Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/527
Karar No: 2013/5240

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/527 Esas 2013/5240 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, Kadastro Mahkemesi'nde açılmıştır. Davanın konusu çekişmeli taşınmazın orman sayılıp sayılmamasıdır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. Rapor hükme dayanak alınarak karar verilmiştir. Orman sınırlandırılması yapılmadığı yerlerde, 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar hükümlerine göre orman niteliğinin ve hukukî durumunun çözümlenmesi gerekir. Yapılacak keşifte, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalıdır. Sonuç olarak, davacıların temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmuştur. Kanunlar: 3116, 4785, 5658, 3402, 5304, 5403.
20. Hukuk Dairesi         2013/527 E.  ,  2013/5240 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve dahili davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında .... Köyü 112 ada 72 parsel sayılı 2325,81 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tesbit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve dahili davacı Hazine temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
    Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; dava dosyası içinde bulunan ve hükme esas alınan orman bilirkişi kurulu raporu ekinde yer alan 1950 ve 1990 tarihli hava fotoğrafları ile 1960 ve 1993 tarihli memleket haritalarındaki dava konusu  taşınmazın konumu çevre parsellerle birlikte gösterilmiş ise de hükme dayanak alınan raporda taşınmazın memleket haritalarında yeşil alanda gösterilmiş, rapor içeriğinde fennî hata sonucunda münferit geniş yapraklı yeşil alanda kaldığından söz edilerek taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu kananatine varılmış ve bu rapora dayanarak hüküm kurulmuştur. Kural olarak; iki aşamalı ve çift bindirmeli yöntemle askerî ya da bilimsel amaçlı çekilen hava fotoğrafları, memleket haritalarının hazırlanmasında altlık olarak kullanıldığından, çekim tarihindeki taşınmazların gerçek fiilî durumunu yansıtırlar. Memleket haritasında bir boyama hatası varsa bu husus hava fotoğrafları üzerinde stereoskop cihazı ile üç boyutlu inceleme yapılmak sureti ile taşınmazların üzerinde orman ya da ziraat bitki örtüsünün var olup olmadığı saptanmalı, bitki örtüsü bulunuyorsa ağaçların cinsi, yaşı ve dağılım durumu ile kapalılık teşkil edip etmediği duraksamaya meydan vermiyecek şekilde saptanmalıdır. Memleket haritalarında hava fotoğraflarına göre farklılık ya da boyama hatası nedeniyle aykırılık varsa bu husus ayrıntılı bir şekilde açıklanmalıdır.  Bu nedenle, duraksamaya neden olan içerikli ve yetersiz inceleme ve uygulamaya dayanan rapora dayanılarak hüküm kurulamaz.
    Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukukî durumunun 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 sayılı Kanun ile sadece Devlet ormanları belirlenmiştir. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Kanun ile iadeye tabi tutulmuş, iadenin koşulları aynı Kanunda gösterilmiştir.
    Mahkemece, en eski tarihli yıllara ve  1980-1990"lı yıllara ait iki ayrı  memleket haritası, bu memleket haritalarının yapımına esas alınan hava fotoğrafları ve  varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları  da 03.03.2005  gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de  içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar ile hava fotoğrafları üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
    Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, davalıların dayandığı T.Evvel 302 tarih 62 sayılı tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uymadığı mahkemece yapılan uygulama sonucunda belirlendiğinden bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar davalılar yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davalılar yanında, murisleri yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3.7.2005 gün 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi ve dahili davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 07/05/2013 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi