Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1506
Karar No: 2012/2539
Karar Tarihi: 08.03.2012

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/1506 Esas 2012/2539 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, komşusu tarafından bahçe duvarının arkasına yığılan toprak nedeniyle zarar gördüğünü, davalının havuzunun yanında kalan duvarın da çatlaklar ve nem oluştuğunu, ayrıca bahçe duvarının üzerine kafes tel ve çit yapıldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi, toprağın ve kafes çitin kaldırılması ile eski hale getirilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, hükmün net olmadığı ve infaza uygun olmadığı için davacı tarafın temyiz edilen karar bozulmuştur. Karar, komşuluk ilişkilerinden doğan zorunlu çıkar çatışmalarını düzenleyen Medeni Kanun'un 737. maddesi ve mülkiyet hakkının kanunla kısıtlanabileceğine işaret eden Medeni Kanun'un 683. maddesiyle ilgilidir.
1. Hukuk Dairesi         2012/1506 E.  ,  2012/2539 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: ADALAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 16/02/2011
    NUMARASI : 2009/138-2011/49

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, ..ada ..parsel sayılı taşınmazında mevcut bahçe duvarının arkasına komşu parseller maliki davalı tarafından yığılan toprak nedeniyle zarar gördüğünü, davalının ruhsat olmadan yaptırmış olduğu havuzun yanında kalan duvarın da çatlaklar ve nem oluştuğunu, ayrıca bahçe duvarının üzerine davalı tarafından kafes tel ve çit yapıldığını ileri sürerek; elatmanın önlenmesi, toprağın ve kafes çitin kaldırılması ile eski hale getirilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davacının önceden aynı konuda açmış olduğu dava sonucu verilen kararın kesinleşerek infaz edildiğini, ortada kesin hüküm bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, kanıtlanan davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği değerden ve pul yokluğundan reddedilip, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu .. ada .. parsel sayılı taşınmazın kayden davacının miras bırakanı adına kayıtlı olduğu, komşu aynı ada 4, 5, 6 ve 13 parsel sayılı taşınmazların ise davalıya ait bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Davacı; davalının, bahçe duvarının arkasına toprak yığması nedeniyle zarar gördüğünü, ayrıca duvarında davalının havuzundan kaynaklanan çatlaklar ve nem oluştuğunu, yine davalı tarafından bahçe duvarının üzerine kafes tel çit yapıldığını ileri sürerek, eldeki davaya açmıştır.
    Bilindiği üzere, çağdaş hukuk sistemlerindeki tanımıyla mülkiyet: geniş haklar, buna bağlı yetkiler ile birlikte bazı ödevlerin oluşturduğu bir hukuksal kurumdur. Başka bir söyleyişle mülkiyet, tanıdığı geniş hak ve yetkilerin yanında bazı ödevlerde yükleyen bir ayni haktır. Medeni Kanunun 683. maddesinde "Bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir." hükmü getirilmek suretiyle mülkiyet hakkının kanunla kısıtlanabileceğine işaret olunmuştur. Bu doğrultuda olmak üzere, taşınmaz malikini komşusuna zarar verebilecek her türlü taşkınlıklardan kaçınmakla yükümlü kılan aynı kanunun 737. maddesi, komşuluk ilişkilerinden doğan zorunlu çıkar çatışmalarını düzenlemiş, bir arada yaşamak durumunda olan, komşu taşınmaz maliklerinin ekonomik, sosyal çıkarlarını dengede tutabilmek için onlara katlanma ve kaçınma ödevleri yüklemiştir.
    O halde, bir toplumda birlikte yaşama olanağı sağlayan insancıl, gerçekçi, zorunlu temel hukuk kuralına göre, hakim; somut olayın özelliğini, taşınmazların konumlarını, kullanma amaçlarını, niteliklerini, yöresel örf ve adetleri, toplumun doğal ihtiyaç ve gerçeklerini gözönünde bulundurarak, komşuların birbirlerine göstermekle yükümlü oldukları olağan katlanma ve hoşgörü sınırını aşan bir taşkınlığın bulunup bulunmadığını saptama, zararı giderici önlemlerden en uygununu bulma, kaçınılmaz müdahaleleri yapmak suretiyle özverileri denkleştirme durumundadır.
    Bunun içinde zararın niteliği, kapsamı ve ne surette giderileceği yönünde tarafların tüm delilleri toplandıktan, gerektiğinde yerinde keşif yapıldıktan sonra uzman bilirkişilerden bilim ve tekniğe uygun gerekçeli rapor alınması zorunludur.
    Somut olaya gelince; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporunun tam bir netlik taşımadığı gibi, özellikle sonuç ve kanaat kısmındaki 3 nolu bendin önlem içerip içermediği de anlaşılamamaktadır.
    Öte yandan, hükmün infaza elverişli olması gerekir. Oysa mahkemece kurulan hükümde, bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmının 1, 2 ve 3. bentlerine atıf yapılmakla yetinilmiştir.
    Hal böyle olunca; yukarıda değinilen ilkeler gözetilmek suretiyle, davacının gördüğü zarar ve giderim şeklinin ve nasıl yerine getirileceğinin açık bir şekilde belirlenmesi; mahkemece bu belirlemeler uygun görüldüğü takdirde, kuşkuya yer bırakmayacak ve infazda tereddüt yaratmayacak biçimde hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi