21. Hukuk Dairesi 2016/10023 E. , 2018/73 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava,davacının 04.10.1994 ile 20.05.2009 tarihleri arasında ... İlçe Emniyet Müdürlüğü lojmanlarında kapıcı/kaloriferci olarak geçen çalışmasının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine,davacının davalı ... bünyesinde sigortalılığa esas 01.10.2006-31.12.2006 tarihleri arasında 90 gün,01.01.2007-31.12.2007 tarihleri arasında 180 gün olmak üzere toplam 270 gün asgari ücretle çalıştığının tespitine,fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Öte yandan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddelerine göre Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır. Yasada yer alan 5 yıllık süre hak düşürücü olup mahkeme tarafından kendiliğinden nazara alınması gerektiği gibi davacının aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesinin veya 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı ve hak düşürücü sürenin, kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeği de ortadadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı adına davalı işverence verilen işe giriş bildirgesinin bulunmadığı, davalı işyerinden Kurum"a bildirilen herhangi bir hizmetin olmadığı, 24.10.2008-21.07.2009 tarihleri arasında ... sicil numaralı ...işyerinden davacı adına hizmet bildiriminde bulunulduğu,davacının bu dönemde Emniyet Müdürlüğü lojmanlarında çalıştığı halde sigortalılığının dava dışı işyerinden gösterildiğini iddia ettiği,İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 05.06.2014 tarihli ve 16.01.2015 tarihli yazılarında davacının 17.10.2006 tarihinden başlayarak haziran 2009 tarihine kadar lojman yönetiminin tuttuğu işletme hesabı defteri kayıtlarına göre maaş aldığı,kış aylarında çalıştığı,yaz aylarında çalışmadığının belirtildiği,ekindeki belgelerden 2006 yılı 10,12. aylar,2007 yılı 1-4.aylar arası,10,11,12 aylar,2008 yılı 1-5.aylar arası ve 10,11,12 aylar,2009 yılı 1-6.aylar arası davacıya yapılan maaş ödemesinin işletme hesabı defterinde gider olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
Davacının davalı iş yerinde geçen çalışmalarının ... sicil numaralı işyerinden yapılan bildirim nedeniyle kesintiye uğradığı , dava dışı işyerinden yapılan bu bildirimlerin fiili ve gerçek olması durumunda davacının hizmet tespiti isteminin hak düşürücü süreye uğrayacağı hususu dikkate alınmadan karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, ... sicil numaralı ...Ltd.Şti işyerinin dönem bordrolarını getirtip kayıtlı bordro tanıklarını dinleyerek, davacı adına bu işyerinden bildirilen çalışmaların fiili olup olmadığını araştırmak,davacıya dava dışı işyerinden yapılan bu bildirimlerin iptali için dava açmak üzere süre vererek buna göre hak düşürücü süreyi değerlendirerek karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.