MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... vekili 15.03.2011 havale tarihli dilekçe ile, 07.12.2006 tarih ve 1999/1292 - 592 sayılı kararda; (B) ile gösterilen 735,65 m², (C) ile gösterilen 938,49 m² bölümlerinin tarla niteliğiyle, (D) ile gösterilen 360,08 m² bölümün ise orman niteliğiyle ... adına tesciline, kalan 8840,79 m² bölümünün tapu kaydının davalılar adına aynen devamına karar verildiğini ve gerekçe bölümünde taşınmazın gerçek yüzölçümünün 11875,01 m² olarak hesaplandığının, tapudaki yüzölçümünün ise 12100 m² olduğunun, aradaki farkın tecviz sınırları içinde kaldığının belirtildiğini, ancak; bu kararın infazı aşamasında aradaki farkın tecviz sınırları dışında kaldığının anlaşılması gerekçesiyle infazının yapılamadığının Kadastro Müdürlüğü"nce bildirildiğini belirterek, infazı mümkün olacak şekilde hükmün tavzih yoluyla düzeltilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tavzihi talep edilen hususun hükümdeki miktarları açıkça değiştirmeyi gerektirdiğinden, H.M.K."nun 305. maddesi uyarınca hüküm değiştirilemeyeceğinden, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, H.M.K."nun 305. maddesi gereğince hükmün icrasında tereddüt bulunduğu gerekçesiyle yapılan tavzih istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazın gerçek yüzölçümü ile tapu siciline kayıtlı yüzölçümü arasında tecviz sınırını aşan fark bulunduğu, ancak; bu farkın hesaplama hatasından kaynaklandığı, taşınmazın geometrik şekli ve çapında bir değişiklik bulunmadığı, kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re"sen 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi gereğince düzeltilebileceğine ve gerçek yüzölçümüne göre kurulan hükmün bu suretle infazının yapılabileceğine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 17/06/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.