3. Hukuk Dairesi 2016/921 E. , 2016/4102 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava dilekçesinde; davalıdan ...Aile Mahkemesi"nin 03/04/2014 tarih ve 2014/312 Esas 2014/328 Karar sayılı ilamı ile boşandığını, boşanma sonucunda müşterek çocukları ... için aylık 100,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, bağlanan nafakanın günün ekonomik koşulları ve ihtiyaçlar karşısında yetersiz kaldığını, davalının ekonomik durumunun iyi olduğunu ileri sürerek; aylık 100,00 TL olan iştirak nafakasının aylık 500,00 TL arttırımı ile aylık 600,00 TL"ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesinde; davacı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, müşterek çocuk için takdir edilen 100,00 TL nafakayı düzenli olarak ödediğini, kendisinin düzenli bir işinin, gelirinin ve sosyal güvencesinin bulunmadığını, evini dahi zor geçindirdiğini savunarak davasının reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulü ile; tarafların müşterek çocuğu... için takdir edilen 100,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere 200,00 TL arttırılarak 300,00 TL ye çıkartılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
TMK."nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.
Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir.
ahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.
Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların...Mahkemesi"nin 2014/312 Esas 2014/328 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, müşterek çocuk...çin 100,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, boşanma kararının 02/05/2014 tarihinde kesinleştiği, iş bu davanın 26/05/2015 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Müşterek çocuğun 2012 doğumlu ve 4 yaşında olduğu; davacının ev hanımı; davalının ise, araç yıkama yağlamada haftada 3-4 gün çalıştığı ve ayda 480 TL gelir elde ettiği tespit edilmiştir.
Yukarıda izah olunan nedenlerle; somut davada, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı, hükmedilen nafaka tarihi üzerinden çok kısa bir süre geçmiş olması ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında; artırılan iştirak nafakası miktarı fazla olup, TMK.4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.