Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/991
Karar No: 2019/3486

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/991 Esas 2019/3486 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2019/991 E.  ,  2019/3486 K.

    "İçtihat Metni"

    ......

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili dava dilekçesi ile......beldesi sınırları içerindeki....... çevrelerinde bulunan taşınmazların 16.11.2007 tarih ve 2007/39 sayılı mera komisyon kararı ile mera olarak sınırlandırıldığını ancak bu taşınmazların davacılara ait tapu kayıtları kapsamında olup aynı zamanda uzun yıllardır davacıların zilyetliklerinde bulunduğunu bildirerek ilgili mera komisyon kararının iptali ile taşınmazların mera alanı dışında bırakılması istemi ile dava açmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli taşınmazların mera vasfında olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 4342 sayılı Kanuna göre yapılan mera tespitine itiraza ilşkindir.
    Mahkemece verilen karar, usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; davacılar mera olarak tespit gören çekişmeli yerlerin kendilerine ait olduğunu iddia etmişler, ancak meraların kullanım hakları ilgili köy tüzel kişiliğine ait olmasına rağmen husumet köy tüzel kişiliğine yöneltilmemiştir. Ayrıca dosya kapsamından anlaşıldığı kadarıyla çekişmeli yerde dava tarihinden sonra 2009 yılında yapılan genel arazi kadastrosu çalışması bulunmaktadır. Mahkemece çekişmeli yerler hakkında kadastro tutanağı düzenlenip düzenlenmediği araştırılmadan karar verilmiştir.Yine davacıların dayanağı olan tapu kayıtlarının tüm tedavülleri getirtilerek tapuların kapsadığı alan usulüne uygun olarak tespit edilmediği gibi bu tapu kayıtlarının hukuki geçerliliğinin olup olmadığı da tartışılmamıştır.Ayrıca davacıların çekişmeli yerlerde kullanımları olup olmadığı da yeterince araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur.
    Öyleyse; ilgili köy tüzel kişiliğine de husumetin yöneltilerek davanın açılması gerekirken, taraf teşkili tamamlanmadan davanın görülüp sonuçlandırılması doğru değildir. Bu nedenle; mahkemece, kanunî hasım olan taşınmazların bulunduğu köy tüzel kişiliği davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılıp taraf teşkili sağlanmalı, delil ve belgeleri istenmeli, bundan sonra oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
    Ancak; 06.12.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi ile; Büyükşehir statüsündeki illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. Aynı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrasında, 1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesinin taraf olacağı belirtilmektedir. Somut olaya gelince; karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen ilgili maddeleri uyarınca taşınmazların
    ....

    bulunduğu köy tüzel kişilikleri mahalle olarak, bağlı bulundukları İlçe Belediyesine katıldığı ve tüzel kişiliklerinin son bulduğu, başka bir deyişle davada aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda; mahkemece, 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerdeki ilçe belediyesi ve ...... davaya katılımı sağlanarak taraf teşkili sağlanmalı, delilleri toplanmalı, ondan sonra, davanın esası hakkında bir karar verilmelidir.
    Ayrıca yukarıda belirtildiği üzere dava tarihinden sonra çekişmeli yerde kadastro çalışmalarına başlanılmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinde, kadastro mahkemesinin görevinin, taşınmaz hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği gün başlayacağı açıklanmış, 27. maddesinde de yerel hukuk mahkemelerinde kadastro ile ilgili dava konusu taşınmazlar hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevinin sona ereceği belirtilmesine rağmen mahkemece çekişmeli yerler hakkında kadastro tutanağı düzenlenip düzenlenmediği araştırılmadan karar verilmiştir. Bu sebeple mahkemece bu husus araştırılarak kadastro tutanağı düzenlenen çekişmeli bölümler hakkında görevsizlik kararı verilerek dosya ilgili kadastro mahkemesine gönderilmelidir. Kadastro tutanağı düzenlenmeyen bölümler hakkında ise mahkemece yeniden mahalli bilirkişiler ve orman fen ve ziraat bilirkişisinin katılımıyla keşif yapılarak davacıların dayandığı tapu kayıtlarının tüm tedavülleri getirtilerek bu tapular usulüne uygun olarak zemine uygulanmalı hudutları ve sınırları belirlenmeli tapu kaydının zemine uyması halinde 3402 sayılı Kanunun 20. maddesinin A, B ve C fıkraları gereğince kapsamı belirlenerek bu yerlerde davacıların kullanım durumlarının olup olmadığı tespit edilmeli yine tapu kayıtlarının hukuki kıymetlerini yitirip yitirmediği de tartışılarak yapılacak araştırmaya göre hüküm kurulmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/05/2019 oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi