20. Hukuk Dairesi 2013/172 E. , 2013/5301 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
..., 13/12/1994 tarihinde ... Asliye Hukuk Mahkemesinde açmış olduğu davada, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... Köyünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne; fen bilirkişi krokisinde (B) harfi ile gösterilen 5550 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline; aynı rapor ve krokide (A) harfi ile gösterilen taşınmazın kesinleşen 2/B alanında; ve (C) harfi ile gösterilen bölümün ise kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalması nedeniyle bu taşınmazlar hakkındaki davanın reddine karar verilmiş, kararın Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesince bozulmuştur.
22/04/2004 tarih, 2004/4339 - 4488 sayılı bozma ilâmında özetle; “(B) harfli taşınmaz bölümünün kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kaldığı belirlenmişse de çekişmeli yere komşu bulunan 346, 347 ve 348 parsellere uygulanan 308 numaralı 1 hektar 84 ar miktarlı vergi kaydının batı hududunun köy merası okuduğu, 346, 347 ve 348 parsellerde miktardan fazla yerin davacı ve diğer kişilere verildiği; kayıt miktar fazlası olan çekişmeli yerin zilyetlik yoluyla kazanılmasının mümkün olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilâmına uyularak dava reddedilmiştir.
Bu kez Hazine tarafından temyize konu dava açılıp aynı yerin Hazine adına tescili ve davalı ...’ın elatmasının önlenmesi istenmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda köy tüzel kişiliği aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, (A) harfli 750 m2"lik taşınmaz hakkındaki davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, (B) harfli bölüm yönünden davanın kabulü ile 5761.44 m2"lik bu yerin mera niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, davalı ...’ın elatmasının önlenmesine karar verilmiştir. Karar, Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun 18. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili ve elatmanın önlenmesine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1986 yılında aplikasyon ve 2/B madde uygulaması yapılmış; sonuçları 14/03/1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre, mahkemece davanın kısmen kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; kabul kararı verilen taşınmazın (B) harfli bölümünün eylemli
durumda zeytinlik olduğu anlaşıldığından bu bölümün zeytinlik niteliğinde Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, mera niteliğinde Hazine adına tesciline karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasında yer alan “ köy tüzel kişiliği aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, (A) harfli 750 m2"lik taşınmaz hakkındaki davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, (B) harfli bölüm yönünden davanın kabulü ile 5761.44 m2"lik bu yerin mera niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, davalı ...’ın elatmasının önlenmesine ” cümlesi kaldırılarak, bunun yerine, “ köy tüzel kişiliği aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, (A) harfli 750 m2"lik taşınmaz hakkındaki davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, (B) harfli bölüm yönünden davanın kabulü ile 5761.44 m2"lik bu yerin zeytinlik niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, davalı ...’ın elatmasının önlenmesine ” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 09/05/2013 günü oy birliğiyle karar verildi.