Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3491
Karar No: 2020/1337
Karar Tarihi: 17.02.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/3491 Esas 2020/1337 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, davalı tarafından başlatılan icra takibi sonrasında icra kefili olduğunu ve ödeme taahhüdünde bulunduğunu ancak ödeme sonrası davalının takibe devam ettiğini belirterek haksız tahsilatın iadesi ve kötüniyet tazminatı talep etmiştir. İlk derece mahkemesi davacının taleplerini kabul etmiş, davalı ise istinaf etmiştir. Bölge adliye mahkemesi davacının taleplerinin kısmen kabul edilmesine karar vermiştir. Yargıtay ise özetle davacının temyiz itirazlarını reddetmiş, davacı lehine takdir edilen vekalet ücretinin düzeltilerek arttırılmasına hükmetmiş ve bölge adliye mahkemesi kararını onamıştır.
Kanun maddeleri: HMK’nin 332/1 ve 2. maddeleri, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi, 6100 sayılı HMK’nun 370/2. maddesi.
3. Hukuk Dairesi         2019/3491 E.  ,  2020/1337 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : GAZİOSMANPAŞA 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen menfi tespit ve istirdat davasının kabulüne dair verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı istinaf başvurusunun kısmen kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından dava dışı borçlular aleyhine başlatılan icra takibi kapsamında 08/02/2010 tarihinde yapılan haciz işlemi sırasında icra kefili olduğunu ve ödeme taahhüdünde bulunduğunu, icra kefilliği nedeniyle aleyhine icra işlemleri yapıldığını, maaşına, eşyalarına, hak ve alacakları üzerine haciz konulduğunu ve ödeme taahhüdü nedeniyle de tazyik hapsine mahkum edildiğini, bunlar üzerine temin ettiği 125.000 TL yi davalının avukatı ile anlaşarak 17/08/2012 tarihinde davalıya ödediğini ve bu hususta sulh ve ibraname protokolü düzenlendiğini, davalının icra kefili olarak kendisi yönünden alacak ve haklardan bu şekilde feragat ettiğini kendisini ibra ettiğini, ancak ödemeyi ve kendisi bakımından takibe devam etmeyeceğini icra müdürlüğüne bildirmediğini, 27/11/2017 tarihli icra müdürlüğü yazısıyla maaşına yeniden haciz koyulduğunu ve maaşından yapılan kesinti nedeniyle takibin devam ettiğinden haberdar hale geldiğini, davalının kötüniyetli olduğunu belirterek Gaziosmanpaşa 2. İcra Müdürlüğü’nün 2009/6450 E. sayılı takip dolayısıyla davalıya borçlu olmadığının tespitini ve haksız tahsil edilen paraların iadesini, davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedimesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş, yargılama sırasında davalı vekilince ibranameye diyecekleri olmadığı, haciz işleminin memur hatasından kaynaklandığı belirtilmiştir.
    İlk derece mahkemesince, davacı ile davalı arasında imzalanan protokol doğrultusunda davanın kabulüne, davacının Gaziosmanpaşa 2. İcra Müdürlüğü’nün 2009/6450 E sayılı icra takip dosyasında davacı ..."nun takip alacaklılarına karşı borcu bulunmadığının tespitine, davacı borçlunun maaşından kesilen toplam 14.170,70 TL ile bu tutarın haricinde bu ayki kesinti miktarının da kesinti tarihinden itibaren işliyecek yasal faizi ile davacı borçluya iadesine, davalı alacaklının, davacı borçlu aleyhine başlatılan icra takip dosyasındaki asıl alacak tutarının %20"si oranında kötü niyet tazminatına mahkumiyetine, tazminat tutarının davalıdan alınarak davacıya ödenilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça istinaf edilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacıdan 5/12/2017 tarihli maaş haciz müzekkeresi sonrası 10.770,00 TL tahsilat yapıldığı, mahkemenin önceki tarihli tahsilatları dikkate almadan ve ödeme bulunmadığı hususunu da göz önüne almadan karar verdiği, davacı aleyhine yapılmış bir icra takibi bulunmadığından kötü niyet tazminatına hükmedilemeyeceği gerekçesiyle davalının istinaf isteminin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının açmış olduğu menfi tespit ve istirdat davasının kabulüne, davacının Gaziosmanpaşa 2. İcra Müdürlüğünün 2009/6450 Esas sayılı takip dosyasında davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, Gaziosmanpaşa 2. İcra Müdürlüğünün 2009/6450 Esas sayılı takip dosyasında davacının maaşından kesilen 10.770,00 TL"nin icra dosyasındaki kesinti tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yasal koşul bulunmadığından kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına ve davacı kendisini bir vekille temsil ettirmiş olduğundan AAÜT gereğince lehine 1.292,00 TL vekalet ücreti takdirine, bu paranın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
    1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-) Davacının vekalet ücreti yönünden temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    HMK’nin 332/1 ve 2. maddesi gereği yargılama giderlerine mahkemece re’sen hükmedilir. Yargılama gideri tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümü hüküm altında gösterilir. Bu yargılama giderleri, hem davayı kazanan tarafça daha önce peşin olarak ödenen hem de dava sonunda ödenmesi gereken harç ve masraflar ile yargılama gideri olan ve kendisini vekille temsil ettirmiş taraf yararına hükmedilen vekalet ücretidir.
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi uyarınca; konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen bir şey olan davalarda avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında olmamak kaydıyla nispi olarak belirlenir. Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez. Davanın tamamen veya kısmen kazanılması ya da reddedilmesi halinde ise, nispi vekalet ücreti kabul ya da reddedilen müddeabihin değeri üzerinden
    hesaplanır. Eldeki dava icra dosyasına konu 125.040,00 TL bakımından menfi tespit ve yapılan ödemelerin istirdatı talebine ilişkin olup dava değeri 125.040,00 TL’dir. Bölge Adliye Mahkemesince davanın kabulüne ve davacının icra dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesine göre davacı lehine kabul edilen müddeabihin değeri üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 1292,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK"nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 10. paragrafında yer alana "Davacı kendisini bir vekille temsil ettirmiş olduğundan AAÜT gereğince lehine 1.292,00 TL vekalet ücreti takdirine, bu paranın davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ifadesinin çıkarılarak yerine; "Davacı kendisini bir vekille temsil ettirmiş olduğundan AAÜT gereğince lehine 12.753,20 TL vekalet ücreti takdirine, bu paranın davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nun 370/2. maddesi uyarınca, davacı yararına düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17/02/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi