Esas No: 2021/25729
Karar No: 2022/4468
Karar Tarihi: 03.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/25729 Esas 2022/4468 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Ceza Dairesi, 2021/25729 E. ve 2022/4468 K. numaralı kararında, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefet suçundan hüküm giyen sanıkların temyiz başvurularını incelemiştir. Kararda, yapılan incelemede suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikleri, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilerek sanıkların eylemlerinin bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, suç tarihi ile iddianame düzenleme tarihi arasındaki uyuşmazlığa dikkat çekilerek, dosyanın yeniden incelenmek üzere hükmü bozulan ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda ayrıca, 7242 sayılı Yasa ile yapılan değişikliklerin sanıklar lehine hükümler içerdiği, bu hükümlere göre sanıkların sorumlu oldukları kaçak eşya miktarlarına göre cezalarının yeniden belirlenmesi gerektiği belir
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : İlk derece mahkemesince sanıklar ... ve ...'ün mahkumiyetlerine ilişkin olarak verilen hükümlerin kaldırılmasına, hükümlülük, müsadere
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
5271 sayılı CMK'nun 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile sanık ... müdafi ve sanık ... müdafiinin temyiz dilekçelerinde belirttiği nedenler de gözetilerek yapılan incelemede;
1) Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43.maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 10/08/2015 iddianame düzenleme tarihinin 09/09/2015 olduğu, yapılan UYAP sorgulamasında sanık ... hakkında Dairemizin 2021/29777 Esas sırasında kayıtlı olan ve aynı gün incelenen ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/895 Esas ve 2020/675 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 12/11/2015, iddianame düzenleme tarihinin ise 02/09/2016 olduğu anlaşılmakla,
5271 sayılı CMK'nın 280/1-f maddesinde "davanın ilk derece mahkemesinde görülmekte olan bir dava ile birlikte yürütülmesinin zorunlu olması hâlinde hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü bozulan ilk derece mahkemesine" gönderilmesi gerektiğinin hüküm altına alındığı, bu düzenlemeye göre ... Bölge Adliye Mahkemesi 11.Ceza Dairesinde istinaf incelemesine tabi iş bu dosya ile Dairemizin 2021/29777 Esas sırasında kayıtlı olan ve aynı gün incelenen ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/895 Esas ve 2020/675 Karar sayılı dosyası arasında 5237 sayılı TCK'nun 43/1. maddesi kapsamında sanık ... hakkında eylemlerinin zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının tartışılması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Ceza Dairesi tarafından İlk Derece Mahkemesi hükmünün anılan maddeler uyarınca bozulmasına karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Hükümlerden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, sanıkların sorumlu olduğu kaçak eşya miktarları gözetilerek her sanık yönünden ayrı ayrı Kemt varakaları temin edildikten sonra; 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5271 sayılı CMK'nun 302/2. maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nun 304. maddesi uyarınca dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi'ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 03/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.