Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/14876
Karar No: 2022/850
Karar Tarihi: 08.02.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/14876 Esas 2022/850 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2021/14876 E.  ,  2022/850 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosu

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine ... (Kapatılan) .... Hukuk Dairesinin 15.02.2021 tarihli ve 2018/56 Esas, 2021/1176 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi,gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kullanım kadastrosu sonucunda, .../... Mahallesi çalışma alanında bulunan 731 parsel sayılı 965,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Kanun'un 1744 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanda kaldığı belirtilerek, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, taşınmaz üzerindeki bina ve meyve ağaçlarının ... ve Mevlüt ...’in müştereken işgalinde olduğu yazılmak suretiyle Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra, taşınmaz yargılama sırasında satılarak 6292 sayılı Kanun uyarınca ... adına tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın kendi fiili kullanımında olduğunu ileri sürerek, taşınmazda lehine kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın “hak düşürücü süre ve hukuki yarar yönünden” reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, ... (Kapatılan) .... Hukuk Dairesinin 15.02.2021 tarihli ve 2018/57 Esas, 2021/1176 Karar sayılı ilamıyla; dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, dava konusu 731 parsel sayılı taşınmaz 28.01.2016 tarihinde 6292 sayılı Kanun uyarınca satılarak ... adına tescil edildiğine ve taşınmaz Hazine'nin mülkiyetinden çıkıp üçüncü şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra, şerhe yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmadığına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiş, onama ilamına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Dairemizce ve öncesinde ... (Kapatılan) .... Hukuk Dairesince istikrar bulan uygulama ile 3402 sayılı Kadastro Kanun'un Ek. 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu ya da güncelleme çalışmasının kesinleşmesi, akabinde taşınmazın maliki olan Hazine tarafından 6292 sayılı Kanun uyarınca kullanıcısı ya da kullanıcısının muvafakati ile diğer kişilere satılması ve kişiler adına tapu kaydı oluşması halinde bu taşınmazlar hakkında kullanıcı şerhine yönelik olarak açılmış ya da açılacak davaların dinlenemeyeceği kabul edilmiştir.
    Eldeki dosya kapsamına göre; davanın konusunu oluşturan ... İlçesi ... Mahallesi kadastro çalışma alanında bulunan 731 parsel sayılı taşınmazın 25.06.1979 tarihinde beyanlar hanesinde üzerindeki bina ve meyve ağaçlarının ... ile Mevlüt ...'in müştereken işgalinde olduğu belirtilerek ve edinme sebebinde de orman sınırları dışına çıkarılan yer olduğu belirtilmek suretiyle Hazine adına tespit edildiği, 25.12.1979 tarihinde tespitin kesinleştiği ve tapu kaydının oluştuğu, tapu kaydının beyanlar hanesine 11.03.2010 tarihinde 2B şerhinin, 15.09.2011 tarihinde “6831 sayılı Yasa'nın 2/A veya 2/B gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır” ibaresinin, 23.07.2012 tarihinde ise “2960 sayılı Kanun'a göre tamamen Boğaziçi alanında kalmaktadır” şerhinin konulduğu, eldeki davanın 03.04.2015 tarihinde kullanıcı şerhine yönelik olarak açıldığı, yargılama sırasında da 28.01.2016 tarihinde 6292 sayılı Kanun gereğince satışı yapıldığı belirtilerek malik olarak ... Belediyesi adına tapu kaydının oluştuğu, beyanlar hanesinde de yine aynı kullanıcı şerhinin korunduğu anlaşılmaktadır.
    Taşınmazın her ne kadar 6292 sayılı Kanun uyarınca davalı ... Belediyesine satışı nedeniyle Belediye adına tapu kaydı oluşmuş ise de, bu devrin 6292 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca yapıldığı, anılan maddenin 2. bendinde, “... hak sahipleri ve mevcut hakları da belirtilmek suretiyle...” devrin yapılacağının düzenlendiği, 7. bendinde ise “Devralan idareler devraldıkları taşınmazları; hak sahiplerinin talebi üzerine fiili durumuna uygun olarak ifraz edilmek suretiyle müstakil parsel veya paylı olarak, üzerinde çok katlı bina bulunan taşınmazlarda ise kat mülkiyeti tesisi suretiyle, bunun mümkün olmaması hâlinde paylı olarak hak sahipleri ile bunların kanuni veya bu Kanun'un yayımı tarihinden önce yapılmış olan akdî haleflerine tabi oldukları mevzuatına göre bu Kanun'da belirtilen satış ve ödeme koşullarını da dikkate alarak rayiç bedel üzerinden doğrudan satabileceği gibi; hak sahipleri taşınmazı doğrudan satın almış olsaydı Hazineye ödeyeceği bedeli devralan idarelere ödemeyi kabul etmesi hâlinde, taşınmaz kendisine ait kabul edilerek hakları karşılanmak kaydıyla devir alan idarelerin kendi projelerinde ve mevzuatlarına göre değerlendirebileceği, üzerinde ... ve eklentileri bulunan proje alanında kalan taşınmazların üzerindeki yapılar için; o yıla ait Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ... birim fiyatlarından eksik imalat bedeli ve yıpranma payı düşüldükten sonra kalan bedelin ödeneceği ya da bu bedelin, devralan idareler tarafından gerçekleştirilen projeler kapsamında hak sahiplerine verilecek taşınmazların bedelinden mahsup edileceği, bu durumda hak sahipleri, bu hakların dışında taşınmazların doğrudan satış hakkından yararlanamayacakları” hükmünün getirildiği anlaşılmaktadır.
    Diğer yandan temyiz ya da karar düzeltme incelemesi için Dairemizde benzer ihtilafları içeren dosyaların bulunduğu, 2021/5943 Esas sayılı dosya üzerinden Dairemizce; ... Belediyesine yapılan bu satışların mahiyeti (malik Hazine tarafından proje kapsamında devredilip devredilmediği) hakkında bilgi ve kayıtların getirtilmesi hususunun Mahkemesinden yazı ile istenildiği, bunun üzerine; ... Belediyesi Emlak ve İstimlak Müdürlüğü tarafından verilen 01.12.2021 tarihli cevabi yazıda; Yavuzselim Mahallesi de dahil olmak üzere Belediye sınırları kapsamında olan ve isimleri belirtilen mahallelerde bulunan 2B niteliğindeki taşınmazların Çevre ve Şehircilik Bakanlığının olurları ile proje alanında kalan ve uygun görülenlerin Emlak Vergi Değerleri üzerinden Belediyeye devirlerinin yapıldığını, daha sonra devredilen taşınmazların 6292 sayılı Kanun'un 8. maddesi kapsamında hak sahiplerine satışının 10.01.2014 tarihli ve 2014/9 sayılı ... Belediyesi Encümen Kararıyla uygun görüldüğü bildirilmiştir.
    Hal böyle olunca; taşınmazın, 6292 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca Hazineye ait satış yetkisini de içeren şekilde ... Belediyesine devredildiğinin kabulü gerektiği ve nitekim Belediye Encümen kararıyla bu taşınmazların kullanıcılarına satışına karar verildiğine göre, Hazine tarafından yapılan bu mülkiyet devrin gerçek kişilere yapılan satış işlemi gibi düşünülemeyeceği, eldeki davada, taşınmazın mülkiyeti hususunda bir ihtilaf bulunmayıp davanın kullanıcı şerhine yönelik bulunduğuna göre davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile ... (Kapatılan) .... Hukuk Dairesinin 15.02.2021 tarihli ve 2018/57 Esas, 2021/1176 Karar sayılı onama ilamının ortadan kaldırılmasına karar verilerek işin esasının incelenmesine geçildi;
    Mahkemece; taşınmazın 1979 tarihinde Hazine adına tescil edildiği davanın muhdesata yönelik olup muhdesat tespitinin istisnalar dışında mümkün bulunmadığı, ancak ortaklığın giderilmesi ya da kamulaştırma nedeniyle muhdesat tespitinde yarar olabileceği gibi muhdesatın yerin mülkiyetine bağlı olup 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği bu nedenle hak düşürücü süre ve hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiş ise de dosya kapsamına göre davanın nitelendirilmesinde hataya düşülmüştür.
    Şöyle ki, 6100 sayılı HMK’nin 33. (1086 sayılı HUMK’un 76.) maddesinde düzenlendiği üzere hukuki tavsif (niteleme) ve uygulanacak kanun maddesinin tespiti, hâkime aittir. Çekişmeli taşınmazın kadastrosunun 1979 yılında yapılmak suretiyle Hazine adına tespit ve tescil edildiği, tutanağın edinme sebebinde gösterilen orman sınırları dışına çıkarıldığına dair ibarenin 2010 ve 2011 yılında beyanlar hanesine de şerh verildiği, davacının da beyanlar hanesinde adı geçenlerden 1987 yılında noterde düzenlenen satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak satın aldığını ve o tarihten itibaren kendi kullanımında olduğunu öne sürerek eldeki davayı açmış olması karşısında, kadastro tespitinin yapıldığı 1979 tarihinden önceye dayalı bir iddiasının olmadığı açıktır.
    Hal böyle olunca; davanın tespitten sonraki sebebe dayalı olması karşısında 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin geçtiği söylenemez.
    Diğer yandan; 3402 sayılı Kanun'un, 5831 sayılı Kanun ile eklenen Ek-4. maddesi ile 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 20.06.1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ile 23.09.1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05.06.1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre Orman Kadastro Komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanun'un 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edileceği hükme bağlanmıştır.
    Ancak; taşınmazın 5831 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanun'a eklenen Ek-4. maddesi kapsamında 2/B alanlarında yapılan kullanım veya güncelleme kadastrosuna konu edilip edilmediği araştırılmamış, özellikle 2010 ve 2011 yıllarında tapu kaydının beyanlar hanesinde 2B şerhlerinin verilmesi karşısında bu tarihlerde kanunun bu maddesi kapsamında bir güncelleme çalışmasının yapılmış olabileceği düşünülmemiştir.
    Hal böyle olunca; öncelikle dava konusu 731 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kanun'un, 5831 sayılı Kanun ile eklenen Ek-4. maddesi uyarınca kullanım ve güncelleme kadastrosuna konu edilip edilmediği araştırılmalı, taşınmazın kullanım veya güncelleme kadastrosuna konu edilmediğinin belirlenmesi halinde; davacının tespitten sonraki nedene dayanması nedeniyle bu tür bir çalışma yapılmadan tesis kadastrosunda adına kullanıcı şerhi verilen kişilerden satın almaya dayalı olarak adına kullanıcı şerhi verilmesi istemli davanın dinlenemeyeceği düşünülmeli ve bu nedenle davanın reddine karar verilmeli, taşınmazın kullanım veya güncelleme kadastrosuna konu edildiği belirlendiği takdirde bu kadastro çalışmalarına konu bilgi ve belgeler getirtilerek ve işin esasına girilmek suretiyle iddia ve savunmalar doğrultusunda tüm deliller toplanarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, açıklanan hususlar gözetilmeksizin ve davanın nitelendirilmesinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.
    SONUÇ: Davacı vekilinin karar düzeltme ve temyiz istemleri yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde karar düzeltme talep edene iadesine 08.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi