuna dair kesin bir kanıt bulunmadı ve savunması da olaydan haberinin olmadığı yönünde oldu. Mahkeme, tüm deliller göz önüne alındığında sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine hükmetti.
Kararda, suçun tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği nedeniyle sanığın 5015 sayılı kanuna muhalefet suçlamasıyla yargılandığı ancak daha sonradan yasal düzenlemeler yapıldığı belirtildi. Bu nedenle, yargılama sırasında anılan yasal düzenlemelerin uygulanması gerektiği ve cezanın belirlenmesinde kanun maddelerinin dikkate alınması gerektiği açıklandı.
İlgili kanun maddeleri şu şekilde sıralandı:
- 5015 sayılı kanunun Ek 5/1. maddesi
- 6455 sayılı kanunun 5607 sayılı yasa kapsamına aldığı suç düzenlemesi
- 6545 sayılı kanunun 5607 sayılı yasanın 3/11 ve 5/2. maddelerini düzenleyen hükümleri
- 7242 sayılı kanunun 5607 sayılı yasanın 3/22. maddesine eklediği ceza indirim hükmü ve 5/2. maddesindeki etkin pişmanlık uygulaması ile ilgili hükümleri
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5015 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Olay tarihinde akaryakıt istasyonunda ihbar üzerine yapılan denetimde suça konu kaçak akaryakıtın ele geçirildiği olayda; sanık ...'nin aşamalardaki savunmasında olay tarihinde anılan istasyonda pompacı olarak çalıştığını, kaçak akaryakıtla ilgili bilgisinin olmadığını beyan etmesi ve sanığın görevi itibariyle akaryakıt istasyonunda satışa sunulan yakıtın kaçak olduğunu bilebilecek durumda olmadığının anlaşılması karşısında; tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanğın mahkumiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığı gözetilerek beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1) Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/11 maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/11 maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 5015 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5. madde ve fıkrası uyarınca temel ceza belirlenmesinden sonra 3/10.madde ve fıkrası uyarınca uygulama yapılması ve yine aynı Yasanın 3/22. ile 5/2. maddelerinin de uygulama şartlarının oluşup oluşmadığının somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.