Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5447
Karar No: 2020/1415
Karar Tarihi: 19.02.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/5447 Esas 2020/1415 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, İl Sağlık Müdürlüğünde araştırmacı ünvanı ile görev yapmaktadır ve kendisine yeterli ödeme yapılmadığını, ayrıca yapılan ödemelerin mevzuata aykırı olduğunu iddia etmektedir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir. Ancak temyiz sonrasında dosya incelenerek karar bozulmuş ve yeniden yargılanması istenmiştir. Yeniden yapılan yargılamada, Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı gereğince yapılan hatalı ödemelerin iadesinin istenebileceği ancak davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak mahkemece yapılan bu karar usuli kazanılmış hakkı ihlal ettiği için bozulmuştur. Sonuç olarak hükmün davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Detaylı kanun maddeleri:
- 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu
- Borçlar Kanunu'nun sebepsiz zenginleşme hükümleri
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesi
3. Hukuk Dairesi         2019/5447 E.  ,  2020/1415 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; davalının ... Personel Kanunu gereği ... İl Sağlık Müdürlüğünde araştırmacı ünvanı ile görev yaptığını, kendisine statüsüne göre emsali sınıf, rütbe ve kıdemdeki personel esas alınarak gösterge aylığı ve ek gösterge aylığı, iş güçlüğü, iş riski zammı, hizmet tazminatı, makam tazminatı, görev tazminatı, taban aylığı ve ölüm yardımı ödeneği verilmesi gerektiğini, bunun dışında TSK mevzuatı gereği personele ödenen diğer ödemelerin, ayrıca 657 Sayılı Kanun gereği araştırmacı kadro ünvanı için yapılacak aylık ve değişik adlar altındaki her türlü ödemelerin yapılmayacağını, kendisine yapılan ek ödemelerle ilgili olarak Ekim 2011 - Ağustos 2013 tarihleri arasında döner sermayeden mevzuata aykırı olarak fazla ödeme yapıldığının tespit edildiğini, fazla ödemelerin iadesi hususunda Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2013/11231 E. sayılı dosyasında başlatılan takibe davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek takibe vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı; kendisine yapılan ödemelerde herhangi bir usulsüzlük olmadığını, davaya konu yapılan ödemelerin mevzuat gereği olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece; davaya konu Ekim 2011 - Ağustos 2013 tarihleri arasında ödenen performansa dayalı ek ödemelerde bir hata bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafça temyizi üzerine Dairemizin 28/11/2018 tarih 2017/10902 E. - 2018/12161 K. sayılı ilamı ile; “Mahkemece, hukukçu bilirkişiden alınan rapora istinaden, davanın reddine karar verildiği, dosya içerisinde bulunan ek ödeme bordrolarının davalıya yapılan ödemeleri göstermekte olup bu ödemelerin davalının görev yaptığı kadroya göre fiili çalışmalarının karşılığı olarak ödenip ödenmediği ve fiili hizmet ve süresinin ödeme ve miktarında etkili olup olmadığının araştırılması gerekmekte iken mahkemece yeterli olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm tesis edildiği, konusunda uzman bilirkişiden talep edilen ek ödemenin iadesinin gerekip gerekmediği hususunda yeniden rapor alınması gerektiği”nden bahisle bozulmasına karar verilmiştir
    Mahkemece bozmaya uyma kararı verilerek yeniden yapılan yargılama neticesinde; Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı gereğince yapılan hatalı ödemelerin iadesinin, ödeme yapıldığı günden itibaren idari dava açma süresi olan 90 gün içerisinde istenebileceği, eldeki davada bu sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafça temyiz edilmiştir.
    Her ne kadar mahkemece bozmaya uyma kararı verilmiş ise de; bozma ilamına uygun karar verilmemiştir. Şöyle ki;
    Kural olarak bozma kararına uyan mahkeme, artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep(kazanılmış) hak doğmuştur. Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz.
    Bozulan bir hükmün, bozma sebepleri dışında kalan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle; kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Zira, kesinleşmiş olan kısımlar, lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak teşkil eder.
    Somut olayda; Dairemizin 28/11/2018 tarih 2017/10902 E. - 2018/12161 K. sayılı ilamı ile davanın süresinde açılıp açılmadığı gibi usul yönünden itirazlar aşılarak davanın esasına girilmiş ve davalıya fazladan yapıldığı iddia edilen ödemelerin yerinde olup olmadığı konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması hususunda bozma yapılmıştır. Artık bu aşamadan sonra mahkemece yapılacak iş; bozma ilamında işaret edildiği gibi konusunda uzman bilirkişiden rapor almak ve sonucuna göre karar vermek olmalıdır.
    Mahkemece bu husus göz ardı edilerek; davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hakka aykırı olarak davanın süre yönünden reddi doğru görülmemiştir.
    Kabule göre de; HGK"nın 1982/13-387 E.-1984/997 K. sayılı kararında; hatalı intibak ve hatalı terfi gibi şart tasarrufun yanlış yapılması veya sonradan geri alınması halinde, daha önce bu şart tasarrufa dayanılarak memura yapılan fazla ödemenin idare hukuku ilkelerine göre geri istenebileceği ve geri isteme süresinin 60 gün olduğu, ancak şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin Borçlar Kanununun sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde geri istenebileceği açıklanmıştır.
    Somut olayda, davacı idarenin herhangi bir şart tasarrufu bulunmadığı için şart tasarrufun varlığı halinde uygulanacak ilkeler somut olayda uygulanamaz.
    Hal böyle olunca mahkemece; herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan hatalı yapıldığı iddia edilen ödemenin, sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde istenebileceğinin göz önünde bulundurulmaması da doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi