Abaküs Yazılım
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/235
Karar No: 2021/1666
Karar Tarihi: 22.10.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/235 Esas 2021/1666 Karar Sayılı İlamı

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
....

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE : ... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/09/2018
ESAS-KARAR NO ....
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 22/10/2021
YAZILDIĞI TARİH : 16/11/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalılar ile müvekkilinin adına kayıtlı dairenin iç dekorasyon işlerinin yapılması için sözleşme imzalandığını, bu tarihte bitirip teslim etmeyince tarafların 01.06.2017 tarihinde yeniden bir araya gelerek, diğer şartlar aynı kalmak kaydı ile süre uzatımında bulunduklarını ve yapılacak işlerin bu sözleşmede de tekrar edildiğini, bu 2. sözleşme esnasında müvekkilinin 5.000-TL daha davalıya ödeme yaptığını, belirlenen sürede teslim etmediklerini, delil tespiti yaptırdığını, tespit bilirkişi raporuna göre davalılar inşaatın bir kısmını yaptıkları, parasal karşılığının da 14.600-TL olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin, davalılara 25.000-TL ödeme yaptığı halde davalıların işi sadece 14.600-TL bedelli iş yaptıklarını, bu nedenle müvekkilinin göndermiş olduğu 14.09.2017 günlü ihtarnameler ile sözleşmeyi feshettiğini, davalının taahhütlerini yerine getirmesini temin için müvekkilinin, davalı ... ve babası olan ...’den 43.000-TL bedelli bono aldığını, bu davalılardan ...'nün müvekkilinden bakiye alacaklarına karşılık da 18.000-TL bedelli bono aldığını, davalı almış olduğu ve karşılığı olmayan 18.000-TL bedelli bonoyu diğer davalı ...’a ciro ettiğini, bu davalının da bonoyu bankaya tevdi etmesi nedeniyle bankanın müvekkiline 07.09.2017 tarihli ödememe protestosunu gönderdiğini, davalı ...'ın kötüniyetli olduğunu, müvekkili ile diğer davalılar arasındaki hukuki ilişkiyi bildiğini, aralarında ticari ilişkinin yanında akrabalık ve arkadaşlık bağları olduğunu, senedin karşılıksız olduğunu bilebilecek durumda olduğunu beyan ederek, davalıların, sözleşme ile taahhüt ettikleri edimlerini yerine getirmediklerinden 18.000,00 TL bedelli bono karşılıksız kaldığından bonodan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı ... vekili; müvekkilinin dava konusu kambiyo senedinde yetkili hamil olup davacı ile arasındaki hukuki bir ilişki olmadığını üçüncü iyi niyetli şahıs olduğunu, davacının borçlu olmadığını İİK ilgili maddelerine göre ispatla mükellef olduğunu, beyan ederek, davanın reddine ve davacının %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı ile ilgili dava tefrik edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, senedin teminat senedi olduğu ispat edilemediğinden ve asıl borç nedeniyle ileri sürülen defilerin ciro yoluyla senedi alan son hamile karşı ileri sürülemeyeceğinden ispat edilemediği, davalı tarafından başlatılan icra takibi hakkında tedbir uygulandığından davalının tazminat isteminin kabulünün gerektiği belirtilerek Davalı ... yönünden dosyanın tefriki ile ayrı esasa kaydına, Davalı ... hakkında açılan davanın REDDİNE, Dava konusu bedel üzerinden hesaplanacak %20 tazminatın davacıdan tahsili ile davalı ...'a verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili; iş yarım bırakıldığından senedin bedelsiz kaldığı, iade etmeyerek lehtar ...'nün senedi babasına ciro ettiği, bu anlamda baba-oğulun kötü niyetli olduğu, ...'nün de senedi ... ...'a ciro ettiği, ... ...'ın, ... ile sürekli görüştüğü, müvekkili ile ...-... arasındaki ilişkiyi bildiği, işin yapılmadığını da bildiği, eşi(karısı) olan ...'a ciro ettiği, karısı ... senedi protesto ettirip takibe koyduğu, Davalının yaptığı yeminin icrasının da usul ve kanuna aykırı olduğu, yemin metnini dosyaya sunduklarını, yemin metnine sadık kalarak yeminin icra edilmesi gerekirken, usule aykırı olarak yemin ettirilmesinin hatalı olduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davacının davaya konu senetten dolayı sorumluluğunun değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, bono nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
... tarafından Ankara Batı İcra Dairesinin..... esaslı dosyası ile ..., ... ... aleyhine 18.000 TL tutarlı 01.09.2017 tanzim, 07.09.2017 vade tarihli senede dayalı olarak toplam 18.331,80TL alacak için 12.10.2017 tarihinde kambiyo takibi başlattığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu senedin incelenmesinde 31.05.2017 düzenleme tarihli, 01.09.2017 ödeme tarihli, 18.000 TL tutarlı lehtarı ..., keşidecisi ... olan bononun, ihdas nedeni yazılı değildir.Senedin lehdar tarafından ..., bu kişi tarafından ..... tarafından da ...'a ciro edildiği anlaşılmaktadır.
Kambiyo senetlerinde mücerretlik(soyutluk) ilkesi geçerli olup, bu ilke bütün mücerret alacaklarda olduğu gibi asıl bir borç ilişkisinin illi bir ilişkinin varlığını bertaraf eden nitelikte değildir. Diğer yandan kambiyo senetlerinden kaynaklanan alacakların mücerretliği bunların asıl borç ilişkisinden tamamen ve her yönden kopmuş olduğu şeklinde anlaşılmamalıdır (Prof. Dr. Fırat Öztan Kıymetli Evrak Hukuku 2.Baskı Sayfa 376-377).
Nitekim mücerretlik ilkesi senedin el değiştirmesi tedavülü halinde söz konusu olacaktır. Senedi elinde bulunduran ve bu senede dayanarak talepte bulunan hamil aynı zamanda kambiyo senedinin doğumuna neden olan alt ilişkinin tarafı ise bu alt ilişkiden doğan defiler ona karşı ileri sürülebilir (Mahmut Coşkun Kıymetli Evrak Hukuku 3.Baskı Sayfa 69).
Davalı TTK 790.madde gereği yetkili hamil olup, kambiyo hukukuna ilişkin bu genel ilkeler 6102 sayılı TTK'nun 778.maddesinin atfıyla bonolarda da uygulanması gereken TTK 687.maddesinde; "Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. " şeklinde ifade edilmiştir.
Buna göre kural olarak mücerretlik ilkesi gereğince keşideci ile hamiller arasında temel ilişki bulunmayan durumlarda kişisel defiler hamile karşı ileri sürülemez.
Senedin bedelsiz olduğu, temel bir borç ilişkisine dayanmadığı hususu kişisel defilerden olup, kural olarak senet hamiline karşı keşideci tarafından ileri sürülemeyecektir. Ancak maddede belirtildiği üzere hamil, senedi iktisap ederken senedin bedelsiz olduğunu biliyor veya bilmesi gerekiyor ve buna rağmen borçlunun zararına hareket etmiş ise senedin mücerretliği ve iyiniyetli hamil olduğu ilkesine dayanamayacaktır.
Bu kapsamda somut olaya gelince; Mahkemece, yargılamanın HMK'da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; keşideci olan davacının iddialarını yazılı kanıtlayamadığı gibi, davalı hamilin bedelsizliği bilerek borçlunun zararına hareket ettiğini de kanıtlayamamış olmasına göre ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve esas yönünden hukuka uygun olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nin 353/1.b.1.maddesi uyarınca esastan reddi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK'nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK'nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 22/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.













Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi