Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4790
Karar No: 2013/6606

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/4790 Esas 2013/6606 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Bir kadastro mahkemesinde yapılan dava, Hazine ve davalı arasında gerçekleşmiştir. Davanın konusu Gürsu Köyü'ndeki üç ayrı taşınmazın sahipliği ile ilgilidir. Hazine, taşınmazların kendisine ait olduğunu iddia etmiştir. Ancak, keşif giderleri yatırılmadığından davanın reddedilmesine karar verilmiştir. Bu karar, Yargıtay tarafından uygun görülmemiş ve dosya tekrar kadastro mahkemesine gönderilmiştir. Daha sonra birleştirilen başka bir dava dosyasıyla birlikte 250 ada 10 parsel sayılı taşınmaz da davalı adına tesbit edilmiştir. Mahkeme, davayı kısmen kabul ederek 282 ada 33 parselin tesbit edilmesine ve 250 ada 10, 285 ada 10 ve 283 ada 7 parsellerin Hazine adına tesciline karar vermiştir. Ancak, davalı tarafın temyiz itirazları sonucu, bu parsellere yönelik hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir. Kararda, orman kadastrosuyla ilgili kanun maddelerine ve HMK'nun 26. maddesine atıfta bulunulmuştur.
20. Hukuk Dairesi         2013/4790 E.  ,  2013/6606 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında, Gürsu Köyü 282 ada 33, 283 ada 7 ve 285 ada 10 parsel sayılı sırasıyla 776.26 m², 697.54 m² ve 636.88 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı adına tesbit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazların Hazineye ait olan 20.02.2001 tarih 59 ve 37 sıralarında kayıtlı tapu kaydı kapsamında kaldığı iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece, verilen kesin mehile rağmen, keşif giderleri yatırılmadığından davanın reddi ile dava konusu parsellerin tesbit gibi davalı adına tesciline dair verdiği karar, davacı Hazinenin temyizi üzerine;
    Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 22.06.2009 tarih ve 2009/ 8090 - 10365 sayılı kararıyla “Yargıcın dava konusu şeyi inceleyerek onun hakkında bütün duygularıyla bilgi edinmesi olarak tanımlanabilen keşif; taşınmazlarla ilgili davalarda, dava konusunun yerinde görülüp incelenmesi biçiminde gerçekleşir (H.U.M.K.’nun m. 363 vd.). Keşfe gidilebilmesi için mahkemenin bu konuda bir ara kararı oluşturması zorunludur. Bu kararda keşif giderlerinin, keşif giderini yatıracak tarafın ve bunun için gerekli önel ve kesin önelin avukatla kendini temsil ettirmeyen taraf keşif istemişse, kesin önel içerisinde giderleri yatırmamanın sonuçlarının açıklıkla anlatılması; tanık dinlenip, bilirkişi incelemesi yapılacak ise, bu hususun ve keşif günü ile saatinin belirtilmesi; bunun doğal sonucu olarak; hâkim, kâtip ve götürülecekse mübaşir için yol tazminatının (492 sayılı Harçlar Kanunu m. 34); keşif isteyen taraftan keşif aracını bizzat sağlaması istenemeyeceğinden; mahkeme, yapacağı işe, süresine ve gideceği yere göre gerekli gördüğü aracı kendisi belirleyip, temin edeceğinden, araç için ödenecek para miktarının; keşifte dinlenecek bilirkişi ve tanıkların isimlerinin ve ücretlerinin; bilirkişi ve tanıklarla, gerekiyorsa taraflara keşif gününün haber verilebilmesi için gönderilecek davetiye giderlerinin gösterilmesi yanında; yatırılacak avansın tutarı ile yatıracak tarafın ekonomik gücü, keşif tarihi ve tebligatların ulaşması için geçecek süre gözetilerek keşif gününden önceye rastlayan bir tarihin belirlenmesi ve bunda Tebligat Kanunu ile Tebligat Tüzüğünün gözönünde tutulması zorunludur.
    Anılan hususları kapsamayan ve belirlenecek bir miktarın keşif gününe kadar yatırılması biçiminde kurulacak ara kararı ve buna dayalı olarak verilecek önel ve kesin önelin uygulamada H.U.M.K.’nun m.414, 163 açısında bir sonuç doğurması olanağı bulunmamaktadır (H.G.K. 26.02.1975 Tarih ve 1972/1-1273 E. - 1975/258 K; H.G.K. 18.02.1983 trahi ve 1980/1 - 1284 E. 1983/141 K. H.G.K. 30.12.1992 tarih ve 1992/16-666 E., 1992/769 K.; 20.H.D. 14.12.1992 tarih ve 1992/16198-7040).
    Öte yandan, bu koşulların tam olarak yerine getirilmemesi, keşif giderlerine itiraz hakkı olan gider yükümlüsünün bu hakkını kullanmasına da engel oluşturur.
    Kadastro mahkemelerinde belirtilen genel hükümler, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 29. maddesi kıyas yoluyla, aynı kanunun 36. maddesine göre işlem yapılması hallerinde de aynen uygulanır.

    Yukarıda açıklanan kanun ve yerleşmiş Yargıtay uygulamasına aykırı olarak kurulan ara kararları sonucu verilen önel ve kesin önele dayanılarak, keşif giderlerinin kanunî sürede yatırılmadığından söz edilerek, yazılı biçimde hüküm kurulması bozma nedenidir. Ayrıca, çekişmeli 285 ada 10 numaralı parselin 6831 sayılı Kanunun 17. maddesi anlamında orman içi açıklık olup olmadığının da araştırılarak oluşacak sonuca göre hüküm kurulması” gereğine değinilerek bozulmuştur. Bozma kararından sonra 250 ada 10 parsel sayılı taşınmaza yönelik dava dosyası bu dava dosyası ile birleştirilmiş olup, 250 ada 10 parsel sayılı 6099,31 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı adına tesbit edilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulü ile 282 ada 33 parselin tesbit gibi tesciline, 250 ada 10, 285 ada 10 ve 283 ada 7 sayılı parsellerin orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş: hüküm davacı Hazine ile davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılan ve 11.9.1998 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
    1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli 282 ada 33 parsel sayılı taşınmazların orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu, davacı Hazine tarafından .... Köyünde 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin tescilinin istendiği ve talep sonucunda tahdit dosyasında mevcut orman sayılmayan alanların da 2/B maddesi kapsamında değerlendirilerek zuhulen zabıt kaydının ... Köyü için 20.02.2001 tarih 59 sırada kayıtlı tapu kaydı ile Hazine adına 2/B maddesi ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu belirtilmek sureti ile tescilinin yapıldığı, iş bu zabıt kaydının 2/B maddesi ile ilgisinin bulunmadığı, taşınmazların orman sınırları dışında ziraat alanı olarak bırakılan kısımda kaldığı ve Hazinenin dayandığı tapu kaydının yolsuz olarak oluştuğu anlaşıldığından Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile bu parsellere yönelik usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,

    2) Davalının 250 ada 10, 285 ada 10 ve 283 ada 7 parsellere yönelik temyiz itirazlarına gelince: davacı Hazine tarafından, çekişmeli taşınmazların 20.02.2001 tarih ve 10, 66 ve 59 nolu Hazineye ait tapu kayıtları kapsamında kaldığı iddiasıyla dava açılmıştır. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1999 yılında orman kadastrosu yapıldığı ve kesinleştiği, çekişmeli taşınmazların orman kadastrosu dışında orman sayılmayan alanda kaldığı ve davacı Hazinenin dayandığı tapu, Orman Yönetiminin kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması içinde kalan taşınmazların tescili konusunda Tapu Müdürlüğüne yazdığı ve bu yazıya dayanılarak çekişmeli taşınmazların ve etrafının 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uygulaması ile Hazine lehine orman sınırları dışına çıkarıldığı düşüncesi ile yanlışlıkla yukarıda tarih ve numarada tapuya tescil edildiği, ancak; dayanağı evraklara göre, çekişmeli parsellerin orman ve 2/B madde kapsamında kalmaması nedeniyle Hazine adına oluşan tapu kayıtlarının yolsuz tescil niteliğinde (M.K. 1023, 1024, 1025) olduğu, davacı Hazine tarafından 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi kapsamında çekişmeli taşınmazların orman içi açıklık niteliğinde olduğu iddiasıyla açılmış bir dava bulunmadığı, HMK."nun 26. maddesi uyarınca talepten fazlaya hükmedilemeyeceği dikkate alındığında, orman içi açıklık konusu re"sen gözetilemeyeceğinden, (HGK."nun 03.04.2013 gün ve 2012/20-871 E.- 420 K. sayılı kararı) mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olduğundan, davalının temyiz itirazlarının kabulüyle 250 ada 10, 285 ada 10 ve 283 ada 7 sayılı parsellere yönelik hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 13/06/2013 günü oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi