MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, dosya görüşüldü:
Temiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak,
1-Sanığın mahkeme kaleminde, hakim olan katılan hakkında söylediği “...ben ona göstereceğim, insan hakları mahkemesine kadar gideceğim, onu şikayet edeceğim.” biçimindeki sözlerin, ağır ve haksız bir zarara uğratma veya kötülük edeceğini bildirme niteliğinde olmayıp, şikayet hakkını kullanacağına ilişkin bir açıklama olduğu ve tehdit suçunu oluşturmadığı, aynı şekilde “... katılan hakimin tarafsız olmadığı, siyasi kararlar verdiği, dosyaların apar topar sonuçlandırıldığı, kendisine yönelik personeli güdümlü hale getirdiği vb.” şikayetleri için HSYK ve Adli Yargı Adalet Komisyonu"na verdiği dilekçelerde yer alan ibarelerin, şikayet hakkının kullanılması kapsamında, olayları ortaya koyma ve haklılığı ispat amacıyla yazılması nedeniyle hakaret suçunu oluşturmadığı, dolayısıyla her iki suç bakımından da sanığın yoklukta söylediği “ Ona neler yapacağım, mahvedeceğim” şeklindeki tehdidi ve mahkeme kaleminde söylediği “Hakim bilerek davayı davalıya sattı” şeklindeki hakareti dışında, değişik zamanlarda gerçekleşmiş birden fazla hakaret ve tehdit eylemi bulunmadığından TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
2-Sanığın katılan hakime iletilme kastıyla tanığa söylediği kabul edilen “Onu bitireceğim, daha dur bak ben ona neler yapacağım, onunla işim bitmedi, mahvedeceğim.” biçimindeki sözlerin, katılanın hayat, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik saldırı gerçekleştireceğinden bahisle değil, sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehdit niteliğinde olduğu ve TCK"nın 106/1. maddesinin son cümlesine uyduğu gözetilmeden, anılan madde ve fıkranın 1. cümlesi uyarınca hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/06/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.