9. Hukuk Dairesi 2014/5672 E. , 2014/6556 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı vekili, davacının yıllık ücretli izin, fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 26.04.2012 gün ve 2010/7871 Esas, 2012/14422 Karar sayılı kararı ile “Davacı çalışanın 25.05.1996- -16.06.2002 arası dosyaya sunulan istisna akdi başlıklı sözleşmelere göre 17.06.2002 tarihinden sonra ise 17.06.2002-31.12.2002, 15.01.2003-12.12.2003 ve 10.01.2004-14.12.2004 tarihlerini kapsayan 3 adet işçi sayılmayan geçici personel sözleşmesi kapsamında çalıştırıldığı, ikinci dönem olan 17.06.2002-14.12.2004 tarihleri arası, normatif dayanak olan 2954 sayılı yasanın 49 ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan Kurumun diğer görevlilerine yardımcı İşçi Sayılmayan Geçici Personel Çalıştırılması Yönetmeliği kapsamında sözleşme yapılarak çalıştırıldığı, sınav sonrası atama tasarrufu ile işe alındığı ve ücretinin de yönetmelik hükümleri gereği belirlendiği, davacı ile kurum arasında bu dönemde hizmet akti bulunmadığı, bu nedenle bu dönemin işçilik alacaklarında değerlendirme olanağı bulunmadığı gibi statü hukuku nedeni ile uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği, mahkemece bu dönemde de taraflar arasında hizmet akti ilişkisinin varlığı kabul edilerek, dava konusu işçilik alacaklarının hesaplanarak hüküm altına alınmasının hatalı olduğu, davacının ilk dönemi olan eser sözleşmesi adı altında çalıştırıldığı çalışma süresinin iş müfettiş raporundaki tespitlere göre hizmet akti olarak kabul edilmesinin isabetli olduğu, ancak bu döneme ilişkin olarak dosyaya sunulan ve mahkemece iş sözleşmesi (hizmet akti) kabul edilen eser sözleşmelerine göre çalışma süreleri belirlenmesi, son istisna sözleşmesinin bittiği tarih ile idari sözleşme niteliğinde imzalanan işçi sayılmayan geçici personel sözleşmesinin imzalanması arasındaki süre dikkate alınarak hesaplama yapılması, davacının hizmet akti kapsamında işçilik alacaklarına esas süresi tam olarak belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, “savacının çalıştığı tüm sürenin hizmet akdine dayalı olduğu taraflar arasında görülen Ankara 11.İş Mahkemesi"nin 2011/527 Esas sayılı ilamı ve bu dosyada toplanılan deliller ve bilirkişi raporları içeriğinden davacının davalı işyerinde dava konusu dönemde kesintisiz çalıştığı, aynı dosyada davacının 1996-2004 döneminde kesintisiz çalıştığı hususunun sübuta erdiği, ayrıca davacının davalı işyerindeki tüm çalışma süresinde yaptığı işin değişmediği, aynı işi aynı şartlar altında bilfiil icra ettiği, davacının kesintisiz ve aynı şartlarda devam eden çalışmasının bir döneminde 2954 sayılı yasanın değişiklikten önceki 49. maddesi uyarınca işçi sayılmayan geçici personel çalıştırılması amacıyla çıkarılan yönetmelik hükümleri uyarınca sözleşme imzalanmışsa da, davacının aynı yönetmeliğin 1.maddesinde tarif edilen ve unsurları gösterilen işçi sayılmayan geçici personel niteliğinde olmadığının göstergesi olduğu, davacının tüm çalışma döneminde hizmet akdiyle ve işçi sıfatıyla çalıştığı, kaldı ki 2954 sayılı yasanın 49. maddesinin 2008 yılında değiştirildiği ve madde metninden "işçi sayılmayan" ibaresinin çıkarıldığı, davacının hizmet akdiyle kesintisiz çalışan işçi olduğu sonucuna varmış olmakla ve davacıyla yönetmelik uyarınca ve fakat yönetmeliğinin 1.maddesine de muhalefet edilerek yapılan ve davacının işçi sayılmayan geçici çalışan olarak sözleşmeyle çalıştırılması işlemini açıkça hukuka aykırı bulmuş olması sebebi ile hukuken yok hükmünde bulunan davalı tasarrufu ile ilgili İdari Yargı Mercilerince ihtilafın çözümü için yapılacak bir işlem bulunmaması sebebi ile görevsizlik kararı verilmeyeceği” gerekçesi ile bozmaya karşı direnilmiştir.
Direnme kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup, Dairemizin 6352 sayılı kanunun 40. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ikinci maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dairemizin “Davacı çalışanın 25.05.1996- -16.06.2002 arası dosyaya sunulan istisna akdi başlıklı sözleşmelere göre 17.06.2002 tarihinden sonra ise 17.06.2002-31.12.2002, 15.01.2003-12.12.2003 ve 10.01.2004-14.12.2004 tarihlerini kapsayan 3 adet işçi sayılmayan geçici personel sözleşmesi kapsamında çalıştırıldığı, ikinci dönem olan 17.06.2002-14.12.2004 tarihleri arası, normatif dayanak olan 2954 sayılı yasanın 49 ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan Kurumun diğer görevlilerine yardımcı İşçi Sayılmayan Geçici Personel Çalıştırılması Yönetmeliği kapsamında sözleşme yapılarak çalıştırıldığı, sınav sonrası atama tasarrufu ile işe alındığı ve ücretinin de yönetmelik hükümleri gereği belirlendiği, davacı ile kurum arasında bu dönemde hizmet akti bulunmadığı, bu nedenle bu dönemin işçilik alacaklarında değerlendirme olanağı bulunmadığı gibi statü hukuku nedeni ile uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği, mahkemece bu dönemde de taraflar arasında hizmet akti ilişkisinin varlığı kabul edilerek, dava konusu işçilik alacaklarının hesaplanarak hüküm altına alınmasının hatalı olduğu, davacının ilk dönemi olan eser sözleşmesi adı altında çalıştırıldığı çalışma süresinin iş müfettiş raporundaki tespitlere göre hizmet akti olarak kabul edilmesinin isabetli olduğu, ancak bu döneme ilişkin olarak dosyaya sunulan ve mahkemece iş sözleşmesi (hizmet akti) kabul edilen eser sözleşmelerine göre çalışma süreleri belirlenmesi, son istisna sözleşmesinin bittiği tarih ile idari sözleşme niteliğinde imzalanan işçi sayılmayan geçici personel sözleşmesinin imzalanması arasındaki süre dikkate alınarak hesaplama yapılması, davacının hizmet akti kapsamında işçilik alacaklarına esas süresi tam olarak belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile verdiği bozma kararı usul ve yasaya uygun olup davacının işçi sayılmayan geçici personel olarak çalıştırıldığı dönemde 506 sayılı yasa kapsamında sigortalı olarak çalıştığının tespit edilmesinin sonuca etkili olmamasına ve aradaki ilişkiyi etkilememesine göre direnmenin yerinde olmadığı anlaşıldığından, temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ek ikinci maddesi uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 03.03.2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.