Esas No: 2022/2940
Karar No: 2022/4341
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/2940 Esas 2022/4341 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Mahkeme, 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan sanık ...’nın mahkumiyetine, suçtan zarar gören ...’nın katılmasına karar verilirken, Gümrük İdaresi’nin doğrudan zarar görmemesi sebebiyle katılmasına karar verilemeyeceğine hükmetti. Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa’nın ve sonraki yasaların etkisiyle sanık ...’nın hukuki durumunun tayin edilmesi gerektiğine hükmedildi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanması gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri olarak, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi, 5271 sayılı CMK’nun 260. maddesi, TCK’nun 7. maddesi, 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi, 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi, 6545 sayılı Yasa ve 4733 sayılı Yasa’nın 8/4. maddesi belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat; sanık ... hakkında hükümlülük, erteleme, müsadere, nakil aracının müsaderesine yer olmadığına
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi'nin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gibi katılmasına karar verilmesi de hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, Gümrük İdaresi vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
5271 sayılı CMK'nun 260. maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören ...’nın yokluğunda verilen kararı temyiz hakkı olduğu kabul edilmekle yapılan incelemede;
II-Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde;
Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine yönelik suçtan zarar gören ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
III-Suçtan zarar gören ... vekilinin sanık ... hakkında verilen beraat kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre suçtan zarar gören ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
IV-Suçtan zarar gören ... vekili ile sanık ... müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1-Suç tarihi itibarıyla suçtan doğrudan zarar gören ... Bakanlığına 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası'nın 234/1-b/1. maddesi uyarınca davadan haberdar edilip duruşma günü bildirilmeden yokluğunda yargılamaya devamla hüküm kurulması,
2-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa'nın 8/4 maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi yollamasıyla 3/1, 3/10, 3/22, 5/2 maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Kabule göre;
1-Suç tarihi ve suça konu eşyanın niteliğine göre, sanığa atılı eylemin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinde öngörülen suçu oluşturacağı gözetilmeden 5607 sayılı Yasanın 3/1. madde uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 26.09.2012, iddianame düzenleme tarihinin 28.12.2012 olduğu,
UYAP kayıtlarının yapılan incelemesinde, ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2013/85 Esas, 2013/553 Karar sayılı dosyasına ilişkin suç tarihinin 19.12.2010, iddianame düzenleme tarihinin ise 04.02.2013 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
3-Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve davaya katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresi'nin davaya katılmasına karar verilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
4-5271 sayılı CMK'nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin objektif koşulları bakımından engel hali bulunmadığı gibi sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinden yararlanmak istediğini söylemesine rağmen mahkemece KEMT varakasında yer alan gümrüklenmiş değer dahil olan dava konusu eşyanın “ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler” toplam tutarı olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde 5271 sayılı CMK'nun 231/9. madde ve fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, sanığın kurum zararını karşılamadığı şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve suçtan zarar gören ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.