Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3135
Karar No: 2013/5367
Karar Tarihi: 09.05.2013

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/3135 Esas 2013/5367 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Bu mahkeme kararı, kadastro tesbitine itiraz davasına ilişkindir. Davacı Hazine, taşınmazın Hazine adına tescil edilmesi gerektiği iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davalı gerçek kişi adına tapuya tescil edilen taşınmazın kısmen Hazine adına, kısmen de davalı adına tesciline karar verilmiştir. Davacı Hazine tarafından yapılan temyiz başvurusu ise reddedilmiştir. Kararda, dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararına göre işlem yapıldığı belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi ve 20/C maddesi olarak belirtilmiştir.
20. Hukuk Dairesi         2013/3135 E.  ,  2013/5367 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında .... Köyü 101 ada 53 parsel sayılı 13346,04 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden tarla niteliğinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tesbit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın Hazine adına tescil edilmesi gerektiği iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine ve dava konusu parselin tesbit gibi davalı gerçek kişi adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 26.12.2008 tarih 2008/17201 - 18721 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Aynı gün Dairede temyiz incelemesi yapılan, birbirine bitişik ya da yakın komşu olan ve tümü 1995 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosunda orman arazisi olarak sınırlandırılan taşınmaza komşu bulunan, dava konusu parsellerin bir kısmı vergi kayıtlarına, bir kısmı hem vergi kaydı hem sınırı yazılı olmayan vergi beyannamesine, bir kısmı da belgesiz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı kişiler adına tesbit edildiği, Hazine tarafından bu parsellerin tümü hakkında aynı iddia ile dava açıldığı, bir kısım parsellere uygulanan 1936 tarihli vergi kayıtlarının orman tahdit yönünü orman, çalılık, taşlık gibi değişebilir sınırlar okuduğu, mahkemece vergi kayıtlarının yüzölçümüne değer verilerek kayıt fazlasının ormandan açıldığı gerekçesiyle Hazine adına, kayıt miktarının da davalı kişiler adına tesciline karar verildiği, 1936 tarihli vergi kayıtları ile sınırları yazılı olmayan ancak yüzölçümü belirtilen 1977-1981 yıllarına ait emlak beyanname kayıtları uygulanan parsellere ait dava dosyalarında daha fazla yüzölçümlü emlak beyan kayıtlarına değer verilerek hüküm kurulduğu, tüm dosyalarda birbirine yakın olan parsellerde ormancı bilirkişiler tarafından düzenlenen ve kesinleşen orman kadastro haritaları ile kadastro paftalarının irtibatlı olmadığı, dava konusu taşınmazlar ormana bitişik olduğu halde eski ve yeni tarihli memleket haritaları ile hava fotoğrafları uygulanıp bu belgelerde dava konusu parselin konumunun ve niteliğinin gösterilmediği, zilyetlik konusunda beyanda bulunan bilirkişi ve tanık beyanlarının doğruluğunun bu resmî belgelerle denetlenmediği, kayıt miktar fazlası bulunan parsellerin bazılarında kayıt miktar fazlasının tarla niteliği ile bazılarında eylemli durum gözönünde bulundurulup meşelik ya da ham toprak niteliği ile tescil edildiği, Hazine davasının kısmen kabul edildiği dosyalarda kişilerin hiç bir dosyada bir temyizinin bulunmadığı, Hazine davasının tamamen ya da kısmen red edilen dosyaların tümümün Hazine tarafından temyiz edildiği, bu nedenlerle Hazine davasının kısmen kabulüne karar verilen ve davalı kişilerce temyiz edilmeyen bölümler yönünden Hazine yararına usûlü kazanılmış hak oluştuğu, ne var ki Hazine davasının kısmen ya da tamamen reddine karar verilen dosyalarda yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm vermeye yeterli olmadığı”na değinilmiştir.

    Mahkemece bozma kararına uyulduktan davanın kısmen kabulüyle 101 ada 53 parselin (B) ile gösterilen 9346,04 m2"lik kısmının tarla vasfıyla Hazine adına, (A) ile gösterilen 4000 m2"lik kısmının tesbit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş; davacı Hazine ve davalı ... tarafından hüküm temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21.03.2011 gün 2010/15506 - 2011/2950 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: "Davalı, yargılama sırasında 203 nolu vergi kaydına dayanmıştır. Dayanılan vergi kaydı, 80 ar (8000 m2) yüzölçümündedir ve batısında dere, güneyinde orman okumakta olup, sabit sınırlı değildir. Bu nedenle, 3402 sayılı Kanunun 20/C maddesi gereğince miktarı ile geçerlidir. İncelenen dosya kapsamına ve bilirkişi raporlarına göre cekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve davalı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlendiğine ve dayanılan vergi kaydının mahallî bilirkişi tarafından mahalline uyduğu ve çekişmeli taşınmazı kapsadığı bildirilmiş olup, bu husus mahkemenin de kabulünde olduğuna göre, vergi kaydının ½ hisseli olarak .... ve ... adına kayıtlı olması zilyetlik yönünden bir hüküm ifade etmez. Çünkü, vergi kaydı taşınmaz üzerindeki zilyetliği belirlemektedir ve taşınmaza davalının zilyet olduğu sabittir. Bu nedenle, vergi kayıt miktarı olan 8000 m2"lik kısmın ayrılarak bu kısmın davalı adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, vergi kaydının ½ hissesinin davalı adına kayıtlı olması nedeni ile 4000 m2"lik kısmın davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş olmasının usûl ve kanuna aykırı olduğu”na değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulü ile 101 ada 53 parselin ekli 06/06/2012 tarihli fen bilirkişisi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 8000 m2 kısmın tesbit gibi tesciline, (B) harfi ile gösterilen 5346,04 m² kısmın kadastro tesbitinin iptali ile bu parselden ifraz edilerek aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede tesbit tarihinden önce 1990 yılında yapılan ve 14.12.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 09/05/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi