22. Ceza Dairesi 2015/4600 E. , 2015/2908 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, kararın nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-)Hüküm fıkralarında sanığın adının ""..."" olarak yanlış yazılması,
2-)5237 sayılı TCK"nın 53/1-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ve 53/1-a,b,d,e bentlerindeki hak yoksunlukları bakımından mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
3-)5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesi uyarınca Devlete ait yargılama giderlerinin 21.07.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan (20 TL dahil) az olması halinde,bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerekirken, 5.00 TL tutarındaki yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılıkların aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkralarında sanık adı olarak geçen "" ..."" ibarelerinin çıkartılarak yerine ""..."" ibaresinin eklenmesi, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/1-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise 53/1-a,b,d,e bentlerindeki hak yoksunlukları bakımından mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya
kadar uygulanmasına ve hüküm fıkrasından “bir çağrı kağıdından ibaret 5.00 TL yargılama giderinin sanıktan tahsiline” ilişkin bölümün çıkartılarak, yerine “5.00 TL yargılama giderinin inceleme tarihi itibariyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan (20,00 TL"den) daha az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesi gereğince Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasına"" cümlesinin eklenmesine karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.06.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
-KARŞI OY-
Sanık hakkında temel ceza alt sınırdan verilmiş ve TCY"nın 62"nci maddesi gereğince takdiri indirim yapılmıştır.
Sanığın, müştekiye ait iş yerine girip masa üzerinde bulunan üç adet cep telefonundan birini alıp çıkarken, içeriden kim var orada diye bir sesi işitince panikleyip telefonu bırakıp kaçtığı yönündeki savunması; tutanakta ise, görevlilerin davranışlarından şüphelenilmesi üzerine sanığı takip ettikleri, sanığın iş yerinden aldığı telefonla uzaklaşırken yakaladıklarının anlaşılması karşısında, teşebbüsün sanık aleyhine olumsuz yönü ve ağırlığından söz edilemeyeceği, olağan bir teşebbüs eylemi olduğu anlaşılmıştır.
Mahkeme uygulamasında, TCY"nın 35/2. maddesiyle indirim yapılırken 1/3 oranında indirim yapılmıştır. Mahkeme bu uygulamasında, kararın gerekçe ve hüküm kısmında en lehe indirim oranından ayrılmasında gerekçeye yer vermemiştir. Yasada, "verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadar indirilir" hükmü yer almaktadır.
Bu durumda, temel cezanın alt sınırdan uygulanması ve bunun gerekçelendirilmesi; 62"nci madde uygulanırken yine gerekçeyle sanık lehine karar verilmesi, hırsızlık konusu cep telefonunun bilinen değeri ile bundan doğan tehlikenin ağırlığı ile teşebbüsün (Yasada yer almasa da) ağırlığı gözetildiğinde, en lehe oranda indirim yerine, en aza yakın oranda indirim uygulanması adalet ilkesi ile uyumlu sayılamaz.
Diğer yandan teşebbüste indirim oranı belirlenirken gerekçe gösterilmemiştir. Öbür lehe uygulama hallerinde gerekçe gösterilirken, aleyhe indirim oranında gerekçe gösterilmemesi Anayasa ve Yasa hükümlerine aykırıdır.
Şöyle ki; Anayasa"nın 40/2"nci maddelerinde, "bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır"; 5271 sayılı Ceza Yargılama Yasa"nın 34/1, 230 ve 289/1-g maddelerinde de aynı hususa işaret edilmektedir. Halen yürürlükte olan 1412 sayılı CYY"nın 308/7.maddesinde gerekçesizlik mutlak bozma nedeni olarak kabul edilmiştir.
İndirim ve arttırım oranlarının belirlenmesinde de gerekçeli karar verilmemesi halinde, bunlar hükmü gerekçesiz hale getirir.
Ayrıca mahkeme kararlarında, gerekçelerinin birbiriyle çelişmemesi gerekir. Temel cezanın alt sınırdan uygulanması ve takdiri indirim gerekçesinde sanığın lehine karar verilirken, teşebbüsten indirimde sanık aleyhine gerekçesiz uygulama yapılması, Anayasa ve belirttiğim Yasa hükümleriyle çeliştiğinden bu noktadan hükmün bozulması gerektiğinden yüksek çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir.