Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/21356
Karar No: 2014/14531
Karar Tarihi: 12.06.2014

Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/21356 Esas 2014/14531 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Sanık belediyeye ait araç ile seyir halindeyken motosiklete çarptı ve motosiklet sürücüsünün ölümüne neden oldu. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından Taksirle öldürme suçundan hüküm giydirildi. Dosya incelendikten sonra, sanığın memur olup olmadığına bakılmaksızın, 4483 sayılı Kanun hükümleri uyarınca soruşturma izni alınması gerekmediği belirtildi. Ancak, belirlenen tam gün sayısının gösterilmemesi nedeniyle TCK'nın 52/3 maddesine aykırı davranıldığına karar verildi. Bu nedenle, hüküm bozuldu ve düzeltilerek onaylandı. Kanun maddeleri: TCK'nın 85/1, 62/1, 50/4-1-a, 52/1-2-4, 63. maddeleri, 5237 sayılı Kanun'un 6-c maddesi, 4483 sayılı Kanun'un 2. maddesi.
12. Ceza Dairesi         2013/21356 E.  ,  2014/14531 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle öldürme
    Hüküm : TCK"nın 85/1, 62/1, 50/4-1-a, 52/1-2-4, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    5237 sayılı Kanun"un 6-c maddesinde, kamu görevlisi; kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi olarak tanımlanmaktadır. Maddi ceza hukukuna ait bu tarifin, suçun unsurları ile cezanın arttırılıp indirilmesine dair hükümler için geçerliliğini sürdüreceği tabiidir. Genel yargılama usulünü düzenleyen 5271 sayılı Kanun"da ise kamu görevlisinin tanımlanmasına ihtiyaç görülmemiştir.
    4483 sayılı Kanun, memurlar ve kamu görevlileri için soruşturma ve yargılama usulünü düzenleyen özel bir düzenleme olmakla birlikte, tüm kamu görevlilerine ve kamu görevlilerinin bütün suçlarına ait hükümler getirmemiş, gerek failler, gerekse fiiller için sınırlandırıcı hükümlere yer verilmiştir.
    Nitekim 2. maddesinde, kanunun, tüm kamu görevlileri hakkında uygulanmayacağını, yalnızca devletin yada kamu tüzel kişilerinin, genel idare esaslarına göre yürüttüğü kamu hizmetlerini, asli ve sürekli şekilde ifa eden görevlilerinin işledikleri suçlar hakkında uygulanacağını öngörmüştür. İlk bakışta da anlaşılacağı üzere, 4483 sayılı Kanunun süjesini oluşturan kamu görevlileri, kaynağını 765 sayılı TCK"nın 279/1. ve Anayasa"nın 128. maddelerinden alan çok sınırlı sayıda bir gruptan oluşmaktadır.
    Maddi ceza hukukuna dair norm, kişinin kamusal faaliyete katılmasını yeterli görerek, kişiyi kamu görevlisi olarak tanımlarken, 4483 sayılı Kanun, kamusal faaliyete katılmak koşuluna ilaveten, kamusal faaliyetin genel idare esaslarına göre yürütülmesini, faaliyetin Devletin asli görevlerinden olmasını ve sürekli hizmet şartlarını zorunlu görmektedir. İdare hukukunda, genel idare, Cumhurbaşkanı dahil başbakanlık, bakanlıklar ve bağlı kuruluşları ifade etmekte, asli görev ise Anayasa ile Devlet"e verilen sağlık, eğitim, güvenlik yargı gibi yükümlülükler olarak tanımlanmaktadır. Süreklilik ise kadrolu yada kadrolu sözleşmelileri kapsayan statü olarak anılmaktadır.
    Bu değerlendirmeler ışığında, genel idare esaslarına göre hizmet yürüten herhangi bir bakanlığın, taşra ya da merkez teşkilatında kadrolu şoför yada hizmetli olarak çalışan kişi, maddi ceza hukukuna göre kamu görevlisi sayılırken, belediyede şöför olarak çalışma biçiminde tezahür eden hizmetlerin, Devlet"in asli hizmeti kapsamında kabul edilmemesi nedeniyle, 4483 sayılı Kanun"da tanımlanan kamu görevlisi olarak kabulü mümkün görülmemektedir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 27.05.2014 tarih ve 2014/120 Esas 2014/291 Karar sayılı ilamı da esas alınmak suretiyle, somut olay değerlendirildiğinde, suç tarihinde ..."nde şoför olarak çalışan sanığın, belediyeye ait araç ile seyir halinde iken motosiklete çarparak motosiklet sürücüsünün ölümüne neden olduğu olayda, sanığın memur olup olmadığı fark etmeksizin, 4483 sayılı Kanun hükümleri uyarınca soruşturma izni alınması gerekmediğinden tebliğnamedeki 1 numaralı görüşe iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğuna, katılanlar vekilinin ceza miktarına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanık hakkında belirlenen tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 4. paragrafına “760 gün karşılığı” ibaresinin ilave edilmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi