Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4577
Karar No: 2016/4118
Karar Tarihi: 17.03.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/4577 Esas 2016/4118 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/4577 E.  ,  2016/4118 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin kaçak elektrik kullandığından bahisle müvekkili aleyhine 46.283,61 TL bedelli kaçak elektrik faturası düzenlediğini, bu bedelin tahsili için müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin abonesiz elektrik kullandığını ancak davalı şirketin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinde belirtilen yöntemlere uygun hesaplanma yapmadığını belirterek; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkilinin davalıya 10.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini, davacı hakkında 25.06.2010 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini, bedelin tahsili için davacı hakkında icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; kısmi dava açılabilmesi için talep konusunun bölünebilir olması, talep miktarının taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli olmaması ve alacaklının bu davayı açmada korunmaya değer hukuki yararının bulunması gerektiği, somut olayda, davacının talebine konu miktarın belli olduğu, taraflar arasında bu konuda herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, davacının kısmi dava açmada hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle dava şartı eksikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kaçak elektrik kullanıldığından bahisle tahakkuk ettirilen fatura bedelinin bir kısmından borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Temyize konu uyuşmazlık; davacının kısmı dava açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Kural olarak davacı, talebinin tümü için dava açmak zorunda olmayıp, belli bir bölümünü dava konusu yapabilir. Zira; hiç kimse kendi lehine olan davayı açmaya zorlanamaz.(HMK m.24/2)
Kısmi dava 6100 sayılı HMK’nın 109. maddesinde düzenlenmiş olup, maddenin birinci fıkrasında; “Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir” denilmiştir. Kısmi dava açılabilmesi için; talep konusunun niteliği itibari ile bölünebilir olması ve talep miktarının, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli olmaması gerekir.
Somut olayda davacı taraf, kaçak elektrik kullanımını kabul etmekte ancak tahakkuk ettirilen miktarın ilgili mevzuata uygun hesaplanmadığını ve uygulanan faiz oranlarının fahiş olduğunu iddia ederek, davalı tarafından tahakkuk ettirilen 46.283,61 TL fatura bedeli nedeniyle, şimdilik 10.000,00 TL borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini istemektedir.
Bu bağlamda, dava edilen talep konusu niteliği itibariyle taraflar arasında tartışmalı olup, bölünebildiği de dikkate alındığında, davacının kısmi dava açabileceği açıktır.
Hal böyle olunca, mahkemece; davacının kısmi dava açmada hukuki yararı bulunduğu gözetilerek, işin esasına girilip, davacının kaçak elektrik kullanımından dolayı davalı şirkete ne kadar borçlu olduğu bilirkişi marifetiyle tespit edilip, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi