Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17886
Karar No: 2020/2022
Karar Tarihi: 01.06.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/17886 Esas 2020/2022 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/17886 E.  ,  2020/2022 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ:TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ve dahili davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakan anneleri ...’ın maliki olduğu 503 ada 61 parsel ve 503 ada 73 parsel sayılı taşınmazları davalı oğlu ...’a satış suretiyle temlik ettiğini, işlemin mirastan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payları oranında tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemişler; yargılama sırasında, 28.04.2016 havale tarihli dilekçe ile 503 ada 61 parsel sayılı taşınmaz paydaşı ...’ı davaya dahil etmişlerdir.Davalı ... ve dahili davalı ..., çekişmeli 503 ada 61 parsel sayılı taşınmazı üçüncü kişiden satın aldıklarını, ancak mirasbırakan adına tescil edildiğini; diğer dava konusu 503 ada 73 parsel sayılı taşınmazın ise mirasbırakan tarafından temlik edilmediğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazların tapu kaydının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1936 doğumlu mirasbırakan ...’ın 05.03.2013 tarihinde ölümü ile geride mirasçı olarak davacı kızları ..., ..., ..., ...davalı oğulları ...ve ... ile dava dışı oğlu ..., dava dışı kızları Hamdiye, ..., ..., ...’ı bıraktığı; mirasbırakanın 25.03.2005 tarihinde çekişmeli 503 ada 61 parseli davalı ...’ye satış suretiyle temlik ettiği, davalı ...’nin 25.06.2013 tarihinde 1/2 payını ipka ederek kalan 1/2 payı dahili davalı ...’a devrettiği; çekişmeli 503 ada 73 parsel sayılı taşınmazın ise kadastro tespiti ile Maliye Hazinesi adına tespit görmesi üzerine davalı ...’nin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ... Kadastro Mahkemesinin 2008/2 E-2 K sayılı dosyası ile dava açtığı, dava sonucunda anılan taşınmazın davalı ... adına hükmen tescil edildiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237., (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ile durumun aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Öte yandan, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ispat külfeti 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 190. maddesi ile Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 6. maddesi gereği davacı tarafa aittir.Somut olayda öncelikle, dahili davalı olarak gösterilen ... hakkında usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından taraf sıfatı olmayan kişi hakkında hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalı ...’ye gelince;Dava konusu 503 ada 73 parsel sayılı taşınmazın, mirasbırakan tarafından temlik edilmediği, ...Kadastro Mahkemesinin 14.03.2008 tarih 2008/2 E-2 K sayılı dosyası ile davalı adına hükmen tescil edildiğine göre, anılan taşınmaz yönünden 1/4/1974 tarih 1/2 sayılı İBK’nın somut olayda uygulama yerinin bulunmadığı açıktır.Hal böyle olunca; 503 ada 61 parsel sayılı taşınmaz bakımından davalı ...’nin payına yönelik olarak yukarıdaki ilkeler gözetilmek suretiyle mirasbırakanın mal kaçırma iradesinin olup olmadığı tereddüte yer vermeyecek şekilde tespit edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.
    Davalı ve dahili davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi