3. Hukuk Dairesi 2015/6178 E. , 2016/4274 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki ziynet - eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacıya ait ziynet ve çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını, iade edilmediğini belirterek, (ziynetleri ve çeyiz eşyalarını ayrıntılı olarak sayarak) aynen iadesine mümkün değilse dava tarihi itibari ile bedelleri olan 10.000.00 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde talep ettiği bedeli ıslah ile 56.571.80 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; ziynet eşyalarının davacıdan alınmadığını, davacının giderken yanında götürdüğünü belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 5 adet kilitli sarmaşık bilezik ( 22.907,50 TL),1 adet altın set takımı (7.330,40 TL),1 adet trabzon bileziği (4.581,50TL),28 adet hediyelik bilezik (7.980,00 TL),45 adet çeyrek altın (7.097.40 TL) ,1 adet arçelik marka televizyon (300,00 TL),1 adet vestel bulaşık makinesi (550,00 TL),1 adet beko çamaşır makinesi (600,00 TL),2 adet halı (300,00 TL),1 adet bez gardrop (100,00 TL),1 adet üçlü, 2 adet tekli, 1 adet ikili oturma grubu (550,00 TL) tutarındaki eşyaların davalı tarafından davacıya aynen iadesine, aynen iade olmadığı takdirde 10.000,00 TL bedelin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle; 42.996,80TL"nin ıslah tarihi 05/01/2015 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
6100 sayılı Yasanın, hüküm fıkrasında bulunması gereken unsurları ifade eden HMK."nun 297/2.maddesi uyarınca: “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”
./..
-2-
Bu şekilde dava sonunda mahkemenin kimin lehine, kimin aleyhine karar verdiği, davacının talebinin ne kadarının kabul edildiği, davalının neye göre mahkum edildiği tereddütsüz şekilde anlaşılmalıdır.
Biçim koşullarının getirilişindeki amaç, hükmün açıklığı ve anlaşılırlığı kadar infaz kabiliyetini de sağlamaktır. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır ve dava içinden yeni davaların doğmasına neden olur.
Somut olayda; Mahkemece hüküm kısmında iadesine karar verilen ziynet ve çeyiz eşyalarının her birinin bedeli açık olarak yazılmış ancak iadesine karar verilen ziynet ve çeyiz eşyalarının toplam bedeli hatalı yazılmıştır.Bu husus doğru görülmemiştir.
Ayrıca, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesinde belirtilen; Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” hükmüne göre kabul edilen çeyiz eşyaları yönünden davacı vekili lehine 6.102.64 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 6.129,60 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Bununla birlikte, hükmün 4.bendinde davalıdan alınarak hazineye irad kaydına karar verilen harç miktarının, 2.328.56 TL olması gerekirken, 2.376,42 TL olarak hesaplanması ve hükmün 6.bendinde davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilen yargılama gideri miktarının 516,29 TL olması gerekirken 523,20 TL olarak hesaplanması doğru görülmemiştir.
Ancak, ne var ki bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK. 438/VII.C.2, 6100 sayılı Yasanın 370/2 Ek.3/1.maddesi anlamında “Hakimin takdir yetkisi kapsamında” kalmadığından hükmün 1.fıkrasında yer alan; “52.996.80 TL" ifadesinin çıkartılarak, yerine "52.296.80 TL” ifadesinin yazılması, hükmün 4. fıkrasında yer alan “alınması gereken 3.620,25 TL harçtan peşin alınan 148.50 TL ıslah nedeniyle yatırılan 795,33 TL harç toplamı 1.243,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.376,42 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına“ ifadesinin yerine “alınması gereken 3.572.39 TL harçtan peşin alınan 148.50 TL ıslah nedeniyle yatırılan 795,33 TL harç toplamı 1.243,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.328.56 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına“ ifadesinin yazılması, hükmün 6. fıkrasında yer alan “ 523,20 TL ” ifadesinin çıkartılarak yerine “ 516,29 TL” ifadesinin yazılması ve hükmün 7.fıkrasında yer alan “6.129.64 TL” ifadesinin çıkartılarak yerine “6.102.64 TL” vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.03.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.