(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/20230 E. , 2019/3626 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 31/05/2004-31/05/2011 tarihleri arasında davalıya ait Pala Restaurant isimli dinlenme tesisi niteliğinde olan işyerinde fırıncı olarak çalıştığını, ücret alacaklarının ödenmemesi sebebiyle iş akdini haklı nedene bağlı olarak feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının Pozantı"da bulunan işyerinden, Adana girişine yakın mevkide bulunan başka bir dinlenme tesisinde çalışmak için kendisinin ayrıldığını, alacak iddialarının haksız olduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta; davacı haftanın 7 günü 08:00-20:00 ve 20:00-08:00 saatleri arasında çalışarak fazla mesai yaptığını ancak karşılığının ödenmediğini,iddia etmiştir.
Dinlenen davacı ve davalı tanıkları ise, davacının sabah 08:00, akşam 20:00 saatleri arasında, hafta tatili yapmaksızın çalıştığını beyan etmişlerdir.
Mahkemece hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda; davacının 08:00-20:00 saatleri arası günlük 12 saat olan çalışma süresinden, 1 saat ara dinlenme süresi düşülmek suretiyle haftanın 7 günü için hesaplama yapılmış ve davacının haftalık 77 saat çalışarak, 32 saat fazla çalışma yaptığı sonucuna varılmış olduğu gibi, ayrıca hafta tatili ücret alacağı da hesap edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 63. maddesi hükmüne göre günlük çalışma süresi 11 saati aşamayacağından, 68. maddenin belirlediği 7,5 saati aşan çalışmalar yönünden en az 1 saatlik ara dinlenmesi süresinin günlük en çok 11 saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Buna göre, günde 11 saate kadar olan çalışmalar için (11 saat dahil) ara dinlenme süresi en az 1 saat, 11 saatten daha fazla çalışmalarda ise en az 1,5 saat olarak kabul edilmelidir.
Hal böyle iken, 1,5 saat ara dinlenme süresinin düşülmesiyle günlük 10,5 saat çalışma yapmakta olan davacının fazla çalışma ücreti talebinden başka hafta tatili ücreti talebi de bulunduğundan, 6 günlük çalışmasına ilave olarak hafta tatili günlerinde yalnızca 7,5 saati aşan çalışmalar için fazla mesai alacağı hesaplanması gerekirken, bu hususa dikkat edilmeden mükerrer alacağa sebebiyet verecek şekilde haftanın 7 günü için yapılan hesaplama hatalı bulunup, bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında ulusal bayram ve genel tatil günleri alacakları konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; taraf tanıklarının, dini bayramlarda işyerinde davacı ve diğer fırıncının 24 saat çalışıp, 24 saat dinlenerek dönüşümlü şekilde çalıştıkları beyanları gereğince dini bayramların yarısında çalışılmasına göre hesaplama yapılması gerekirken, tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığının kabulü isabetsiz olup, bir diğer bozma gerekçesi bulunmaktadır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.