3. Hukuk Dairesi 2012/20536 E. , 2012/25908 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 10.000 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın 654,97 TL"lik bölümünün kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasını talep etmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 428. maddesinde öngörülen duruşma sınırı 01.01.2012 tarihinden itibaren 17.220 TL. ye çıkarılmıştır.Asıl istemin kabul edilmeyen bölümü, duruşma sınırının altındadır.Bu nedenle davalı vekilinin duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteklerinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin 1980’ li yıllarda mülkiyeti çekişmeli bulunan 226 parsel sayılı taşınmaz üzerine gecekondu inşa ettiğini, bir süre sonra ... Belediyesince bölgedeki her bir gecekondu sahibine m² si 8.000 TL den 400 m² arsa tahsis edileceğinin ilan edildiğini, bu nedenle müvekkili tarafından... Belediyesine ait banka hesabına 15.11.1993 tarihinde 3.200.000 TL (yeni 3,2 TL) para yatırıldığını, ancak Büyükşehir statüsüne kavuşan davalı belediyenin çevre mahallelerdeki gecekonduların bulunduğu taşınmazları kamulaştırarak ödenen bedeller nedeniyle hak sahiplerine dağıtmasına rağmen, müvekkiline ait gecekondunun bulunduğu bölgede böyle bir faaliyet içerisine girmediği gibi almış olduğu paraları sonradan bu yerde sorumluluk sahibi olan ... Belediyesine de devretmediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hak saklı kalmak üzere, 400 m² lik gecekondu arsasının dava tarihindeki rayiç değer karşılığı olan 10.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 21.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; dava konusu yerin Büyükşehir Belediyesinin kurulması ile birlikte Kepez Belediyesi sınırları içerisinde kaldığını, 775 ve 2981 sayılı Yasalar kapsamında uygulama yapmakla görevli ve yetkili belediyenin ... Belediyesi olduğunu, ayrıca müvekkili belediyenin arsa tahsisi yapmadığı gibi bu yönde alınmış bir kararı bulunmamasına rağmen bazı gecekondu sahiplerinin belediyenin bilgisi dışında banka hesabına para yatırdığını savunarak, davanın öncelikle husumet nedeniyle, olmadığı takdirde ise esastan reddini dilemiştir.Mahkemece, davacı tarafından para yatırılan hesabın davalı belediyeye ait olmadığı, ancak bu hesaptan davalı belediyeye para aktarıldığı, kaldı ki davalı belediyenin aşamalarda para yatırıldığını kabul etmiş olduğu, buna göre taraflar arasında geçerli bulunmayan bir taşınmaz satım sözleşmesinin kurulduğu gerekçe gösterilerek; denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplama yapan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 654,97 TL nin 21.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı belediyeden tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, dava konusu gecekondu arsalarının zilyetlerine tahsis edilmesi için yapılan duyuru sonucu davalı belediyenin belirlediği banka hesabına yatırılan paranın tahsisin yapılmaması nedenine dayalı olarak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının, dava dışı ... Arsa Konut Yapı Kooperatifinin ... (sonradan Halkbank’a devredilen) ... Şubesindeki hesabına 12.11.1993 tarihinde 3.200.000 TL yatırdığı, bu hesapta toplanan 104.000.000 TL nin ise 14.04.1994 tarihinde EFT ile Vakıflar Bankası ... Şubesine gönderildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece toplanılmış olan bu delillerden; davacı tarafından yatırılan paranın, davalı belediyenin hesabına aktarıldığı sonucuna varmak mümkün değildir.Şu durumda, uyuşmazlığın çözümü için, dava konusu paranın yatırıldığı ... Arsa Konut Yapı Kooperatifine ait ... nolu hesap” ile davalı ... arasında hukuki, fiili ve organik bağ bulunup bulunmadığı hususları ile paranın aktarıldığı Vakıflar Bankası ... Şubesindeki hesabın kime ait olduğu veya kimler tarafından kullanıldığının mahkemece belirlenmesi gerekmektedir. Ne var ki mahkemece bu yön gözardı edilerek, aynı mahiyette olup başka mahkemelerde açılmış davalarda elde edilen ve bu davada çözümlenmesi gereken konulara cevap vermeyen belgeler esas alınmak suretiyle davalı belediyenin sorumluluğu cihetine gidilmiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklandığı üzere araştırma yapılarak tüm delillerin usulünce toplanılması ve ortaya çıkacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve bozma nedenine göre davacı tarafın temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı tarafa iadesine, 17.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.